Ulu Tengri !... Mavi göğün efendisi; Bize yardım et. Planlarımızı gerçekleştirmek için bize güç ver, cesaret ver, sıkıntılardan kurtar.
Ey büyük Tanrı !... Türklüğümüzü ve özümüzü bulmamıza yardım et. Dirilişimiz için bize yol göster...
Tanrı dualarımızı kabul etsin.
**735 yılında Göktürk devletinin başı, Bilge Kağan yazıtlarında ki, sözlerinin kısacası;
Devleti, budunu anlatır, devletin direğinin ve dininin adalet olduğunu vurgular, kişiler arasında eşitliğin önemini söyler nasihatler verir .
Bu nasihatleri arasındaki en önemli sözü ise;
"Ey Türk- Oğuz beğleri, milleti işitin; Yukarıda gök basmasa, aşağıda yer yarılmasa senin töreni, ilini kim bozar"...
Üzgünüz, Bilge kağanım maalesef bozdular. Hemde öyle bozdular ki, sizleri bile bize unutturdular. Süslü sözlere inandık. Dilden vurdular, alfabeden vurdular başaramadılar lâkin, hassasiyetimiz olan din inancımızı bahane ederek yıllarca bizim ırkımızı asimile etmeye çalıştılar, ne töremiz kaldı elimizde, ne ilimiz de huzur...
Fıtrat değişir ama o kan değişmez...
Arkasında olmasaydı şanlı bir mazi...
Çıkarmıydı bu milletten büyük bir "GAZİ"
Gazi Mustafa Kemal Atatürk gittikten sonra, kardeş kardeşe düşman oldu. Huzur kalmadı, yüzümüz ise gülmedi
Korku ile yaşatıyoruz milletimizi Kağanım KORKU!...
Yeni neslin artık korkuyor, sindiriliyor. Kükremiş TÜRK arslanları kedi, TÜRK Bozkurtlarının boynuna ise esaret zinciri...
Ne yapsın Türk milleti, gençleri...
Okul çağına gelene kadar Baba, ana korkusu,
İlkokul çağında, öğretmen korkusu..
Liseye, üniversiteye gittiĝinde, sağ- sol korkusu..
Yetmez; İhtilal olduysa, sıkıyönetimde yargılanacaksın korkusu,
Askere gittin, Komutan, çavuş korkusu. Geldin sivile, polis korkusu...
Gittin mahkemeye, Savcı, Hakim korkusu.
Bunlar yetmezmiş gibi bir de yaşamda Deprem korkusu.
Sonunda sağlığın gitmiştir başlarsın sağlığından korkmaya.
Nasıl dayanacağız bu kadar korkuya Kağanım, nihayeti bu bir can...
Bence korku sendromu uygulayacak tabiki yerler var. İlk önce bu ülkenin ekmeğimi yiyip de, dış güçler ve onların kumandasındaki piyonlara tatbik edilmelidir ki ülkeye huzur gelsin.
Ve bir çok adi suçlara...
***
"Uyudum, rüyamda gördüm hayat ne güzel şeymiş,
Uyandım, anladım ki meğer hayat vazifeymiş."
"Vazife: İma ile, dalkavukluk yaparak, ya da korkutarak değil, sadece kanuna bağlı kalarak ve saygı telkin ederek harekete getirilen güzel bir fikirdir. Vazife önünde, ne kadar gizli olursa olsun, bütün arzular, isyanlar hareketsiz kalırlar."
KANT
Çözüp atmıştır bu adam zillet bağlarını,
Yükselirim umuduyla, ya da düşerim korkusuyla,
Kendi varlığının sahibidir, mülkü sahibi olmasa bile;
Bir şeyi yokmuş gibi görünür, ama her şeye sahiptir o."
WOTTON
Unutmayalım Platonun bu sözünü: "Dünya Tanrının insanlara gönderdiği bir âyettir"
Demek ki hepimiz bu âyetin içindeyiz...
Tanrı Türkü Korusun
Sevgi ve saygılarımla