Galatasaray bir gün önce Gençlerbirliği'ne karşı kazansa da, Fenerbahçe rakibinin ensesindeydi. Rize'yi yenmeleri halinde yıllar sonra gelebilecek şampiyonluğun belki de ilk ışıkları görünecekti tünelin ucunda. Derbinin kazanılması umutları gökyüzüne çıkaracaktı.
Böyle bir resmin altında sarı lacivertlilerin oyuna müthiş bir iştahla başlamasını, önde pres yapmasını ve savunmada hatasız oynamasını bekliyordu taraftarları. Ancak oyuna coşkulu başlayan ev sahibiydi. Fenerbahçe bu kadar çok motivasyon figürüne rağmen sahada adeta yoktu. Defansta kademe anlayışı sıfır, orta alanda komuta merkezi iptaldi. Duran ileride yalnız kaldı. Rizesporlu futbolcular hocaları Palut'un verdiği taktiğe harfiyen uyunca, ilk çeyrekte hiç de beklenmeyen bir skora imza attılar.
İtalyan hoca hem Levent hem de Mert ile nasıl öne çıkacağını düşündü mü acaba maça başlarken? Semedo sarı kart cezalısıysa, o zaman kanatın birinde Brown'u oynatması gerekiyordu. Çağlar bırakın bençde oturmayı, evinde oturuyordu anlamsız bir şekilde. Aslında milli maçta iyi oynayan Çağlar, Skriniar ile birlikte tandemi oluşturabilir, kanatlarda da Oosterwolde ve Oğuz Aydın veya Brown oynayabilirdi. Bu arada Oğuz milli takımdan yorgun da gelmedi! Nene ve Kerem kötüydüler ve Duran'a yeterli desteği veremediler.
İlk Yarının Notu: Tedesco yanlış tercihlerle takımını oyuna mağlup başlattı. Oyuncuların ruh haline gelince; Hiç de şampiyon olacak bir takım karakteri ortaya koyamadılar.
TEDESCO'NUN UYANIŞI!
Takımı ilk perdede sefilleri oynasa da, Tedesco'nun bu duruma duyarsız kalması bir teknik adam adına büyük bir eksi puandı bence. Ama öylesine bir şans golü attı ki Fenerbahçe, bu da olsa olsa büyük bir teknik adam şansı olmalıydı yukarıda yazdığım büyük eksi puanı nötürleştirecek.
Teknik sorumlu olsam ikinci yarıya nasıl başlardım diye düşündüm bir anlığına. Fenerbahçe kesin kazanmalıydı derbi öncesinde. Zaten mağluptu. 5-0 kaybetse ne olacaktı? Dominico, ikinci yarıya hem Talisca hem de Nesyri ile başlayıp orta alana Asensio'yu çekip İsmail veya Fred'den birini kenara alsaydı diye kendi kendime beyin fırtınası yaptım.
Asensio'nun golünden sonra gerekli ve doğru hamleleri yapmaya başlayan Tedesco'ya en net yardımı yapan Laci'ydi bence ki ikinci sarı aldığı pozisyonda maçın gidişatını ve kaderini belirledi. Karar doğruydu. Bu arada Nene'nin gollere yaptığı iki asisti de unutmamak gerekir. Genç oyuncu sadece golleri hazırlamakla kalmamalı, iyi oyununu da sürdürebilir hale getirmeli ileriki haftalar adına.
Gecenin Notu: Tedesco yanlış ilk 11 tercihini, ikinci ayrı aldığı riskli ama bir o kadar da cesaretli kararlarla bertaraf etti. Bu meydan okuma kendisine kaybettiği maçı geri getirdi.
Sanırım bu galibiyetten sonra Tedesco, ünlü şair ve oyun yazarı Thomas Stern Eliot'un sözünü sezonun geride kalanında kendisine rehber edinecektir; "Sadece fazla ileri gitme riskini göze alanlar, ne kadar ileri gidebileceklerini öğrenirler".