Ya Cumhurbaşkanı….
İtimat, güven…Güvendikleri dağ onlar için…Ha devlet baba ha Erdoğan baba…Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bu güven iklimi sayesinde son seçimlerde deprem bölgesini neredeyse silmiş süpürmüş. Esnaf, onu bütün tartışmaların uzağında tutuyor. 'Yaparsa Erdoğan yapar, çözerse Erdoğan çözer ona güveniyoruz' diyorlar.
Geçmeden belirteyim. Kahramanmaraş'ın iki esnaf başkanı Kahramanmaraş Samsun Çarşısı Esnaf Başkanı Yahya Canlı ve Kahramanmaraş Elektrikçiler Bobinajcılar Esnaf Odası Başkanı Bilal Güngör, seçimden sonra depremzedelere yönelik yapılan hakaretleri ve yardımlarının haram edilmesi üzerine kurdukları çadırla cevap vermiş, 'Kim ne yardım göndermişse, kim ne kadar para vermişse gelsin bizden alsınlar' açıklamasını bile yapmışlardı.
Malatya Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Şevket Keskin, Fehmi Çalmuk'a 'Malatya üzerinden yapılacak bir yolculukla gerçekler apaçık görebilir' dedi.
Elbette ki buraya da ancak… deme durumundayız. Malatya Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Şevket Keskin, 'Burada en büyük sorunumuz, Sayın Cumhurbaşkanımıza Malatya'yı ya tam olarak anlatamadığımız. Malatya'nın böyle yıkılmadığını gösteremedik, insanlar arabayla gelip belli bir bölgeyi gezdi, derken Erdoğan'a bir çağrı yapıyor:
'Malatya üzerinden yapacağı bir yolculukla gerçekleri apaçık görebilir.'
Keskin konuşmasını şöyle sürdürdü:
'Esnafın tamamen işlerinin gittiğini evlerinin gittiğini arabalarının parçalandığı görülür. Gelir olmadan gideri çok fazla olan esnaf sanatkar kesimin depremde baş başa kaldığını, Bağ-kur primlerinde girdilere bakınca, elektrik, su parası, çekler, senetlerimizin çoğunun geri dönmesi ama kazancımızın olmadığını bakanlarımıza da defalarca anlattık. Ama bir arpa boyu da yol alamadık. Esnaf sanatkarlar camiası için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmemizde de bunu anlattım. Ticaretini ayağa kaldırmadığınız bir memleketi ayağa kaldıramazsınız.'
Hatay İskenderun'da yılların ayakkabı tamircisi, lostracı Doğan Kasal ise Cumhurbaşkanı Erdoğan için şunları söylüyor:
'Allah bu musibeti bize boşuna vermiyor; atasını bilen yok, başkanını bilen yok, büyüğünü bilen yok, babasını bilen yok, annesini bilen yok, başkanını bilen yok, cumhurbaşkanını bilen yok. Adam verse de küfür ediyorlar vermese de. Biz bu işten bir şey anlamadık adam ne yapsın. Türkiye'nin cumhurbaşkanı elimden geleni yapıyor. Çok gördük biz çok başkan gördüm.'
Elbette ki gözlerini Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a dikiyor.
DEVLET KURUMLARI GEÇ Mi KALDI?
Deprem Bölgesinde yaşanan en büyük tartışmalardan biri de deprem bölgelerine devletin kurumlarıyla geç kalıp kalmadığı konusuydu. Burada öne çıkan iki il var. Adıyaman, Hatay illeri. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, 'Maalesef, ilk birkaç gün Adıyaman'da arzu ettiğimiz etkinlikte çalışma yürütemedik. Sizden helallik istiyoruz' sözlerini kanıt olarak gösteriyorlar.
Adıyaman Madeni Eşya Sanatçıları Odası Mahmut Yücel, 'İsterse siyasi ortam kızsın, 3 gün Adıyaman sahipsizdi. -9'larda gece sabahlara kadar insanlar dışarıda kaldı. Bir pet şişe suyu dahi bulamadık, sular, elektrik hep kesikti.' yorumunu yaptı.
Hatay içinde zamanlamanın öneminin üzerinde İskenderun Bakkallar Ve Bayiler Odası Başkanı Mustafa Çöloğlu:
'Yani onlar o gün çıkmış olsaydı, bizim yanımızda olmuş olsaydı, vatandaşımız kendini daha güvende hissedebilirdi, daha çok can kurtarabilirdik ve bizim mallarımızı da koruyabilirlerdi. Ama onun için biraz geç kalındı'dedi
İskenderun'da ayakkabı tamirciliği lostaracılıkyapan Doğan Kasal ise geç kalındı iddialarını kesinlikle reddediyor:
'AFAD geldi devletimiz yanımızdaydı. Kaymakamımız acilen buraya, yakın acil kriz masası kurdu. Allah hepsinden razı olsun, emniyet müdürümüz oradaydı, belediye başkanımız oradaydı, kaymakamımız oradaydı, komutanlarımız oradaydı, adamlar ellerinden geleni yaptılar. Allah hepsinden razı olsun. Hepsi kriz masasında ulaşmaya çalıştılar. Tabi internet ve telefonlar çekmez oldu. Allah'ım bir daha bize böyle şeyler yaşatmasın. Devletimize de zarar ve ziyan vermesin diyorlar. İşte bazıları kaymakam yoktu, belediye başkanı yoktu, işte şu yoktu, bu yoktu, ona inanmıyorum, ben 55 gün buradaydım.'
Kahramanmaraş'lı Anahtarcı Esnafı Mehmet Ceviz de olaya farklı bir pencereden bakıyor. Devlet yardımlarının geç kalmasını nedenini bakın nasıl anlatıyor:
'Kahramanmaraşlı depremzedelerin bir dezavantajı da 11 ilin tam ortasında olmasındaydı. Yani gelen hangi yoldan gelirse gelsin şehre girişte ki tüm il ve ilçelerde deprem vardı. Dolayısıyla orada acı çeken insanları görmezden gelip te oradan Maraş'a gelmezlerdi. İlk gördükleri yerde durmaları gerekmekteydi nitekim de öyle oldu. Dolayısıyla Maraş'a gelmeden hem Kayseri yönünden gelenler için, hem de Afşin Elbistan da olan yıkımlara gitmek zorunda kaldılar. Antep'ten gelenler Pazarcık'a gitmek zorunda kaldılar. Adana'dan gelenler Türkoğlu, Şekerova'ya gitmek zorunda kaldılar. Devletimiz gerçekten çok büyük çok güçlü, insanlarımız fevkalade fedakarlık yaptılar. Çok teşekkür ediyoruz Allah devletimize, milletimize zeval vermesin. Bu günleri de atlatacağız ama kolay olmayacak. Gerçekten insanlar aklını yitiriyor, bilmiyorum yani Allah'ım esirgesin.'
'Afetin esnafları' dört gözle Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bölgeye yapacağı geziyi bekliyor. Kalıcı konutların yapımı, konteyner kentler, krediler, hasar tespit raporları, yıkımlar, elektrik fiyatları, kiralar, sorunlar… Çuval, çuval sorun, çözüm bulacak irade arıyorlar.
Afetin Esnafları 5. Bölümünde yarın: ESNAF KREDİSİNİN ÇİLESİ DEPREMDEN BETER !