İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Şehir Tiyatroları, 2025-2026 sezonuna, Friedrich Dürrenmatt'ın yazdığı, Yıldırım Fikret Urağ'ın yönettiği 'Bir Ziyaret' oyunu ile başladı.
Bazı sahnelerde Filistin bayrağına yer verilen ve Gazze'de yaşanan soykırıma dikkati çeken oyunun ilk gösterimi Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi'nde, çok sayıda sanatseverin katılımıyla gerçekleştirildi.
İzleyicilerin ayakta alkışladığı oyunun ardından konuşma yapan Urağ, Gazze'deki soykırıma dikkati çekerek, 'Dünya bugünlerde kara bir bulutun içinden geçiyor. Bizler insanlık tarihinin en zor, en ağır dönemlerinden birine tanıklık ediyoruz.' dedi.
Urağ, İsrail tarafından öldürülen bebeklere işaret ederek, şunları söyledi:
'İnsanlık için 'yüz karası' denecek pek çok gün yaşandı belki ama bu kadar ağır ve türümüzün varlığından utanç duyduğumuz bir dönem yaşanmadı. Belki de türümüzü yeniden tanımlamak zorundayız. Çünkü dünya üzerinde ilk kez bebeklere, çocuklara karşı bir savaş ilan edilmiş durumda. Tarih boyunca ilk kez birileri çıkıp gözümüzün içine baka baka çocuklar öldürülebilir diyor ve bunu uyguluyor. Öldüremediklerini aç bırakıyor, ölümcül hastalıkların pençesine atıyorlar. Ya bunu yapanlara ve seyredenlere bir tanım bulmamız gerekiyor ya da kendimize. (Theodor) Adorno, 'Auschwitz'den sonra şiir yazmak barbarlıktır.' demişti. Bir acıyı ve o acı karşısındaki derin hassasiyeti ifade ediyormuş gibi görünen bu sözün boş olduğunu bugün ne yazık ki köklerimizden sarsılarak anlıyoruz. Barbarlığın ne demek olduğunu ve barbarların kimler olduğunu dehşet içinde görüyoruz.
İnsanlık tarihinin derin yaralarla dolu olduğunu dile getiren Urağ, şunları kaydetti:
'İnsanlık bugünlere yaralarını sara sara geldi. Buraya kadarmış ama bugün insanlığın kalbinde, Gazze'de açılan yara hiçbir zaman kapanmayacak. Asla karamsar değilim. Gazze'nin ve Filistin'in onurlu direnişi insanlığın umududur, biliyorum. Her zaman olduğu gibi, ışık yine Doğu'dan yükselecek. Bu kara bulutun içinden çıkacağız, kuşkum yok ama Gazze'de öldürülen bebeklerin, çocukların gölgesi her zaman vicdanlarımızın üzerinde olacak. Bu oyunu, yaşam haklarını koruyamadığımız, o masum kokularını bir daha asla içimize çekemeyeceğimiz Gazze bebeklerinin ve çocuklarının ruhuna ithaf ediyorum. Bizler şiir yazmaya, tiyatro yapmaya devam edeceğiz. İnadına ve inançla, yaşasın Gazze direnişi, yaşasın özgür Filistin.'
- Toplumsal iki yüzlülüğü trajikomik bir dille işliyor
Yazıldığı 1956 yılından bu yana İngiltere, Arjantin, İsviçre, Lübnan ve ABD gibi pek çok ülkede sahnelenen eseri Zahide Gökberk çevirdi.
Paranın satın alma gücü karşısında yozlaşan ahlakı, toplumsal iki yüzlülüğü trajikomik bir dille sahneye taşıyan oyunun konusu şöyle:
'Gençliğinde yaşadığı aşk ilişkisinde hamile kalan Claire, sevgilisi Alfred'in daha varlıklı bir kız için kendini terk etmesinin ardından kasabadan kovulmuştur. Claire 40 yıl sonra, yaptığı evliliklerle son derece zenginleşmiş Bayan Zachanassian olarak kasabaya döner. Yoksulluğa düşmüş kasaba halkına bir servet vadeder ama bir şartı vardır: İntikam.'
Eser, paranın satın alma gücü karşısında yozlaşan ahlakı, toplumsal ikiyüzlülüğü trajikomik bir dille sahneye taşıyor.
Oyunda Aslı Akın Narcı, Aslı Menaz, Aslı Şahin, Berk Samur, Buğra Can Ildırışık, Burhan Yeşilyurt, Cengiz Tangör, Cüneyt Arda Pamuk, Çağlar Ozan Aksu, Elyesa Çağlar Evkaya, Ergun Üğlü, Fatih Aksüt, Gökhan Eğilmezbaş, Gülsüm Alkan, Hakan Gümüş, Mehmet Avdan, Musa Arslanali, Müge Çiçek, Nagehan Erbaşı, Neşe Ceren Aktay, Ömer Naci Boz, Özgür Efe Özyeşilpınar, Selim Can Yalçın, Şebnem Köstem, Yalçın Avşar, Yasemin Güvenç ve Yılmaz Aydın rol alıyor.
Eserin dramaturgisini Dilek Tekintaş, müziğini Burçin Elmas Çubukçu, Şiringül Kaya, dekor-kostüm tasarımını Eylül Gürcan, ışık tasarımını Mustafa Türkoğlu, koreografisini İbrahim Ulutaş, efekt tasarımını Serkan Yavşan, video tasarımını Caner Özdemir ile Serkan Yavşan yaptı.
Oyun, 4 Ekim ile 8-11 Ekim arasında Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi'nde, 29 Ekim-1 Kasım'da Ümraniye Sahnesi'nde izlenebilecek.