Hayalden Gerçeğe Uzanan Bir Serüven

Peter Stamm'ın "tek başıma okuyorum!" koleksiyonu için kaleme aldığı Hayal Takımı Issız Ada’da, çocukların dünyasında düş kurmanın ve yaratıcılığın sınırsızlığını vurgulayan, ilham verici bir öykü.

Hayalleri gerçeklerden büyük iki kafadarı, tereyağlı ekmek ağaçlarının yetiştiği ufacık bir adada buluşturan yazar, motorlu köpek balıkları ile vejetaryen yamyamların cirit attığı sürükleyici bir maceraya imza atıyor.

Çocuklar için hayatı oyunla keşfetmenin önemine değinen kitap, özellikle sembolik oyunların bilişsel gelişim üzerindeki etkilerine dikkat çekiyor.

Bahçede yalnız başına oturan teo, can sıkıntısını biraz olsun giderebilmek için oyun oynayabileceği bir arkadaş dilemişti. Tam o sırada Marlen ortaya çıktı! Beraber körebe oynayabilir ya da süs havuzunda gemi yüzdürebilirlerdi. Oysa Marlen'in harika bir oyun fikri vardı: Robinsonculuk! Bunun için önce bir ada bulmaları gerekiyordu. Teo, evlerinin yakınındaki trafik adasını önerdi. Yirmi sekiz yıl mahsur kalacakları adada çatısı akmayan bir kulübe inşa etmeleri hiç de fena olmazdı. Peki ya hangisi Robinson, hangisi Cuma olacaktı? Hayal denizinde kulaç atmak gibisi yoktu, tabii gerçek yaşamdan kopmamak koşuluyla...

Şehrin keşmekeşinde sıkışıp kalan bir trafik adasını ıssız bir adaya çevirmeyi başaran iki hayalperestin başından geçenleri anlatan bu hareketli öykü, Susanne Göhlich'in neşeli çizimleri eşliğinde çizgi film tadında bir anlatıya dönüşüyor.