Müteahhidin ölümü (VIII)

0

a) Ticari sermaye; bilanço esasına göre defter tutanlarda ölüm tarihine tekaddüm eden takvim yılı bilançosuna göre bulunacak öz sermaye, ticari sermayedir.

Mükellefler isterlerse, ölüm günü itibariyle çıkaracakları bilançoyu esas alarak öz sermayelerini tespit edebilirler.

İşletme hesabı esasına göre defter tutanlar da ticari sermaye olarak, müteahhidin ölüm tarihindeki ticari varlığı beyan edilir.

Öz sermaye veya ticari varlık bu maddedeki esaslara göre, bu maddede hüküm olmayan hallerde Vergi Usul Kanunu’nun iktisadi işletmelere dahil kıymetleri değerleme ile ilgili 2. bölümündeki esaslara göre tespit olunur.

Ancak, Veraset ve İntikal Vergisi Kanunu’nun 10. maddesi ile ticari sermayenin hesap tarzında, mükelleflere (mirasçılara) değerlemeye esas alınacak bilanço yönünden “seçim hakkı” tanınmıştır. Buna göre, mükellefler, veraset yoluyla intikal eden ticari sermayeyi (ticari serveti) hesaplarken;

- Ya ölüm tarihi itibariyle düzenlenmiş bilançoyu

ya da;

- Ölüm tarihine isabet eden bir önceki hesap dönemi sonu bilançosunu esas alabileceklerdir.

Mükellefler, yukarıdaki şekilde düzenlenmiş bilançolardan herhangi birisini esas almak suretiyle ticari sermayeyi; Vergi Usul Kanunu’nun 192. maddesine göre, bilanço net aktif yekününden gerçek borçlarını tenzil etmek suretiyle hesaplayacaklardır.

İnşaat ve onarım işleri Türk Ticaret Kanunu ile Gelir Vergisi Kanunu’nda ticari faaliyet kapsamında mütalaa edildiği için, yıllara sari inşaat ve onarma işlerinden dolayı mirasçılara intikal eden servet unsurları da ticari öz servet içerisinde belirlenecektir([1]).

b) Gayrimenkuller ticari işletmeye dahil olsun olmasın emlak vergisine esas olan bedelle değerlenir.

c) Menkul mallar ve gemiler rayiç bedelle değerlenir.


[1] M. Nadir ARICA, “Yıllara Sari İnşaat ve Onarım İşlerinin Veraset ve İntikal Vergisi Karşısındaki Durumu”, Yaklaşım, Sayı: 37, s. 114