Sessiz Çığlık: Epstein Davasının Bitmeyen Yankıları

Amerika’daki Jeffrey Epstein davası, sadece bir cinsel istismar dosyası değil; küresel ölçekte siyasetin, medyanın ve iş dünyasının karanlık yüzünü açığa çıkaran bir skandaldır. Epstein’in ölümünün ardından dosya kapatılmış gibi görünse de, aslında yankıları hâlâ devam ediyor. Çünkü mesele, bireysel suçların ötesinde, sistemin ta kendisidir.

Güç ve Dokunulmazlık İllüzyonu
Epstein’in çevresinde kimler yoktu ki? Eski başkanlardan kraliyet üyelerine, milyarder iş insanlarından medya patronlarına kadar birçok “saygın” isim onun listelerinde yer aldı. Ancak kamuoyu şunu gördü: Sıradan bir vatandaş böylesi suçların ucundan dahi geçse, hayatı boyunca hapis yatardı. Fakat güçlülerin adı geçtiğinde, dosyalar eksiliyor, belgeler kayboluyor, tanıklar susturuluyor. Bu tablo, Amerikan demokrasisinin eşitlik iddiasına en büyük gölgeyi düşürdü.

Küresel Etkiler: Washington’dan Londra’ya
Epstein davası sadece Amerika’yı değil, Batı dünyasının “ahlaki üstünlük” söylemini de sarstı. Demokrasi, özgürlük ve insan hakları nutukları atan ülkelerin en tepesindeki isimlerin, bir istismar ağının gölgesinde anılması; Batı’nın kendi değerlerine olan güvenini aşındırdı. Özellikle seçim dönemlerinde, dosyada geçen isimler birer siyasi koz hâline geliyor, kamuoyu ise “gerçekten kim suçlu, kim masum?” sorusuyla baş başa bırakılıyor.

Mağdurların Görünmeyen Mücadelesi
Unutulmaması gereken en önemli nokta ise mağdurların çığlığıdır. Yıllarca susturulan, tehdit edilen, parayla bastırılmaya çalışılan bu kadınlar, cesaretleriyle sadece Epstein’e değil, onun arkasındaki sisteme de meydan okudu. Onların sesi, adaletin aslında sadece mahkeme salonlarında değil, kamu vicdanında da aranabileceğini hatırlattı.

Bitmeyen Bir Hesaplaşma
Bugün Epstein yok, ama onun kurduğu ağ hâlâ soru işaretleriyle dolu. Kimler suç ortağıydı? Kimler göz yumdu? Kimler hâlâ aynı düzeni sürdürüyor? İşte bu sorular, sadece Amerika için değil, tüm dünya için önemli. Çünkü mesele Epstein değil; mesele gücün dokunulmazlığı, adaletin ise çoğu zaman güç karşısında suskun kalmasıdır.

Epstein davası kapanmış olabilir, ama bıraktığı izler kapanmayacak. Bu dava, bir devrin utanç kaydıdır. Ve bize şunu hatırlatıyor: Eğer adalet güçlüye dokunamıyorsa, geriye sadece sessiz çığlıklar kalır.