Genel

Vakanüvis Lütfi Efendizade Lütfi Bükülmez'in hatıraları okuyucuyla buluştu

İSTANBUL (AA) - "Vakanüvis Lütfi Efendizade Lütfi Bükülmez'in Doğu Cephesi Günlüğü ve Filistin Hatıraları" kitabı, İstanbul'da Atatürk Kültür Merkezi'nde (AKM) gerçekleştirilen toplantıyla tanıtıldı.

Yeditepe Yayınevinin okuyucuyla buluşturduğu, Mümin Yıldıztaş ve Mehmet Berke Merter'in yayına hazırladığı eserin tanıtım toplantısına, akademisyen ve öğrencilerin yanı sıra tarih meraklıları ve davetliler katıldı.

Milli Savunma Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Afyoncu, toplantı öncesinde AA muhabirine, bugüne kadar tarihçilerin kullanmadığı, araştırmacıların yayınlamadığı, 1916'da yazılmış günlüklerin 109 yıl sonra gün ışığına çıktığını söyledi.

Osmanlı vakanüvisi Ahmet Lütfi Efendi'nin torunlarından Lütfi Bükülmez'in önemli tarihçi olduğunu dile getiren Afyoncu, günlüklerde kitaplarda anlatılan tarihin ötesinde cephede yaşananların gün gün anlatıldığını kaydetti.

Afyoncu, hatıralarda öne çıkan bir unsurun da savaş zamanları çekilen zorlukların aktarılması olduğunu ifade ederek, "Lojistik, askerin intikali kolay değil, salgın hastalıklar var. Bu tür şeyler günlüklerde anlatılır ve Lütfi Bükülmez'in günlüğü de bu açıdan önemli günlük. Savaşın özellikle iktisadi hayata, köylünün yaşantısına etkileri gibi konuları da gün ışığına çıkarıyor." şeklinde konuştu.

Türk Silahlı Kuvvetlerinin diğer ülkelere göre savaş lojistiğinde üstün başarılar gösterdiğine işaret eden Afyoncu, "Lojistik son derece önemlidir. Lojistiği yapamazsanız savaşı sürdüremezsiniz. Türkiye özellikle Körfez Savaşı'ndan sonra kendi ordusunun lojistik ikmalini çok güzel yaptı. Dediğimiz gibi bu tür tecrübeleri kullandıkça daha başarılı olacağız." görüşünü paylaştı.

- "Osmanlı'nın Filistin cephesinde neden direndiğini çok daha iyi görüyoruz"

Tarihçi yazar Mümin Yıldıztaş, geçen sene yayınlanan "Osmanlı'dan Cumhuriyet'e Devlet ve Toplum Hizmetinde Bir Aile Subaşızadeler" kitabında Merter semtinin kurucusu olarak tanınan Ahmet Muhtar Merter'in ailesini ele aldıklarını söyledi.

Yıldıztaş, bu ikinci kitapta da Ahmet Muhtar Merter'in eşi Mihrunnisa Merter'in kardeşi Lütfi Bükülmez'in anlatıldığını belirterek, bürokraside de görev almış olan Bükülmez'in hayatına ilişkin bilgiler verdi.

Hatıratlarda Filistin cephesine dair bilgilerin de bulunduğunu, bunların bugün için de rehber niteliği taşıdığını aktaran Yıldıztaş, "Bu günlüklerden ve hatıratlardan gördüğümüz şu, Osmanlı'nın askeri alandaki yokluğa, sefalete, perişanlığa rağmen Filistin cephesinde neden direnmeye çalıştığını bugün çok daha iyi görüyoruz. Eğer Filistin'i bugünden bakarak anlamak istiyorsak, Osmanlı'nın Filistin'de neden kalmak istediğini çok daha iyi anlarız." değerlendirmesini yaptı.

Kitapta günlüklerin yanı sıra çeşitli bilgi, görsel ve fotoğrafların da yer aldığını belirten Yıldıztaş, "Lütfi Bükülmez, Filistin cephesinde edinmiş olduğu bir fotoğraf makinesiyle birçok askeri ortam karesinin günümüze ulaşmasını sağlamış bir şahsiyet. Biz bu fotoğrafları kitapta kullanmış olduk. Bu fotoğrafların hemen hemen hiçbiri daha önce yayınlanmış değildi. Bu açıdan da önemli." diye konuştu.

- "Okuyucu, savaşın zorluklarını sansürsüz şekilde görecek"

Mehmet Berke Merter de uzun yıllar boyunca bir amatör olarak aile tarihini merak edip araştırdığını, bu araştırmalar sonucu profesyonel desteğe ihtiyaç duyduğunda Mümin Yıldıztaş ile yollarının kesiştiğini ve beraber çalışmaya başladıklarını anlattı.

