Gündem

Gündem Haberleri

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Gençliği ihmal eden bir milletin istiklali tehdit altında demektir

İstanbul (AA), Ali Bayaslan Fotoğraf: İsa Terli  17.11.2018 21:27
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Gençliği ihmal eden bir milletin istiklali tehdit altında demektir

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Gençliği ihmal eden, gençlerine sırtını dönen, onların ruh ve gönül dünyalarının imarı için gerekli özeni göstermeyen bir milletin istikbali ve istiklali tehdit altında demektir." dedi.

 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sinan Erdem Spor Salonunda 2018 Yılı Mevlid-i Nebi Haftası Açılışı'nda yaptığı konuşmada, pazartesi gecesi idrak edilecek Leyle-i Mevlid-i tebrik etti.

Peygamber Hazreti Muhammed'in veladeti vesilesiyle bir sene-i devriyesine ulaşmayı nasip ettiği için Yüce Mevla'ya sonsuz hamd ettiğini ifade eden Erdoğan, daha sonra "Askın İle Meydana Geldim Ya Rasulallah" naadını okudu.

"Sen olmasaydın alemleri yaratmazdım sözüne mazhar olan, alemlere rahmet olarak gönderilen sevgililer sevgilisi Peygamber-i Zişan Efendimize salat ve selam gönderiyorum." diyen Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

"Peygamberler sultanının, dünyaya teşriflerinin yıl dönümünün ülkemiz, milletimiz ve ümmeti Muhammed için manevi bir uyanışa, yeni bir dirilişe, yeni bir şahlanışa vesile olmasını Yüce Mevla'dan niyaz ediyorum. Allah'ın selamı, Ehl-i Beyt'in, Ashab-ı Kiram'ın ve 14 asırdır kalplerimizi ilim, hikmet ve irfanlarıyla yoğuran tüm hak aşıklarının üzerine olsun diyorum. 

"Geride bizler için rehber almamız gereken bir örnek bırakmıştır"

Mevlid-i Nebi idrak etmeye vesile olan, bu güzel atmosferde gönülleri buluşturan Diyanet İşleri Başkanlığına, başkan ve ekibine şükranlarını sunan Erdoğan, bu güzel geceyi vesile kılarak yapılan etkinliklerin, toplantı ve çalışmaların, insanlık için öğretici bir fırsata, bir tefekkür ve tezekkür fırsatına tahvil olmasını diledi. 

Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:

"Yüce Rabbimiz Kuran-ı Kerim'de, 'Andolsun ki Resulullah, sizin için, Allah'a ve ahiret gününü umanlar ve Allah'ı çokça zikredenler için güzel bir örnekler vardır.' buyuruyor. Hazreti Ayşe validemiz, Resulallah Efendimizi Aleyhissalatü Vesselam, yürüyen Kur'an olarak tarif ediyor. Evet, Peygamber Efendimiz Aleyhissalatü Vesselam, sadece Kur'an-ı Kerim'in vahyine aracılık etmemiş, aynı zamanda onu bilfiil yaşayarak, kendi benliğinde ve kendi ruhunda müşahhas hale getirerek, geride bizler için rehber almamız gereken bir örnek bırakmıştır. 

Siyer-i Nebi, Efendimizin hayatı olmasının yanı sıra bizler ve gelecek nesiller için bir referans kaynağıdır. Onun hayatı sadece ümmeti için değil, kendisinden sonra gelen tüm insanlık için de en güzel rehberdir. Sünnet ve siret olmadan İslam'ın yaşanması mümkün değildir. Bir Müslüman'ın, sünnet ile Peygamberimiz Aleyhissalatü Vesselam örnek hayatıyla olan bağı ne kadar güçlü ne kadar muhkem ne kadar kavi ise dini ile olan bağı da o derece güçlüdür, sağlamdır. Bunun için Peygamber Efendimizin Aleyhissalatü Vesselam hayatının her safhasını, her aşamasını takip ve tatbik etmeliyiz. 

Gençliği, evliliği, aile reisliği, yaşlılığı, dostluğu, savaşçılığı, idareciliği, tüccarlığı, mücadeleleri, kazaları ile Hazreti Muhammed Mustafa sallallahu aleyhi ve sellem hayatımızın her safhasının rehberidir.

Hazreti Muhammed'in, resul olmadan önce de "emin" olduğunu ifade eden Erdoğan, "Kendisi insanın aşağıların en aşağısına düştüğü cahiliye toplumunda dahi Muhammedü'l Emin olarak tanınıyordu. O 63 yıllık ömrünün her aşamasını, ümmeti ve tüm insanlık için bir edep, ahlak, muhabbet timsali olarak yaşayan bir eşref-i mahlukattı. Öyle ki onun hayatına kast etmek için gelenler onda hayat bulurlar, ona husumet besleyenler onda sevgiyi ve şefkati öğrendiler." diye konuştu.

"Şimdi bu yeniden hortlatılıyor, asla başaramayacaksınız"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaptığı açıklamada, "Gençliğimiz üzerinde yapacağımız çalışmalar bizleri geleceğe hazırlayacaktır." ifadelerini kullandı. 

Erdoğan sözlerine şöyle devam etti:

"Gençliği ihmal eden, gençlerine sırtını dönen, onların ruh ve gönül dünyalarının imarı için gerekli özeni göstermeyen bir milletin istikbali ve istiklali tehdit altında demektir. Ülkenin camileri 18 yıl boyunca ezan-ı muhammediye hasret bırakılmıştır. Şimdi bu yeniden hortlatılıyor, asla başaramayacaksınız. 16 yıldır mesaimizin kahir ekseriyetini Türkiye'yi özgürleştirmek, medeniyet değerleriyle barıştırmak, yokların, yoksulların, yasakların ülkesi olmaktan çıkarmak yolunda kullandık. 2002'nin Türkiyesi ile 2018'in Türkiyesi'ni karşılaştırdığımızda, yasaklardan ziyade özgürlüklerin konuşulduğu, teröre ve şiddete bulaşmadığı sürece her türlü fikrin serbestçe dillendirildiği bir iklimde, böyle bir ülkede yaşıyoruz. Diyanet İşleri Başkanlığımızı siyasi tartışmaların malzemesi yapma girişimlerini tasvip etmediğimi belirtmek istiyorum."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Biz örnek olursak, biz iyi örneklerin, güzel örneklerin yolunu açarsak bu ülkenin gençleri Kandil'deki terör baronlarının, Pensilvanya'daki şarlatanın, televizyon kanallarında sazlı sözlü program yapan ekran soytarılarının da ağlarına düşmeyecektir." şeklinde konuştu.