Özgeçmiş mi, Öz gelecek mi?

Üniversitelerimizde mayıs ayının sonuna yaklaştığımızda, derslerin tamamlandığı, final sınavlarının başladığı, bir dönemin heyecanı içinde buluruz kendimizi…
 

Bu heyecan, mezuniyet aşamasında olanlara, diğer öğrencilerden ayıran farklı duygu ve düşünceleri yaşatır. Buna sebep, gençlerin mezuniyet sonrası kariyerlerini, geleceklerini nasıl şekillendireceklerine ilişkin hayal ve umutlarının yanı sıra geleceğe dair kaygı ve endişeleridir.
 

Geleceğe ilk adım…

Okuldan yeni mezun oldunuz. İş yaşamına ilk adımınızı atmak, gönlünüzdeki kuruma kavuşmak için öncelikle görüşmeye davet edilmeniz gerekir. İş başvurunuzun kabul edilerek görüşme daveti almanızı sağlayan araç ise CV’niz, diğer bir ifadeyle özgeçmiş bilgilerinizdir. İşe alım sürecinin kritik bir aracı olan özgeçmişiniz ile kariyer geleceğinizi, yani iş yaşamındaki kaderinizi etkiliyorsunuz.
 

Geçmişiniz ile geleceğinize yön verecek bir yolculuğu başlatıyorsunuz.
 

İş dünyasında genel kabul görmüş bu klasik yaklaşımı sorgulamayı hiç düşündünüz mü?
 

Herkes gibi hangi okullarda okuduğunuzu, nerelerde staj yaptığınızı ya da çalıştığınızı, özel ilgi alanlarınızı, hangi sertifikalara sahip olduğunuzu ifade ettiğiniz özgeçmişiniz ile hayallerinizi, ideallerinizi ifade edebiliyor musunuz?
 

Etrafınızda birbirine benzer örneklerin uçuştuğu özgeçmişler arasında sizin benzer özgeçmişinizle farkınız nasıl anlaşılacak?
 

Yeni bir mezun olarak adım atmaya hazırlandığınız iş dünyasında hayallerinizi, ideallerinizi ifade etmek için özgeçmişinizde yer alan bilgileriniz yeterli olacak mı?
 

Özgeçmiş mi, Öz gelecek mi?

Öğrenim hayatınız, ilgi ve bilgi alanlarınız, becerileriniz ile ilgili geçmişten gelen birikimlerinizi ifade etmek için özgeçmişiniz önemli ve gereklidir. Geleceğe dair iddialarınızın, vizyonunuzun ifadesi ise tasarlayacağınız öz geleceğiniz olacaktır.
 

Öz geleceğinizi tasarlamak, gelecek için bir hikâyenizin olmasıdır.
 

Öz geleceğinizi tasarlamak, geleceği hissetmek, kendini fark etmek ve harekete geçmektir. Farklı olmak, farkında olmak, gelecek için hayalleri, umutları olmaktır.
 

Bilgi ve becerilerinizi geliştirmek, tutkulu olmaktır.
 

Öz geleceğinizi tasarlarken işin püf noktası; bugünün problemleri arasında sıkışıp kalmak, mazeret üretmek değil, marifet üretmek için hayallerinizden güç almak, umutlarınızla yol almaktır.
 

Sunulan fırsatlar karşısında kendi tercihlerinizi yapabilmek için değerler alfabenizi oluşturmalısınız.
 

Bir düşünürün ifade ettiği gibi “Bir insanın yüreğini, aklını anlamak için, başardıklarına değil, başarmak istediklerine bak” sözleri öz geleceğinizi tasarlamanın önemini gösteriyor.
 

Öz geleceğinizi tasarlamak; Hayal gücünüzle başarmak istediklerinizin ifadesidir. Talep eden, talebe olmaktır. Umutlu olmak, umut olmaktır. Değerlerin, yetkinliklerin, olumlu bakış açın ile gelecek için dirençli bir duruşun olmasıdır.
 

İlgi alanlarını zenginleştirmek, çok yönlü olmak için fırsatların değerlendirilmesidir.
 

Peter Drucker’ın  “Geleceği tahmin etmenin en iyi yolu onu yaratmaktır” ifadesi geleceğimiz için öz gelecek tasarımına ihtiyacımız olduğunun özlü bir ifadesidir.
 

Özgüveniniz birikimlerinizden güç alır. İdeallerinizi, yapmak istediklerinizin ifadesi olan hayalleriniz şekillendirir. Vizyonunuz ise geleceğe dair iddianızı ve ne olmak istediğinizi ifade eder. Öz gelecek tasarımınız bu üçlünün; özgüveninizin, ideallerinizin ve vizyonunuzun bir ifadesidir.
 

Yaratıcı, yenilikçi, ne istediğini bilen, hedeflerine nasıl ulaşacağına dair yol haritasını belirleyebilenler öz geleceklerini tasarlayabilirler.
 

Herkes gibi arama motorlarından alınmış konfeksiyon ürün özgeçmiş örnekleriyle mi, yoksa size özgün butik ürün olan öz gelecek tasarımı ile mi kaderinizi belirleyeceksiniz?
 

Uzun lafın kısası;

Farklı olmak, bir adım önde olmak ve gelecekte var olmak mı istiyorsunuz? 

O zaman öz gelecek tasarımınızı oluşturmayı deneyin!