Tanrının Akıllı Kulları

Aman petrol, canım petrol...

Müslümanların yeraltı kaynakları zaten Tanrının akıllı kullarının emrinde. Bu da yetmez gibi, "Hac" ibadet paraları bile gözü doymaz yöneticilerin saraylarına, şehvetlerine ancak yetiyor..

Peki bu servetlerin asıl sahipleri ne yapıyor?

Aç, sefil birbirlerini öldürme gayretinde...

Allah Ekber diyerek cinayet işliyorlar. Ölen de Müslüman, öldürende. Allah’ın emri olan İsrâ süresi 33. Ayet derki; "canlılara emanet vermiş olduğum canı ben alırım, kendi canı da olsa bile" sözünü bilmezler.

"Ortadoğu kaynayan kazan" diyorlar. Öyle tabii, kazan kaynıyor, ateş alan ocak sönmüyor. Ocağı yakan da petrol... Petrol bittiğinde ocak söner, kazanının kaynaması durur, her yer süt liman olur, insanın neredeyse "Çıkmaz olsaydı!" diyesi geliyor. Allah’ın bahşettiği bu nimet, sahiplerinin gafletleri yüzünden nimet olmaktan çıkıp külfet oluyor, felâket oluyor, kan oluyor, gözyaşı oluyor.

Ah petrol ! Amansın, canımsın ama kanıma mâl oluyorsun. Ne zaman biteceksin, o zaman "inşaat bitti, iş paydos" olacak. O zaman bölgeye değil yarım milyon asker, tek bölük gönderme lüzumunu bile hissetmeyecek kimse.

Dünya petrol rezervinin % 70'i Ortadoğu’da imiş. Petrol bu, ekonominin, sanayinin can damarı. Bittiği vakit yerine koyabiliriz diye ilim adamları laboratuvarlarda ter dökmeye başlayalı çok oldu. Batı göz dikmekte haksız mı? Hem silahları satacak pazar lâzım, ekonomilerinin selâmeti için... yeni model silahların denemesi lâzım, bir tatbikat sahası lâzım....

Bir düzine Arap krallığının ortasında, kazanın tuzu-biberi olmak üzere bir de İsrail var. Şimdi İsrail Filistinlilerin üzerine, misket bombaları ile saldırıyor, daha önceleri parlak kâğıtlara sarılmış patlayıcı maddelerin uçaklardan nasıl atıldığını, bunları şeker sanıp kapışan çocukların nasıl helâk olduğunu gazeteler bol bol yazdı. Yine aynı İsrail, gaddar ve cani...

Biz bunları dehşetle görüyor ve işitiyoruz ama gülerek okuyanlar da var..

"Dünya bir hükümdar için büyük, iki hükümdar için küçük" demiş Yavuz. Bu azametli söz bütün asırlar için geçerli. İki hükümdar çok geliyor, bir tane söz sahibi olacak; ama tek başına, yalnız yaşanmayacağına göre çevresinde o söz sahibi hükümdarın hürmetkârı, itaatkârı, minnettarı sultanlar bulunacak. Dünya böylece dönüp duracak, kazanlar kaynayacak.

Görülüyor ki Amerikan vatandaşları da savaşa alıştı, ilk günlerde savaş aleyhtarı gösteriler düzenleniyordu. Şimdi ise "Yaşa Amerika!" bağıranları görüyoruz.

Velhasıl dünya dönüyor. Dönerken güneş doğuyor, batıyor maçlar yapılıyor, bayraklar asılıyor, füzeler fırlatılıyor. İnsanlar doğuyor, ölüyor... Kimi hastanelerde bomba altında ölüyor, kimi açlıktan ölüyor. Körfez'deki canlılar deniz suyu yerine akan petrol içinde ölüyor. Aman petrol! Şu günlerde herhalde en fazla senin yüzünden ölünüyor.

İşte dünya böylece dönüyor..

Bu bizim savaşımız değil ama, bu vahşi kıyıma dur denmeli ve bu savaş durmalı çocuklar, kadınlar ölmemelidir..

 Bu yazım birilerine önemsiz gelebilir ama acı olsa da gerçekler bunlardır.

Tanrı Türkü Korusun

Sevgi ve Saygılarımla