Covid-19’un gölgesinde Ramazan

 

Bakara Suresinin 183’ncü ayeti derki; "Ey iman edenler! Sizden öncekilerin üzerine yazıldığı gibi sakınasınız diye sizin üzerinize de sayılı günlerde oruç yazıldı”.

 

On bir ayın sultanı Ramazan bugün başladı… İlk teravih dün evlerde kılındı. Bu ay mü'minlerin günahlarını affettirmek için azami gayret gösterdiği, mükâfatların arttığı rahmet ve mağfiret ayı olan Ramazan ayıdır.

 

Ramazan ayı oruç, ibadet ve sabır ayıdır. Allah'ın rahmet ve mağfiret kapılarının açıldığı, yardımlaşmanın arttığı aydır.

 

Rasulüllah(sav) bir hadis-i şeriflerinde Ramazan ayı hakkında şöyle buyurmuşlardır; "Bu ayın başı rahmet, ortası mağfiret, sonu da cehennemden kurtuluştur."

 

Pandemi nedeniyle Ramazan ayını geçen yıl gibi buruk yaşayacağız. Toplu iftar yemekleri olmayacak, teravih namazları evden kılınacak…

 

İnsanoğlu büyük imtihanda… Aynı insanoğlu, koyulan kurallara ve tedbirlere uysaydı, belki de sıkıntı bu seviyelerde olmayacaktı.

 

Tabi bu arada Ramazan oruç ibadeti derken, umre ziyaretini de anmadan olmaz. Türkler umre ziyaretini genellikle Ramazan ayının son on gününe bırakırlar.

Hatta Ramazan ayına özel umre turları düzenlenirdi. Normal döneme göre de tarifesi bayağı yüksekti.

 

Malum Covid-19 ile birlikte geçen yıl Mart ayından itibaren Suudi Arabistan Devleti önce umre, sonrasında da hac ibadetinin olmayacağını söyledi.

 

Suudi yönetimi, hiçbir Müslümanın risk altına almak veya onların sağlığını etkileyecek bir olumsuzluğa yer vermemek için iptal ettiğini açıklamıştı. Bu yıl için umre ziyaretlerine kontrollü serbestlik vereceğini açıklayarak tedbirleri sıraladı.

 

Ama son bilgiler bunun daha netleşmediğini gösteriyor. Suudi Arabistan Hac ve Umre Bakanlığı’nın yapacağı toplantı ile uygunluk kararı verilecek. Gerçi Suudi Arabistan’da yaşayan ve Suudi Arabistan’lı olmayan Müslümanlar duyurulan tedbirler çerçevesinde umre ibadetini gerçekleştirebiliyorlar.

 

Bu bağlamda, Suudi Arabistan Hac ve Umre Bakanlığı, sadece Covid-19’a karşı bağışıklık kazanmış kişilerin umre yapacağını açıklıyor.

 

Umrecilerin aşağıdaki üç kategoriden birine elverişli olması gerektiği yönünde açıklamaları var.

 

Bakanlık, İki doz aşı yaptıranlar veya tek doz aşı olanlar ya da daha önce bu hastalığı geçirip antikor geliştirenleri kabul edeceğini dillendiriyor.

 

Peki gittiniz ne olacak? Suudi Arabistan Sağlık Bakanlığı, bizdeki e-nabız ve Hes’e benzer iki aplikasyonun mutlaka her ziyaretçinin cep telefonuna indirme zorunluluğunu getiriyor. Bunlar tawakkalna ve eatmarna aplikasyonlarıdır.

 

Tawakkalna daha ziyade HES’e benzemekteyken eatmarna umre ibadeti özelindedir.

 

Umreci sayısının kısıtlı tutulması için iki Haremi Şerif’te de eatmarna sistemi ile randevu alınarak umre ibadeti yerine getirilebilecektir. Yani, Harem-i Şerifte ve Mescid-İ Nebevi’de istendiği anda gidip ibadet gerçekleştirilemeyecek.

 

Suudi Arabistan Hac ve Umre Bakanlığı, Hac ve Umre için dünyanın her bir tarafından gelen Müslümanların selametinin önceliğini her zaman esas almaktadır.

 

Peki talep var mı? Tahmin ediyorum ki Covid-19’a rağmen Türkiye’den aşırı decede talep olacak. Kimler derseniz, milletvekilinden, işadamına, bürokratından, sporcusuna kadar geniş bir yelpaze görünüyor.

 

Bu Ramazan bereketi ve rahmetini yaşayacağımız bir ay olsun. Oruçlarınız kabul olsun. Bu vesile ile Covid-19 belasından da kurtulmuş olalım…