Kanunun 2. maddesinde teslim, bir mal üzerindeki tasarruf hakkının malik veya onun adına hareket edenlerce alıcıya veya adına hareket edenlere devredilmesidir. Bir malın alıcı veya onun adına hareket edenlerin gösterdiği yere veya kişilere tevdi teslim hükmündedir. Malın alıcıya veya onun adına hareket edenlere gönderilmesi halinde, malın nakliyesinin başlatılması veya nakliyeci veya sürücüye tevdi edilmesi de mal teslimidir. şeklinde tanımlanmıştır. Buna göre bir teslimden söz edebilmek için, aşağıdaki koşulların olması gerekmektedir.
TESLİM KONUSU BİR MALIN BULUNMASI
Teslimden söz edilmesi için, her şeyden önce ortada teslim edilebilecek bir malın bulunması gerekmektedir. Ancak, teslim konusu malın ne olduğu hakkında Kanunda bir tanımlama yapılmamıştır.
Mal, bir kimsenin tasarrufu altında bulunan ve ekonomik bir değer taşıyan varlıktır. Hukuki anlamda ise mal, para ile değeri ölçülebilen ve el değiştirebilen maddi veya maddi olmayan varlıklardır.
Mallar, genel olarak; menkul, gayrimenkul ve haklar olmak üzere üç gruba ayrılmaktadır. Ancak, KDV uygulamasında teslim konusu edilecek mallar, menkul ve gayrimenkul mallar olmak üzere iki grupta açıklanmışlardır. Haklardan ise yalnızca faydalanılma söz konusu olduğundan, bunların devri bir hizmet ifası olarak kabul edilecektir. Bu nedenle, KDV uygulaması bakımından haklan mal olarak nitelendirmek mümkün değildir.
MAL ÜZERİNDEKİ TASARRUF HAKKININ DEVREDİLMESİ
1- Genel Olarak
Teslim fiilinin gerçekleşmesi, başka bir deyimle KDVnin doğması için bir diğer ve önemli koşul, mal üzerindeki tasarruf hakkının yani mülkiyet hakkının devredilmesidir.
Mülkiyet, sahibine bir malı kullanma, ondan yararlanma ve onunla ilgili her çeşit tasarruflarda bulunma yetkilerini, kanuni sınırlar dahilinde veren bir ayni haktır.
Gayrimenkullerde mülkiyetin devri ile birlikte tasarruf hakkı devredilmeyebilir.
Tasarruf hakkı ise, bir kimsenin bir mal üzerinde dilediğini yapabilme iktidarıdır. Tasarruf hakkının devri, menkul mallarda zilyedliğin devri, gayrimenkul mallarda ise, tescil ile olur. Bu devir ve tescil işlemleri esas olarak satış, trampa ve hibe gibi akitlerle gerçekleşir.
Menkul mallarda, malı teslim eden konşimento, resepise varant ve ordino gibi senetlerin devri zilyedliğin devri sayılmaktadır.