Otuz Yılın Yankısı, Geleceğin Pusulası

Bu yıl, kurucusu olduğum Türkiye İç Denetim Enstitüsü’nün 30. yaşını kutluyoruz.

Mesleğin dört profesyonelinin girişimiyle, 14 Aralık 1994 tarihinde İstanbul’da başlayan, 19 Eylül 1995 tarihindeyse, 47 kişiyle kuruluşunu gerçekleştirdiğimiz Enstitümüzün hikâyesi, ortak bir hayalin ifadesi olarak, 30 yılı geride bıraktı.

Ortak bir hayalin gönüllü emek ve fedakârlıkla yoğrulmuş öyküsü olarak ifade ettiğimiz Enstitümüzün kuruluşunu, 2 Ekim 1995 tarihinde düzenlediğimiz, “Uluslararası İç Denetim Sempozyumu” ile iş ve meslek dünyasına, “Bugün, biz iç denetçiler için heyecan dolu, tarihi bir gün…” sözleriyle ilan ettim.

Bir yürek gibi alanımızdaki en yeni bilgi ve deneyimleri toplayıp, işleyip, dağıtarak, paylaşarak, kendi alanımızda Türkiye’nin yüreği olmak üzere 30 yıl önce başlattığımız mesleki örgütlenme, bugün, iş ve meslek dünyamızın gönüllerinde çarpan bir yürek oldu.

O günden bugüne uzanan hikâye, hayalleri olan, heyecan ve coşkularını, cesur ve özverili emeklerini, gönül sermayelerini katan kahramanların adanmışlık destanı olarak karşımızda duruyor.

Bu emek, mesleki örgütlenmemizin kurumsal ifadesi olan Enstitümüzün var olmasında emeği geçen meslek insanlarına ithaf edilebilir çünkü TİDE’nin kuruluş ve gelişim süreci, örnek alınacak bir liderlik hikâyesidir.

1990’lı yılların başında, bankacılıkta geleneksel teftişin dışında yeni bir bakış açısı arayışında olan iki bankanın teftiş kurulu yöneticileri olarak, Uluslararası İç Denetçiler Enstitüsü ile tanışmamıza vesile olan mesleki yayın organı “Internal Auditor” aboneliği, ülkemizde çağdaş iç denetim anlayışını geliştirme ve mesleki örgütlenme konusunda ilham kaynağımız oldu.

Değişim ve dönüşüm arayışı, meraklı olmak, araştırmak sonucu keşfedilen bilgi kaynağının tetiklediği ilham ve hayal gücü, tutku, azim ve kararlılıkla; çağdaş mesleki gelişim, iletişim ve paylaşım platformu olarak gerçekleşti. O gün yanmaya başlayan bir kıvılcım bugün gür bir alev olarak geleceğimizi aydınlatmaya başladı...

TİDE’nin kurulduğu yıllarda ülkemizde ciddi bir ekonomik kriz yaşanıyordu. O günden bugüne geldiğimiz süre içinde de pek çok krize ve ülkemizde yaşanan felaketlere de tanıklık ettik. 1999 yılında Marmara depremi, 2001 yılında bankacılık krizi, 2008 yılında küresel kriz, 2020 yılından bugüne yaşadığımız pandemi, 6 Şubat 2023 tarihinde 11 ilimizde gerçekleşen deprem felaketi en bilinenleri ve bunlar TİDE’nin kurumsal tarihinde yaşadığı ve tecrübe edindiği krizler olarak yerini aldı. Aynı zamanda bugün güvence ve danışmanlık rolü ile ön saflarda yönetime rehber olan teftiş kurullarını, gerçek ifadesiyle iç denetim faaliyetlerini görmek, uzun ve meşakkatli bir yolculuğa onur ve gurur vesilesi olacak anlam ve değer kazandırıyor.

Bu nedenle öykümüz, TİDE olarak yazılır, Türkiye için değer olarak okunur, geleceğe güvence olur. Bu noktada, ünlü düşünür, gönül insanı Mevlana’nın ifade ettiği gibi “Her konuda seni sen yapan iki şey; yokken sabrın, varken tavrındır.” sözleri kurumsal geleceğimiz için düstur olmalı.

Meslekte paylaşarak büyümenin, katılımla ilerlemenin yoktan sabırla var edilme öyküsü olan Enstitümüzün bugünkü varlığını geleceğe taşımak, bu süreçte rol alacak olanların tavrına bağlı olup, önemli bir sorumluluk gerektiriyor.

Dün bugünler hayaldi. Bu hayali gerçek yapanlar bugün belki de kendileri için var olmayacak bir gelecek için hayal kurmaya, ilham vermeye hala devam ediyorlarsa; TİDE olarak kurum olmayı başarmanın yanı sıra kurum olmanın, aile kalmanın sürdürülebilirliği için güçlü bir teminatımız var demektir.

İstiklal marşı şairimiz Mehmet Akif’in “Hadi gel yıkalım Süleymaniye’yi desek iki kazma, iki ırgat gerek. Ancak hadi gel yapalım şunu geri desek bir Sinan, bir de Süleyman gerek.” dizeleri de meslek ailemizin ortak aklının zekâtıyla, inşa edilmiş Enstitümüze, hep birlikte sahiplenme sorumluluğumuzu gösteren bir başka farkındalık ifadesi olmakta.

Kurumsal belleğimizin gücüyle, sağlam bir gelecek inşa etmek; Mevlana’nın sözleri, Mehmet Akif’in dizelerinde ifade bulan farkındalık ile mümkün olacak.

Gönüllü ve ileri görüşlü sivil girişimcilikleri ile TİDE’yi var eden kurucu üyelerimize, TİDE’nin kurumsal varlığının sürekliliğinde ve gelişiminde gönüllü ve özverili emekleri ile rol ve sorumluluk üstlenen TİDE yönetim kurulu başkanlarına, TİDE kurullarında görev alan meslektaşlarıma, TİDE’nin katılımcı üretim gücü komitelerimizde görev alan üyelerimize, sürekli mesleki gelişim için hizmet sunan TİDE Akademi’nin değerli seminer liderlerine, bilim ve meslek insanlarına, ülkemizin ve mesleğimizin geleceği gençlerimize, dünden bugüne uzanan, bayrağın başarı ile el değiştirdiği süreçte bizlerin yanında olan, desteğini esirgemeyen eş ve çocuklarımıza, TİDE’nin profesyonel hizmet gücü çalışanlarına, tüm paydaşlarımıza, iş ve çözüm ortaklarımıza, etkinlerimizin destekçisi olan kişi ve kurumlara şükranlarımı sunuyorum.

Meslek ailemizin gönlünde daima yaşayacak olan kurucularımız ve üyelerimizden vefat eden üstatlarımızı, meslektaşlarımızı rahmetle anıyorum.

Bilim ve aklın rehberliğinde, değerlerimizden aldığımız güçle, çağdaş uygarlık seviyesi üzerine çıkma idealimizin verdiği ilhamla, ülkemiz ve mesleğimizin geleceğine ilişkin hayallerimizin gerçekleştirilmesi için;

Yaşasın Türkiye Cumhuriyeti!

Yaşasın Türkiye İç Denetim Enstitüsü!