Vergi Takvimine Yeni Misafir

Geçtiğimiz günlerde yayımlanan düzenleme ile birlikte, 2024 hesap dönemine ilişkin YATKV beyannamesi (Yerel Asgari Tamamlayıcı Kurumlar Vergisi) Türk vergi sistemine girmiş oldu. Bu vergilendirme şekli yalnızca “verginin uzatılmış süresi”ni değil; tamamen yeni bir vergi rejimini ifade ediyor. Önemli olan: bu beyanın kimleri kapsadığı ve bu kapsama giren mükelleflerde yaratacağı artan yük.

Yerel Asgari Tamamlayıcı Kurumlar Vergisi (YATKV), Çok Uluslu İşletme Grupları içinde yer alan ve Türkiye’de faaliyet gösteren bağlı şirketleri ile bu gruplara dâhil iş ortaklıklarını kapsıyor. Yani verginin temel hedefi, uluslararası çapta faaliyet gösteren ve Türkiye’de tam mükellefiyeti bulunan büyük ölçekli işletmeler.

Daha açık bir ifadeyle: Bir çok uluslu grubun, geride kalan dört hesap döneminin en az ikisinde yıllık konsolide hasılatı 750 milyon avro karşılığı Türk lirası tutarını aşmış olması durumunda, o grubun Türkiye’deki şirketleri – sermaye yapısı yerli ya da yabancı fark etmeksizin – YATKV kapsamında değerlendiriliyor. Dolayısıyla burada ölçüt, şirketin büyüklüğü ya da ortaklık yapısından ziyade, grubun global ölçekte ulaştığı finansal büyüklük.

Bu nedenle söz konusu beyanname, KOBİ niteliğindeki işletmeler için bir yükümlülük doğurmuyor. Aksine, uygulamanın odağında ciddi konsolide ciroya sahip, uluslararası bağlantıları güçlü şirketler bulunuyor. Türkiye’deki vergi idaresinin de bu düzenlemeyle hedeflediği, büyük ölçekli global grupların vergi adaletine katkısını artırmak ve asgari kurumlar vergisi uygulamasında uluslararası standartlara uyum sağlamak.

Ama “büyük” demek, meslek mensuplarının iş yükünün hafifleyeceği anlamına gelmiyor. Tam tersine. Çünkü bu beyanname ilk defa veriliyor; ne hesaplama geçmişi var, ne alışkanlık, ne standart formlar doğrudan el altında.

Mükellef şirketler, sadece finansal verileri toplamakla kalmayacak; grup içi transferler, iştirak yapısı, yurtdışı kazanç rejimi, düşük vergili ülkelerden gelen kazançlar gibi uluslararası boyutu olan pek çok detayı doğru analiz etmek zorunda. Her satır, her düzeltme, her hesaplama özel dikkat gerektiriyor.

Dolayısıyla bu beyan, meslek mensupları için yalnızca bir “beyanname” yazma meselesi değil uyum, raporlama ve analiz yükü demek. Yılsonu kapanışı, denetim hazırlıkları, bağımsız denetim talepleri vs. ile bunalmış meslek mensupları, bir de bu karmaşık uluslararası vergi rejimine adapte olmak zorunda.

İşin planlama, belge toplama ve kontroller kısmı bile başlı başına ciddi bir operasyon. Üstelik hata riski yüksek; yanlış beyan hem düzeltme hem ceza riski demek.

YATKV’nin kapsadığı mükellef kitlesi çok uluslu grupların Türkiye’de yerleşik bağlı şirketleri; fakat bu kapsama giren her işletme için, vergi yükümlülüğünün ötesinde, meslek mensuplarına ağır bir yük geliyor. Bu yükü kaldırmanın yolu dikkatli, titiz planlama ve güvenilir muhasebe-denetim süreçlerinden geçiyor.

Vergi takvimindeki uzatma, bir nefes arası değil; hazırlıksız olan için zorlu bir maratonun startı.