Yaklaşık 1,5 yıl birlikte çalıştıktan sonra dedesinin hayatını kitaplaştırdıklarını ve eserin "Osmanlı'dan Cumhuriyet'e Devlet ve Toplum Hizmetinde Bir Aile Subaşızadeler" adıyla yayınlandığını hatırlatan Merter, şunları kaydetti:

"Sonra bu bize bir kapı açtı. Babaannemin abisinin kızı merhum Gülsen Bükülmez halam bize babası Lütfi Bükülmez'in, büyük dayımın savaş hatıratlarını verdi ve yayınlamamız için fotoğraf albümünü açtı. Hem babaannemin ailesini hem de Lütfi Bükülmez'in savaştan sonraki sivil hayatını araştırdık ve yazdık. Şunu da vurgulamak istiyorum; spora çok önem veriyordu. Mersin İdmanyurdu Spor Kulübünün hem hakemliğini hem yöneticiliğini yaptı. Mersin'de her türlü spor faaliyetini destekledi, ilk defa orada yüzme yarışmaları düzenledi."

Eserde sadece savaş günlüklerinin değil, ailenin de anlatıldığını vurgulayan Merter, "Okuyucu, hem bir ailenin tarih içerisinde serüvenini, bu insanların vatan için yaptıklarını görecek hem de savaşın zorluklarını sansürsüz şekilde okuyabilecek, görecek." değerlendirmesinde bulundu.

- "Günlükler ve hatıratlar, tarih kaynaklarından biridir"

Araştırmacı ve tarihçi Muzaffer Albayrak ise Yeditepe Yayınevi adına eserin editörlüğünü üstlendiğini belirterek, "Ben zaten tarihçiyim ve dönem çalışanıyım. Bu döneme dair Yeditepe Yayınevi ile daha önce de günlükler ve hatıratlar yayınında çalıştım. Benim için hem bir görev hem de ekstra bilgi kaynağı oldu. Çünkü bu günlükler ve hatıratlar, tarih kaynaklarından biridir, tarihin kaynaklarıdır." dedi.

Albayrak, "Özellikle günlük, sıcağı sıcağına yazılmış ve anı kaydeden kaynaklar ve bilgi hazineleri olduğu için ayrı değeri var. Burada bu kitap üzerinden bir başka farkı da belirtmek gerekirse, Birinci Dünya Savaşı ve İstiklal Harbi'ne dair günlükler var ama bir süvari subayının başka bir günlüğü olduğunu, bu konuyla ilgili yayınlar yapmış, ilgilenmiş birisi olarak ben hatırlamıyorum. Emin olmamakla beraber tek olabileceğini söylüyorum." görüşünü paylaştı.

Lütfi Bey'in Londra'da tahsil görmüş bir genç olarak Dünya Savaşı'nın Doğu cephesi gibi merkezden uzak, imkansızlık ve yoklukların pek fazla olduğu bir cephede bulunduğuna dikkati çeken Albayrak, "Tabii İngiltere'den gelmiş ve o yoklukların içerisine düşmüş bir insanın duyguları, düşünceleri, izlenimleri son derece önemli. Zaten kendisi de geçtiği her yerde hem kasabalar, şehirler üzerinden hem de insan figürleri üzerinden çok çarpıcı tespitler yapıyor. Yani bu da bize sadece savaşı değil, savaşın arkasında cereyan eden ahalinin, sivil hayatın ne kadar büyük zorluk içerisinde olduğunu da gösteriyor." ifadelerini kullandı.

Günlüklerde İstanbul, Diyarbakır, Malazgirt ve Filistin gibi çeşitli yerlerde yaşananların aktarıldığının altını çizen Albayrak, "Yani özetle şunu söyleyebilirim: Ahmet Lütfi Bey hem Doğu Cephesi'nde hem Filistin Cephesi'nde yazılı tarihin, literatürün, harp tarihinin beklenilen kaynaklarının yanı sıra günlük ve hatıratıyla çok farklı ve hep olayın insani yönünü, coğrafi yönünü ortaya koyan sadece kuru bir savaş anlatımından çok psikolojisini de yansıtan, kendi psikolojisi de dahil olmak üzere ahalinin psikolojisini de yansıtan, son derece önemli bilgi kaynağı sunmuş bizlere." diye konuştu.

Etkinlik kapsamında gerçekleştirilen söyleşide konuşma yapan Prof. Dr. Vahdettin Engin, Muzaffer Albayrak, Mümin Yıldıztaş ve Mehmet Berke Merter de belge, hatırat ve görsellerin yer aldığı kitabı anlatarak, görüş ve düşüncelerini katılımcılarla paylaştı.

- Kitap hakkında

"Vakanüvis Lütfi Efendizade Lütfi Bükülmez'in Doğu Cephesi Günlüğü ve Filistin Hatıraları" kitabında Lütfi Bükülmez'in günlük ve hatıraları ile savaşın cephe gerisindeki etkileri anlatılıyor.

Doğu Cephesi'nde günlük olarak kayda alınan notlar ve 1936'da tefrika edilen Filistin hatıraları bir araya getirilerek hazırlanan eserde, askeri tarihin yanı sıra bireysel tanıklıklar ve insan hikayeleri de okuyucunun beğenisine sunuluyor.