Gündem

Gündem Haberleri

Şiddete karşı topyekûn mücadele çağrısı!

30.11.2021 12:37

Anadolu Güç Birliği Konfederasyonu Kadın Komisyonu, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü’nde Çankaya Şule Çet Parkı’nda basın açıklaması yaptı. Kadın Komisyonu Dönem Sözcüsü Aysel Kanber yaptığı açıklamada; “25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde bir kez daha ‘şiddete dur’, ‘görmezden gelme’, ‘göz yumma’, ‘sessiz kalma’ , ‘mücadelede sen de ol’ demek için bugün buradayız. Sorun hepimizin. Çözüm; birlikte mücadele. Çünkü şiddetin karşısında topyekûn durmadıkça mücadele hep yarım, hep aksak kalacak” dedi.

 

Turgay TÜRKER, Ankara

Anadolu Güç Birliği Konfederasyonu Kadın Komisyonu, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü’nde, Şule Çet Parkı’nda ağıtlarla basın açıklaması yaptı. Açıklama alanına katledilen kadınlara dikkat çekmek için temsili kadın ayakkabılarının konularak yapılan açıklamada sırasında  “Yaşasın Kadın Mücadelesi”, “Önyargıları kaldır, kadın başarır” başlıklı dövizler taşındı, “Yaşasın Kadın Dayanışması” sloganları atıldı.

Anadolu  Güç Birliği Konfederasyonu Kadın Komisyonu  Dönem Sözcüsü Aysel Kanber, Komisyon adına yaptığı açıklamada, “25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde bir kez daha ‘şiddete dur’,  ‘görmezden gelme’, ‘göz yumma’, ‘sessiz kalma’ , ‘mücadelede sen de ol’ demek için bugün buradayız.  Bizim seslenişimiz sadece ülke sınırlarımız içerisinde haksızlıklara maruz kalan kadınlar için değil, tüm dünya kadınları için.  Hep birlikte, kadınıyla, erkeğiyle, genciyle, yaşlısıyla kadına şiddete  ‘dur’ demek için buradayız” dedi.

 

25 Kasım tarihçesine değinen Kanber, şunlara vurgu yaptı:

“1960 yılında Dominik Cumhuriyeti’nde üç kız kardeş olan Mirabellerin, Trujillo diktatörlüğüne karşı verdikleri mücadelenin günü, bir mücadelenin sembolü 25 Kasım. Mirabel Kardeşlerin mücadelesini tehlike gören, kadının aklı ile baş edemeyen diktatör yönetim, çözüm olarak onlara işkence yapmayı ve katletmeyi uygun gördü. Birleşmiş Milletler tarafından, 1999’da Mirabel kardeşlerin öldürüldüğü 25 Kasım tarihi ‘Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele ve Uluslararası Dayanışma Günü’ olarak belirlendi.”

25 Kasım 1960’dan günümüze şiddetin hep arttığına değinen Kanber, şöyle devam ketti:

“Toplumsal cinsiyet eşitsizliğine, toplumsal ve aile içi şiddete, savaşa, ırkçılığa ve kadınları, kadın haklarını yok sayan sistemlere karşı kadınların sokağa çıkma günü oldu 25 Kasım. Yıl 2021.  Mirabel Kardeşlerin başına gelenlerin üzerinden tam 61 yıl geçmiş olmasına karşın, gün geçmiyor ki, kadın şiddeti, tacizi, tecavüzü, cinayeti olmayan bir gün olsun dünyada. Kayıtlara geçse de geçmese de kadınlar öldürülüyor. Taciz ediliyor, şiddet görüyor. Ötekileştiriliyor, görmezden geliniyor. Katledilen her kadının arkasında bıraktığı çocuklar, aileler ise toplumun görmezden gelemeyeceği diğer bir acı gerçek ve enkaz olarak büyüyor.”

Şiddetin önlenmesinde annelere de büyük görev düştüğünün altını çizen Aysel Kanber, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Göreviniz, sorumluluğunuz, yükünüz ağır.  Çocuğun hamurunu yoğuran sizlersiniz. Yetiştirdiğiniz çocukları hakça yetiştirmek elinizde, iradenizde. Erkek egemen toplumun sorumlusu olmayın… Yoğurduğunuz hamura bolca eşitlik katın ki, insanlık kurtulsun, kadınlar kurtulsun, kız çocukları kurtulsun”

Kanber, kanun yapıcılara ve uygulayıcılara da şöyle seslendi:

“Kadına yönelik şiddetin önlenmesi için gereken yasal düzenlemeleri yapmak, uygulamak sorumluluğunuz ve göreviniz. Mustafa Kemal Atatürk, Cumhuriyet ile birlikte kadının toplumdaki yerini güçlendirmek için gerekli adımları atmış ve ilgili kanunları çıkartmıştır. Bizlere düşen, kazanılmış haklarımızı korumak ve daha fazlasını almak. Bu yaklaşımla; aksi yapılmak istense de İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz. Bunu istemekten de korkmuyoruz. Unutmamalıyız, unutturulmak istense de. Göz yummamalıyız göz yumulsa da. ‘Bana olmaz’ demiyoruz. Sorun hepimizin. Çözüm; birlikte mücadele. Çünkü şiddetin karşısında topyekûn durmadıkça mücadele hep yarım, hep aksak kalacak.”

Anadolu Güç Birliği Konfederasyonu Dönem Sözcüsü Ali Bakır ise şunları söyledi:

“Kadına şiddet insanlığa ihanettir, insan hakkı ihlalidir. Toplumsal cinsiyete dayalı şiddet de anayasanın ilgili maddesine göre suçtur. Ancak şiddet devam ediyor. Demek ki Anayasal düzenlemeler de şiddetin önlenmesinde yetmiyor. Şiddetin önlenmesi için kadın erkek birlikte insanca yaşamayı öğrenmemiz lazım. Şiddete karşı eğitimleri okullara indirgememiz lazım.

Şiddete karşı bilinçlendirme farkındalık çalışmaları gerçekleştirmeliyiz. Kimsenin cinsiyetine göre sınıflandırılmadığı ve yargılanmadığı bir dünya için önce kadınların kendisine değer vermesi gerek. Kendisine değer veren kadın şiddete dur diyecektir.”

Açıklamaya; Çorum Hitit Dernekleri Federasyonu, Erzurumlular Dayanışma Federasyonu, Kızılırmak Yerel Dernekler Federasyonu, Yozgat Demokrat Dernekler Federasyonu, Kars ve Çevre İller Demokrat Dernekler Federasyonu,  Aydos Dernekleri Federasyonu, Erzurumlular Dayanışma Federasyonu’ndan çok sayıda kadın ve erkek açıklamaya destek verdi.

 

 

 

1.sayfa

1.sayfa