Yana yakıla, yana yalnızlığa, koca bir uçuruma ürkütücü gölgesiyle düşer kör yargı. Kendinden olmayana tahakküm eden paslı diliyle sık aralıklarla tıslarcasına belirir karşında.
Zihnin kalıpları parçalanamayacak kadar taşlaşmışsa, orada kayaçlar, sarkıtlar([1]) oluşmuşsa kendiliğinden yarasalarla dolu mağarasına taşır bazen bir varlığı, bazen bir olayı. Acımasız ve lanet edilesidir, tarihin kötü mirasıdır nesilden nesile geçen.
Bilgi yanlışsa, tutumun teli kopuktur ve kulakları sağır edercesine ses çıkarır, kimyasal bir tepkimeyle köpüren asitmişçesine…Uzun upuzun izler bırakan kısa kalıplardır oysa, insan beyninin anlaşılması mümkün olmayan düğümü değil mi, koparılamayan, kesilemeyen. Kişinin kendisini de dar ağacına sürükleyen içi boş tabakalar.
İnançlarla, bilinçaltıyla, geleneksellikle açıklanamayacak kadar yapay, analitik olmayan tortusuyla tozu dumana katan, toplumları, insanları acımasız kadere sürükleyen itki([2]).
Bir düşünce suçu varsa, bu tam anlamıyla kör yargıdır. Hem değil midir diktatörler yaratan, soykırımlara sürükleyen, elini kandan çekinmeyen, usunu karanlıklar ülkesinden alan, kibirle beslenip otoriter olan. İnsanlık suçu olan ırkçılığa kadar vardıran tutumunu, nefreti normalleştiren sistemler kurgulayan. Göçleri, açlığı, savaşları, sınıfsal ayrımlarla felaketleri oluşturan.
Yirmi birinci yüzyılda bilimden, vicdandan kopuk önyargıların sonu geliyor mu bilinmese de şifayı yine kendi içimizde bulacağımıza dair ümidimi koruyorum.
Çünkü, kör yargıyı iyileştiren iletişim ve toplumsal dayanışmadır. Dezavantajlı tüm sosyal gruplarla empati kurup, kişisel gelişimle ve etkileşimle kırılacak o rengarenk döngü.
İnsan doğası kendi bilincine mahkûm edilemeyecek kadar büyük bir sevgi tohumudur ve bu tohum tanesi yaradılışın efsanesi, sarmal bir pıhtının salkım saçak insanlığın bahçesine dönüştüren, evrensel huşudur.
Nefes ve dupduru bir dirimdir.
([1]) Sargıt: Mağaraların tavanında aşağıya doğru oluşan, genellikle koni biçiminde kalker birikintisi, damla taş, stalaktit.
([2]) İtki: İnsanı kendiliğinden eyleme iten, itici neden, güdü, tepi, iti,