Bir çocuğun gözleri sahneye daldığında, sahnede sihirli bir dünyanın kapıları aralanır sanki. Perdenin arkasında yükselen sesler, sahneye akan renkler ve hareketler, çocuğun hayal gücüne güç katar, "ateşler anında"…
Tiyatro çocuk için sadece bir oyundan ibaret değildir, büyülü bir oyuncak gibidir.
Peki neden?
Hayat ile Gerçek Arasında bir köprüdür TİYATRO, çocuğun iç dünyasıyla dış dünya arasında bir köprü kurar. Sahnede gördüğü karakterler, aslında onun duygularının, korkularının ve umutlarının yansımasıdır. Pamuk Prensesin iyiliği, 7 cücelerin sevgisi, Hacivat’ın nüktedanlığı, Keloğlan’ın saf zekası…
Çocuk, bu karakterlerle kendi içsel yolculuğuna çıkmıştır bile…
Tiyatro, çocuğa “başka olma değil, kendini keşfetme” fırsatı sunar.
Çocuklara oyuncak gibi dokunulabilir bir deneyimdir Tiyatro… Çocuklar için oyuncaklar ne kadar gerçekse, tiyatro da o kadar somuttur. Sahnedeki dekorlar, kostümler, müzikler, çocukların duyularına hitap eder. Bu çoklu duyusal deneyim, ekran başında geçirilen saatlerden çok daha kalıcı izler bırakır.
Tiyatro, çocuğa kurallı oyunların dışında, sınırsız bir yaratıcı alanı açar. Sahnedeki bir oyuncunun doğaçlama yapması, çocuğa “hata yapma özgürlüğü”nü hatırlatır. Bir kuklanın sevinci, bir maskenin öfkesi, çocuğun duygularını tanımasına yardım eder. Tiyatro ona “duygularını tanımasına” yardımcı olur. Tiyatro, ona “duygularını oyunla anlatma” becerisi kazandırır.
Sahnede bir kutu, bir hazineye; bir bez parçası, sihirli bir pelerine dönüşebilir. Bu, çocuğun yaratıcılığını besleyen, kamçılayan en güçlü kaynaktır.
Sevgili Ebeveynlere çağrımdır; bu oyuncakları çocuklarınızdan esirgemeyin.
Günümüzde çocuklar ekranlarla çevrili. Ancak tiyatro, onlara gerçek bir insan deneyimini sunmakta.
Birlikte heyecanlanmak,
Birlikte gülmek,
Birlikte öğrenmek.
Unutmayalım ki, hiçbir dijital oyun, bir sahne oyununun, çocuğun yüzünde bıraktığı o saf gülümsemeyi yaratamaz.
Sihir hep yanı başımızda Tiyatro, çocuğa hayatın provasını yaptıran büyülü bir oyuncaktır. Ona cesareti, empatiyi ve yaratıcılığı oyunla öğretir. Perde kapandığında, çocuğun ruhunda açılan perde asla KAPANMAZ.
Çocuklarımızı sahnenin büyüsüyle tanıştıralım. Belki de o sahnede, kendi hayatlarının en güzel oyununu kuracaklar.
Sevgiyle Kalın.