Birlikte yaşamanın iki yüzü ile hep karşı karşıya kalırız. Ya çatışma içinde oluruz ya da uzlaşama içinde. Bugünkü yazımda uzlaşma içinde yaşama olgusunu ele alacağım. Uzlaşma karşı karşıya kalındığında ya da beraber yaşamak sözkonusu olduğunda tarafların her birinin kendi talebinden ödün vermesi sonucunda farklı olan tarafların arasında verilen anlaşmadır.
Taraflar arasında tartışma yoksa uzlaşarak yaşama yoluna gitmeleri kolay uzlaşma yöntemidir. Taraflar arasında tartışmalar var ise biraz zor olsa da, kurulan iletişimle karşılıklı kabuller yapılarak anlaşmaya varma yöntemidir. İnsanlar, sürekli olarak çevrelerindeki varlıklarla iletişim ve etkileşim içindedir. Bu iletişim ve etkiletişim kimi zaman olumlu sonuçlar verirken kimi zamanda istenmeyen sonuçları ortaya çıkarır. İletişim ve etkileşimde istenmeyen sonuçların yaşanmamasının sağlanması karşılıklı kararlaştırılacak birlikte yaşama kurallarıyla oluşturulacak uzlaşmaya bağlıdır.
Görüldüğü gibi uzlaşma birlikte yaşama kurallarının anlaşarak kararlaştırılmasıyla sağlanır. Bu bağlamda oluşturulan yaklaşımla hem bireysel hem toplumsal huzur sağlanır. Bu yaklaşım, aile hayatında mutluluğu, okul ve çalışma hayatında başarıyı, toplumda ise huzur içinde uyumlu yaşamayı sağlar.
Bu nedenle hangi ortamda olursa olsun, birlikte huzur ve mutluluk içinde yaşamak için uzlaşma kültürünün oluşturularak kuralların belirlenmesi gerekir. Uzlaşma kültürünün içselleştirilmesi için insanların empati içinde olaylara yaklaşması gerekir. Bunun için her insanın karşısındaki diğer insanları olduğu gibi kabul edecek anlayışa içinde her görüş ve düşünceye açık olma eğilimine sahip bir yapıda olmalıdır..
Bence uzlaşma çocukluktan itibaren kazanılması gereken bir anlayışla insanların dengede olma yeteneğine sahip olmalarını gerektirir. Bu amaçla karşılıklı olarak tarafların dengede olma yeteneğinin geliştirilmesi için hem aile içinde hem okullarda uzlaşma kültürünün çocuklara öğretilmesi ve çocukların bu hedefe yöneltilerek eğitilmeleri gerekir.
İnsanlık tarihi uzlaşma kültürü olmadan toplumsal ya da bireysel yaklaşımlarda bir arada yaşamalarının zor olduğunu göstermektedir. Bu nedenle empati kurmak yanısıra hoşgörü, sevgi, saygı, tutarlılık benzeri duygu ve değerlerle birlikte son noktada uzlaşma kültürüne sahip olmak gerekmektedir.
Yaptığımız bu açıklamalara göre uzlaşma toplumsal niteliklere sahip bir kültürdür. İnsanlar, mutlu ve huzurlu bireyler olmak için; empati kurarak, hoşgörü ve tutarlılık içinde, sevgi ve saygı temelinde ortak noktada buluşmalarını sağlayacak uzlaşma kültürüne sahip olma istekleri hayatlarının temel hedefi olmalıdır. Bu hedef bireysel huzur ve mutluluk yanısıra toplumsal barışı ve huzur içinde olunan yaşama tarzını da sağlar.