JoeTürkler’i Bilir misin Azizim ?

Kim ne derse desin, Türk siyaseti korona, sor ona tanımıyor? Ekonomik daralmaya rağmen pandemi tedbirlerinde gelinen noktadaki direnç tarihsel toplumsal dayanışmayı birlikte getiriyor.

ABD seçimleri sonrası oradan alınan suflelerle iç politikaya yönelik imha ve işgal girişimlerinin ip uçları görülüyor. Bir koldan değil dört bir koldan Türkiye Cumhuriyeti'nin 100.yılında ipi bağımsız bir devlet olarak göğüslememesi için elinden geleni ardına koymayan siyasi figürlerin öngörülmeyen bayalaşması ister istemez gelecek adına oturup düşünmemizi gerektiriyor. Bizim tercih etmemiz gereken bir yol ancak iki ihtimal var. Buna kimileri 'ya herro ya merro' der ancak biz , 'Ya İstiklal, ya İzmihlal' diyoruz.

Elbette Ak Parti'nin 2002 yılından bu yana 'bir o yana, bir bu yana yatma şaşkın' der gibi savrulmasını yazmış, eleştirmiş bir yazar olarak var olanı görmek varken cambaza bak oyununa gelmiyoruz. Çünkü toplum mühendislerinin kodladığı yeni oyunun adı 'Bul karayı al parayı' derken 'papazı bulmak' olmuştur. Papaz dediğimiz 15Temmuz'u örgütleyen uluslararası kriminal tapınakçıların Türkiye öznesinde kurdukları sehem ortaklarındandır. Bu ortaklık içinde kimler var derseniz? Bunu merak edenlerin 13 Aralık 2020 Pazar günü BBN Türk ekranlarında sunduğum Politik Adam programına konuk olan eski CHP eski Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz Ateş'i dinlemenizde fayda var. 'CHP, Fetö'ye teslim oldu' dediği için el altında CHP'den ihraç edilen Yılmaz Ateş'in sözleri gerçekten tarihin gelinen noktasında anlamak ve bilmek için bize yol gösteriyor.

Yılmaz Ateş (sağda), Gazeteci-yazar Fehmi Çalmuk'un BBNTÜRK Televizyonunda hazırlayıp sunduğu Politik Adam Programına konuk olmuştu.




FETÖ ile hesaplaşmayı Joe Biden sonrası 'FETÖ ile anlaşmaya' çevirmek isteyenlerin baskıları giderek artıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın adalette reform müjdesini hem FETÖcüler hem de FETÖistlerin sağlama alınmasına yönelik bir hukuki af haline getirmek isteyişleri var. Önerileri yine ABD ve Avrupa hazırlıyor. 'FETÖ ile anlaşarak yola devam edin!' diyorlar. Onların esin kaynağı, çıkış noktaları, cesaret aldıkları elbette yeni ABD yönetiminde ete kemiğe bürünmüş Türkiye düşmanlarıdır. Tanzimat döneminde kişiye endekslenen bir muhalefet örneği sergileyen Jön Türkler'e benzer şimdi de 'Joe Türkler' ortaya çıktı. Bize bir eğlence deyip, yıkım ekibi gibi siyasetten medyaya, STK'dan meslek örgütlerine kadar kurşun asker gibi dizilmiş bir şekilde el oğuşturup durmuyorlar. 7/24 konuşuyor, ahkam kesiyorlar.

Sağından solundan, kıyısından köşesinden FETÖcülere bulaşmış siyasilerin geçmişini örtme, hesabı kapatma adına yeni günlerde sosyal restorasyon veya toplumsal helalleşme adına getirecekleri önermeler, vicdanları kanatacak yönleri barındırmaktadır. Toplumsal duyarlılık değil toplumsal hıyarlık adına yapılacak bu girişimleri 'haklı, yerinde, olması gereken, gecikmiş adım' gibi göstermek istemelerine aldanmayın, inanmayın… Elbette devlet baba gibi evindeki günahkar çocuklarını gün gelir bağrına basar. Ancak ah almış, kana bulaşmış, bayrağa sataşmış, devlete kabarmış kara vicdanlıları affetmek şöyle dursun 'sesini çıkartma bir kenarda otur' diyerek perdelemesi mümkün değildir.

Şimdi yüksek perdeden Selo'nun devranına methiyeler düzen Arap Bacı'nın hakkından Cumhurbaşkanı Erdoğan geldi ise fırsat buldu mu terör seviciliğine soyunanların anladığı dilden sayın Bahçeli konuştu ise geriye kalan parti kurmaylarına kumkuma kuşu gibi pineklemek değil tenor gibi en yüksek perdeden konuşmak yakışır. Bundan imtina eden, temsil noktasında olmasına rağmen bırakın bir cümleyi iki kelimeyi bir araya getirmeyen Ak Parti içindekiler de dahil siyasi kadroları bu milletin falakaya yatırması kaçırılmaz bir sonuçtur. Kimsenin yaptığı yanına kar, geleceğine yar olmayacaktır.

Siyah ipliğin beyaz iplikten ayrıldığı, ayıracağımız noktadayız. Bunu görecek göz Anadolu'nun ruh kökünden gelen, toprağa minneti ve sadakati olanlarda vardır. Sağda solda nerede durursa dursun devlet ve milletin yanında sarsılmaz bir inanç ve kararlılıkla Türkiye Cumhuriyeti şemsiyesi altında var olmaktan, durmaktan gurur duyanların sırtına yine bir tarihsel yük binmiştir. Binecektir.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu bütçe konuşmasında 'Hayasızlar' diyor ya vatana sadakati olmayanın hayası olur mu? Bir yerde zalimi görmek istiyorsanız hedef tahtasına kimi koyduğu gibi kimlere ateş ettirdiğine bakın. Bir yerde mazlumu görmek istiyorsanız yediği yumruğun sayısına değil kimlerin attığına, yumruğu ne diye salladığına bakın. Bilin ki zalime zalim demez isek; mazlumun yanında 'amasız, fakatsız' yer almazsak bize hayasız denilmesine nasıl engel olacağız?