"Türk; Öğün, Çalış, Güven"
ATATÜRK
Ülkemizi ve dünyayı ilgilendiren pek çok mesele varken, neden bir çok magazin konulardan zevk alınıyor?
Çünkü; "Halkımız, bundan zevk alıyor"
Yunanistan'ın büyük hatibi Demosten, ülkeyi ilgilendiren önemli bir konuyu anlatırken bakmış dinleyicilerin hiç umurunda değil, ilgilenmiyorlar bile...
Bunun üzerine büyük hatip konuyu değiştirmiş.
"Bir adam, evindeki eşyasını bir diğer köye götürmesi için bir eşek kiraladı. Sahibi de, eşeği ile birlikte gideceğini söyledi; eşeğin işi bitince, hayvanı geri getirecekti.
Öğle üzeri, yemek için mola verildi. Güneş yakarcasına kızdırıyordu. Eşeği kiralayan, hayvanın gölgesine uzanarak dinlenmek istedi, fakat eşeğin sahibi, 'Olmaz,' dedi, sen, sadece eşeği kiraladın, gölgesini değil. Eşeğin gölgesinde ben dinleneceğim.
Eşeği kiralayan adam ise hayvanı, her şeyi ile kiraladığını söyleyerek, hayvanın gölgesinde dinlenme hakkının da kendisinde olduğunu iddia etti."
Demosten, konuşmasının bu noktasında durdu ve kürsüden ayrılmak için davrandı. Fakat dinleyiciler, hep bir ağızdan, kürsüden ayrılmamasını, eşeğin gölgesinin kimin üzerinde kaldığını söylemesini istediler.
Çağın bu büyük hatibi o zaman bağırarak dedi ki: "Siz ne aptal insanlarsınız. Sizi çok yakından ilgilendiren hayati bir mesele üzerinde konuşmayı dinlemek istemiyor, ama eşeğin gölgesi kimin olduğunu merak ediyorsunuz...
İnsanın aklına hemen Mehmet Akif'in İstiklâl Marşı'nda; "Medeniyet, tek dişi kalmış canavar" cümlesi geliyor.
Medeniyet geliştikçe, makina, insan emeğine ihtiyaç hissedilen yer ve sahaları azaltıyor, insanın, çalışmak, uyumak ve yemek dışındaki vakitlerini artırıyor. Medeniyetin bundan sonraki gelişmesini, bu boş vakitlerin nasıl değerlendirileceği tayin edecek.
Batılı insanlar, bu yarışta geri kalmamak için, arta kalan boş vakitlerini zihni ve bedeni gelişmeleri uğrunda, kültür seviyelerini geliştirmek uğrunda değerlendirirken, bizler, büyük çoğunlukla, saatlerce televizyon başından ayrılmıyor, okumuyor, zihni ve bedeni gelişmemiz için hiç bir şey yapmıyor vakitlerimizi tv, dizi, magazin ve fuzuli şeyler ile öldürüyoruz.
Acı ama hakikat: bu tür insanlardan oluşan bir ülke ne önemli konuşmaları dinler ne de çağ atlar.
Çağın geri kalmasına da mahkumdurlar.
Namık Kemal Murabba şiiri'nde,
Memleket bitti yine bitmedi hâlâ sen ben
Bize bu hâl ile bizden büyük olmaz düşman.
derken; Sen, ben ve kişisel ihtirasları bir kenara bırakarak memleketin dertlerinin çözümü için güç birliği yapılmasını işaret ediyor...
Ama biz;
Bir yandan bölücülükle mücadele ederken, diğer yandan da kendi kendimizi böldüğümüzü anlayalım artık...
Tanrı Türkü Korusun
Sevgi ve Saygılarımla