Kadının Bakışlarında Kaybolmak

Bir kadının bakışlarında ne görürsünüz?

Her kadının bakışı aynı mıdır?

Her kadın bir erkeğe aynı mana, aynı anlam, aynı duygu, aynı his, aynı sevgi yoğunluğunda mı bakar?

Ben bir kadının bakışlarında aşk ararım.

Heyecan ararım.

Tutkuyu ararım.

Delice bağlama ve bağlanma duygusunu ararım.

Sevdanın en çılgın hallerini barındırma halini ararım.

Bir volkanı andırmalı bir kadının bakışları.

Patladığında etrafına kızgın alevler fışkırtan bir volkanı anımsatmalı bir kadının bakışlarına baktığınız zaman.

Yangınlar barındırmalı bir kadının alaca bakışları. Bakışlarındaki yangının alevlerinde yakıp kavurmalıdır.

İsterim ki bir kadının bakışları ateşlerde yanmaya çağırsın beni. Bedenimle ruhum aynı ateşte yanıp kavrulsun.

Gözler ela, üzüm karası, deniz mavisi, yosun yeşili olsa da bakışlar hep aynı.

Özlem dolu, hasret kokulu…

Tıpkı kolların sevgiliyi özlemle, hasretle sarıp sarmalamasındaki sıcaklığı barındırsın.

Bir kadının bakışlarında göz göz odalar olsun. Dolaşmalıyım o odalarda. Haz dolu, mutluluk dolu, haz ve mutluluk yudumladığım odalar…

Bir odadan diğerine geçerken kaybolmalıyım. Kaybolan kendimi aramalıyım bir kadının bakışlarında.

Bir kadının bakışlarında yutkunmayı bulmalıyım.

Korkuyu sarıp sarmalamalıyım. Evet. Korkuyu. Sevgilinin korkutan “Benden başkasını tadan bedenini toprak alsın” bakışlarından süzülen bu cümleden korkmalı ve sevgilinin korku denizinden sevgi limanına demir atmalıyım.

Korkutan bakışları olmalı bir kadının. Hep kendine çeken, kendi özünü, sıcak ten iklimlerine bağlayan bakışlarını duyumsamalıyım.

Tutkuyu bulmalıyım. Delice isteyen, istediğinde bir kaplan gibi pençelerini gösterip tüm sahiplenme, benimseme, “benimsin” hissini uyandırma halini, bakışlarındaki diğer bir yanıyla da bir güvercin kadar ürkek, ürkekliğindeki çekicilik ve kanatlarının altındaki sıcaklık iliklerime işlemeli…

Bir kadının gözlerinde sevecenliği bulmalıyım.

Engin denizlerde korkusuzca kulaç atar gibi hiçbir endişe duymadan sokulmalıyım dingin bakışlarının ılıklığına.

Bir kadının bakışlarında tutkuyu, ateş kırmızısını, tutkunun içerisindeki alevi görmeliyim.

Özlem ile hasret birbirine karışmalı bir kadının bakışlarında ve ben tutkuyla sokulmalıyım bir yanımda hasret ve özlemle kadının sevecenliğine…

Yanmanın acısını duyumsarken içten içe alacağım hazzın deryasına dalmalıyım. Haz yangınlarımı unutturmalı bakışlarıyla.

Yutkunmalıyım. Korkusundan, bakışlarının, sevecenliğinin, özleminin, içime akıttığı sevgi selinin yok olma düşüncesinden hep yutkunmalıyım bir kadının gözlerime düşen bakışlarının bende kaybolmasından.

Siz en çok bir kadının bakışlarında neyi hissetmek, neyi duyumsamak, neyi görmek isterdiniz?

Bir kadının bakışları size neyi anlatır?

Nasıl bir endişe, nasıl bir korku, nasıl bir telaş hakim olur bir kadının bakışları üzerinizde gezindiğinde?

Bir düş gibi midir sizce bir kadının bir kadının bakışlarında hülyalara dalmak?

Umudu görmeliyim.

Gökyüzüne ulaşmalı, yıldızlar arasında mekik dokumalı, küçük bir çocuk edasında bir ikindi yağmuru sonrası tepelerin başında beliren gökkuşağının üzerine oturup ayaklarımı sallayarak mavi düşler kurmalıyım bir kadının bakışlarında.

Çağırmalı beni, kuytuluklarına çekmeli, tüm özlem, tüm şehvet, tüm kor ateş kıvamındaki isteğiyle bir topaç gibi beni kendi etrafında döndürmeli…

Bir kadının bakışlarında donup kalmalıyım. Gitmemeliyim. Tüm cazibesiyle almalı beni ve içine çekmeli bir nefes kıvamında…

Öylece hiçbir duygu ve his hissetmeden o gözlerde kalmalıyım sonsuz umutla…