Maskeler, gölgeler ve barışıklık

Kendimizi gösterdiğimiz “ben”in ardında, hepimizin gölge tarafları vardır.

Herkes Batman’in Bruce Wayne’in maskesi olduğunu zanneder.

Oysa Bruce Wayne, Batman’in maskesidir.

Bruce Wayne, toplumun kabul ettiği ve görmek istediği figürdür. Toplum, ister hayranlık ve saygınlıkla ister kıskançlık ve kompleksle yaklaşsın; onu bir şekilde kabul eder.

Batman ise toplumun reddettiği ama en çok ihtiyaç duyduğu figürdür. Bruce Wayne, toplumun kabul ettiği hedonist bir maskeyle konfor alanında yaşarken; Batman, aslında toplumun gölge taraflarına girip kendi iradesiyle gönüllü olarak zamanını bu mücadeleye adayan bir figürdür. İhtiyaç bittiğinde kahraman değil, suçlu görülür. Çünkü varlığı, insanların yüzleşmek istemediği sorumsuzluklarına ayna tutar.

Bu bize Platon’un görünüş dünyası ile hakikat dünyası arasındaki ayrımı hatırlatır.

Ve aynı ayrımı bugün sosyal medyada da görürüz.

Sosyal medya, bireyin kendi görünürlüğünü sağlayarak magazinsel bir vitrin yaratmasına imkân tanır. Oysa gözümüzün önünde öldürülen çocuklar ya da ötekileştirilen, damgalanan ve önce toplumda sonra kendi dünyasında kaybolan evsizler gündem dışı, gölgede bırakılır. Bu tip toplumsal gölgelerin içine bakmadan, hayatımızdan vermeden, barış ve refah içinde yaşayabileceğimiz bir toplum kurulamaz.

Her birey sosyal medyada kendini görülmek istediği biçimde gösterir. Ama biliriz ki: Hiç kimse göründüğü gibi değildir.

Karanlık taraflarımızda bastırdığımız ve gizlediğimiz, içimizde kırıldığımız noktalar vardır. Bunlar toplumun kabul etmeyeceğini düşündüğümüz; çoğu zaman da kendimizin kabullenemediği taraflarımızdır. Ama tam da bu karanlıkta, ihtiyacımız olan ışık saklıdır.

Jung, “Işık olabilmek için gölgeni tanıman gerekir” der.

Gölgeyle yüzleşmek, dış dünyada hiddetle yargıladığımız şeylerin aslında içimizde taşıdığımız öfkenin yansıması olduğunu görebilmektir.

İnsanı en çok zorlayan ama en güçlü kılan da budur: Kendisiyle yüzleşebilen, yargılamayı bırakıp anlamaya başlayabilen insan.

İletişimin en çok geliştiği ve aynı zamanda aynı gelişmişlikte en çok gerilediği günümüze bir not düşmek dileğiyle.