Hırçın kadın, asabi kadın, asık suratlı kadın, sevecen kadın, güleç kadın, iyimser kadın, merhametli kadın…
Bir kadında ne çok yüz arıyoruz.
Ne çok yüzü var bir kadının.
Merhameti adeta göğüslerinden akan süt gibi şifalı.
Öfkesi dağlar kadar dik ve mağrur.
Yüzündeki güleçlik bir tatlı kıvamı gibi damakta unutulmaz tat bırakıyor.
Gözlerinden fışkıran, haz uyandıran, zevk veren, doyumsuz sevgi dolu bakışlardaki parlaklık insanın içini ısıtıyor.
Bağrına bastığını hep koruyan, kimine sevgili, kimine anne, kimine kardeş, kimine kadın olan kadın…
Bir kadının birçok yönü birçok özellikleri, birçok düşleri ve birçok yüzleri vardır.
Siz en çok bir kadında hangi yüzü görmek istersiniz?
Hangi yüzünü size döndüğünde o yüzüyle karşılaşmayı dilersiniz?
Hangi yüzüyle, hangi yönüyle, hangi özelliğiyle size baksın, sizi sarıp sarmalasın, size sevgisini, belki de kızgınlığını göstersin?
Yeni bir sabaha uyanan bir insanın mahmurluğunun arasında, içerisinde kıpır kıpır bir hayat doluluk, gözlerinde ışıl ışıl bir parlaklık olur. Bu hal ve an bir insanın en güzel, en doyumsuz, en mutlu kılan zamanlarıdır.
Bir kadının hangi yüzü size bu hali yaşatsın istersiniz?
Mavi denizin tüm sıcaklığını hissederek kulaç attığınız bir zaman dilimindeki mutluluk gibi, bir kadının hangi yönü size o mutluluğu tattırır?
Bir kadının birden fazla yüzü vardır. Bizleri mutlu kılan, umutlu kılan, baş döndüren, iç huzuru veren, kalbinin derinliklerinde güleç bir yüzle gezindiren yüzleri…
Bir bahar sabahında pencereyi açtığınızda içeriye dolan ve yüzünüze vuran bahar esintisini andıran bir güzellik ve tazeliktir kadının size güleç bir yüzle bakması.
Selvi ağacının veya bir dut ağacının altında oturup ayaklarınızı karşı akar suya doğru uzatarak sırtınızı ve başınızı ağacın gövdesine yaslarken ağacın dallarına konan serçe kuşlarının bir senfoni orkestrası eşliğinde ötüşlerini dinlerken huzuru hissetmek gibidir bir kadının kalbinin iç derinliklerinde taht kurmak.
Kadının yüzleri sizi kendisine çeker.
Sevgisi buram buram içinizi ısıtır, bir gülüşü bahar esintisini andıran rüzgar gibi serinletir.
Kadının yüzleri sizi öteler.
Hırçınlığından, öfkesinden, hiddetinden korku tünelinde gibi hissedersiniz kendinizi. Eliniz ayağınıza dolaşır. Kekemeleşirsiniz karşısında istemsizce. Yutkunmalarınız bir sonraki yutkunmalarınız takip eder.
Kadının yüzleri bir bahar esintisi gibidir.
Gölgeliğine koşarsınız yaz sıcağında. Avuç avuç suları yüzünüze serpmek gibidir. Serinledikçe kendinizden geçersiniz. İçinizi tarifsiz bir ferahlık kuşatır.
Kadının yüzleri bir kış ayazında tir tir titremektir.
Buz keser her yanınız. Bir bakışıyla canınızdan can gider. Olduğunuz yerde nefessiz kalırsınız. Gözleriniz yuvalarından çıkacakmış gibi bir hal alır. Ona karşı yaptığınız en küçük bir yanlış bile içinize soğuk fırtınaların dolduğu andır.
Ne çok yüzler barındırır bir kadın bünyesinde ve benliğinde.
Siz bu yüzlerden en çok hangisiyle karşılaşmak istersiniz?
Hayatınıza hangi yüzü dokunsun dilersiniz?
Hangi yüzü ve yönüyle size baksın, sizden yana dönsün?
Sevecenliğinin içerisinde gizlediği su yüzeyindeki küçük küçük tomurcuk damlacıkları andıran sıcaklığı mı görmeyi istersiniz bir ömür?
