Halit Çapın’ı Okumak Kemal Tahir’i Anmak

Kelimelerin efendisi, ki o kelimeler başının efseri, Halit Çapın’ı takdim ederim.

Romancı Yaşar Kemal onun için “Halit Çapın röportajcılığımızı belirli bir düzeye çıkarmış, bir röportaj dili de yaratan özgün bir ustadır.” diyor.

Onu yazmak için onun kaleminin çırağı olmak gerekir.

Çapın’ın iki kitabını arka arkaya okudum yeniden.

Bay Alkol’ü Takdimimdir ve Bay Alkol’süz Zamanlar.

Bu kitaplarında Çapın alkole esaret günlerini, kurtuluş mücadelesini, kurtulduktan sonraki hayatını açık yüreklilikle ve benzersiz üslubuyla anlatıyor.

Kitaplarda eski röportajlarından örnekler de var.

Nasıl da özlemişim, Kemal Tahir’e yaklaşan üslubuyla kelimeleri dans ettirişini.

Halit Çapın’la 1982 yılında kısa bir dönem Milliyet’e beraber olduk.

O alkol belasından kurtulduktan sonra ikinci kez Milliyet’te çalışmaya başlamış; ben de gündüz Akşam gazetesinde gece de Milliyet’te çalışıyordum.

Selamlaşmalarımızın dışında konuştuğumuzu hatırlamıyorum.

Ama olsundu.

O “dev”le aynı çatı altında olmak bana yetti.

Yukarıda Kemal Tahir’den söz ettim.

Çapın onu seviyordu.

İşte kanıtı.

28 Kasım 1999 tarihli Takvim gazetesinde yazdığı yazıdan bir bölüm:

“Ve ben dünkü gün kalkıp kitap raflarından Kemal Tahir’in romanlarını çıkartıyorum bir bir. Bazılarının çiçeklere yaptığınca, konuştuğunca ben de onlarla konuşuyorum. Yeni, eski hangi kitabı elime alsam hep böyle yapıyorum. Sayfalarını açamadan önce okşuyorum. Konuşuyorum onlarla Bir hoşlarına gidiyor, bir hoşlarına gidiyor ki, bilemezsiniz.”

DEVLETE KÜSMEYEN AYDIN

Kemal Tahir, 1938 yılında Donanma davasında 15 yıla mahkum edildi.

1950 yılındaki genel affa dek İstanbul Tevkifhanesi’nden başlayarak, Çankırı, Malatya, Çorum ve Nevşehir Cezaevlerinde süren 12 yıllık mahpusluğu okuyup yazarak geçti Kemal Tahir’in.

2000’lerin başında Kemal Tahir’in hem kendi adıyla, hem de müstear isimlerle gazete ve dergilerde yazdığı roman ve öykülerin peşine düşmüş; onun Hürriyet, Karikatür ve Yedigün’de yazdıklarını toparlamaya çalışmıştım.

Bu yarıda kalan çalışmam Biyografya dergisinde yayımlanmıştı. (*)

Ancak araya mesleğin zorlukları girdiği için gerisini getiremedim.

Yarıda kalan bu çalışmam başkaları tarafından geliştirildi; önce İthaki, ardından Ketebe Yayınları tarafından F.M.İkinci müstearıyla “yazdığı” telif Mayk Hammer romanları başta olmak üzere diğer roman ve öyküleri kitaplaştırıldı.

Bir ara Kemal Tahir’in dil zenginliğinin peşine de düşmüş, Çankırı mahpushanesinde yazdığı ilk romanı Sağırdere’deki yerel ağız, atasözü ve deyimleri toparlamıştım.

Ancak o çalışmam da yarım kaldı.

Gelelim Sağırdere’den yaptığım seçmelere.

Bir iki örnekle bugünkü ÜSTÜ KALSIN’ı bitireyim:

“Biz köylüyüz arslanım. Birbirimize karşı kurt gibiyiz, yabancıya karşı köpek gibi… Kendimiz toprakta yatarız, hatırı konuğa kaba döşek salarız.” S:30.

…..

“Rezile bak!.. Bir kışlık odunu tamam getirememiş. Kız peşinde gezecek sıran mı senin? S:54.

…..

“İyi… Bilsen de ‘Bilmiyorum.’ diyeceksin. Söz getirip götürmek olmaz.” S:63

…..

“Bana bedavadan tarla biçtirecek. Meğer sözü birlik etmişler. Kuyruktakiler gayrete geldi. Biçip dururken bizi çevirdiler.” S:96.

…..

“Şurama ossaat bir ateş düştü Meryem Abla. Ter bastı gövdemi. İsmail’in sözlerini anlamak nerde? O vakitten beri bizde uyku arama. Ekmekten kesildik.” S:94.

…..

“İngiliz’de tükense bizim köylümüzde tükenmez.” S:104.

………….

(*) Biyografla 4/ Kemal Tahir. Bağlam Yayınları. İstanbul, Şubat 2004.