Öfke kıyılarına demir atmış huysuzluklar veya huzursuzluklar mı talep ettiğiniz?
Kadını, kadın yapan hangi yönü ve yüzüdür?
Hırsı mıdır kadını ortaya çıkartan?
Arzuları mıdır?
İhtirası mıdır dolu dizgin ilerleyen dişi tayları andıran.
Tutkusu mudur içten içe büyüttüğü ve ulaşıp elde etmek için gözünü bile karattığı?
Sevecenliği midir bir kadını, kadın olarak görmemizi sağlayan?
Yoksa haz duygusunun zirve yapması mıdır bir kadını bizim gözümüzde kadın yapan?
Ne çok yönleri, özellikleri, yüzleri var bir kadının?
Kimine anne yüzünü gösteriyor tüm şefkat ve merhametiyle, kimine sevgili yüzüyle yaklaşıyor tüm arzusu ve doyumsuz istek duygusunu adeta kanatlarının altına alarak bitmek bilmeyen hazzıyla, kimisine samimi bir duruş sergileyerek otoriter yapısını gösteriyor tüm ciddiyetiyle…
Bir kadında ne çok yüzler görüyoruz ayrı ayrı.
Hiç birisi de birbirine benzemiyor. Hiç birisi de birbirinin aynısı değil. Oysa hepsi de aynı kadının yüzü. Aynı bakışlı kadının, aynı gülüşlü kadının, aynı ağlayan kadının yüzü…
Sizce bir kadının hangi yönü kadının kadın olduğunu ortaya koyuyor?
Bir başarıya odaklanarak onu elde etmenin, üstesinden gelmenin, neticeye kavuşturmanın hırsına kapılan bir kadının gösterdiği hırs mıdır kadını, kadın yapan?
Sevgilinin tüm istek, şehvet ve bitmek bilmeyen arzularına karşı koyamayıp tüm arzu ve haz uyandıran dişiliğiyle ona teslim olması mıdır bir kadını, kadın olarak anımsatan?
Kadının hangi yönü kadınlığını ortaya çıkartıyor.
Hep ben merkezli oluşu mu bir kadının dişilik yönünü öne çıkartır?
Başını dik tutup, göğüslerini ileri doğru çıkartan, omuzlarını geriye atıp ilerleyen bir külhanbeyi edası veren insan gibi kadının hangi hali, hangi duruşu, hangi özelliği, hangi yönü farklılığını ortaya çıkartır?
Her kadının içerisinde kendisini diğer kadınlardan farklı, başka olduğunu düşündüren, hissettiren bir yönü, bir özelliği, bir duruşu, bir hissi vardır. Her kadın bu yönünü ortaya koyarak diğer kadınlardan farklı olduğunu göstermek ve ispat etmek ister.
Erkeğine bunu ispat etmek için o yönünü ortaya sürer.
“Ben diğerlerinden faklıyım” imasında bulunur.
“O ve onlar bana ulaşamaz, yaklaşamaz.”
“Mutlu olacaksan seni ben mutlu ederim.”
Bu tür imalarda bulunur. Hatta direk hiç çekinmeden gözlerin içerisine bakarak da söyler.
Kendisinin diğer kadınlardan farklı olduğunu düşündüğü yönlerini ve taraflarını ortaya koyar.
Bütün bunlar erkeğin gözüne girmek, erkeğin gözünü diğer kadınlara karşı kör etmek, hislerini, duygularını, zaaflarını köreltmeye yol açmak…
Yaptıkları her farklı hareket, söz, mimik, sevecen davranış, şehvet yüklü tavırları, cilve ve işveleri erkeğini “ben merkezli” yapmaktır.
Bir kadında ne çok yön ve yüz görüyoruz.
Ancak bir kadın her yönüyle kadındır. Kadın, her yönüyle kadın olduğunu hissettirir.
Bir kadın her yönüyle “Ben bir kadınım” hissi uyandırır.
Kadının çeşitli yüzleri ve yönleriyle karşılaşır ve onlarla birlikte, o yüz ve yönlerle birlikte yaşamaya çalışırız.
Her yüz ve yönünden farklı bir his ve duygu tadarız.