GERÇEK İDEAL VE ZAFER...

Her geçen yıl, daha önceki veya daha sonraki yıllardan farklı birçok olaylarla yüklüdür. İçinde bulunduğumuz günlerde, lâyıkıyla değerlendirmek imkânından çok defa mahrum olduğumuz bu olaylar yığınına, aradan birkaç yıl geçtikten sonra bir göz attığımız zaman, hem o yılın olaylarını birarada değerlendirmek imkânına sahip oluruz, hem de günümüz olaylarını daha iyi anlamak fırsatını kazanırız.
 

Geçmiş yılların olayları ile ilgili bilgileri bir araya toplamak fikri bir hayli eskidir. Takvimle birlikte, halkın işine yarayacak ansiklopedik bilgilere de yer veren istatistiklerin menşei Eski Yunan'a, Mısır'a, Roma'ya hatta Hind'e ve Çin'e kadar gitmektedir. Matbaanın icadı ile gelişen istatistikler, büyük rağbet görmüş ve uzun zaman orta sınıfın müracaat kitabı vasfını taşımıştır. Daha sonra ise Türklerde, Osmanlıca "Sâlnâme" denilen Yıllıklar oluşturulmuştur.
 

Şimdi size Prof. Dr. Hilmi Ziya ÜLKEN rahmetliden, Gerçek ve İdeal hakkında ki istatistiklerini aktaracağım.
 

 * "Önce gerçekten ideale doğru bakalım: Bir yolcuyuz, ulaşmak istediğimiz bir konak vardır. Bu bakımdan ideal üç tarzda örülebilir:
 

1) İleride olacak şey halinde. Bu, ya ufukta görünen bir köy kadar yakın; ya görünmese de bir gün mutlaka varılacağı bilinen bir ülke kadar uzaktır. Her iki halde de ideal gelecekteki gerçek demektir.
 

2) Olacağı kesin olarak bilinmese bile, olması istenen şeydir. Biz ona bağlı değiliz, o bizim isteğimizin kuvvetine bağlıdır.
 

3) üçüncü anlamda ideal, olması gereken şeydir. Şimdi olan, ileride olacak olanları aşar. Ben istesem de, istemesem de o bir kanun halinde kendini kabul ettirir."
 

                              *****

* Asıl ideali birincide, ikincide değil, bu üçüncüde aranmalıdır."

* Baha Tevfik ise, ideali gündelik hayatın dar anlamlarından kurtarmak için şöyle diyordu: 
 

"Türklüğü kurtaracak şey mutlaka idealdir. Avrupalılaşmak, ileri olmak idealidir. Bu ideali, milliyetimize değil tersine, milletimizi bu ideale yaklaştırmaya çalışmalıyız"
 

                               ******
 

Her cemiyette ideal, yaratıcı kültürlerin hedef edinilmesinden doğar. Fakat bu hareketin geleneklerden hız alması şarttır.
 

Gelenekler her türlü yaratıcılığı kaybetmiş, yani donmuş bir kalıp halinde iseler, orada yaratıcı kültüre doğru çevrilme imkânı kalmamış demektir. Böyle bir durumda ideal gelenek ve âdetlerin içine kapanma şeklini alır, hatta ilimle, bilimle donanmış olursa o bir yaratıcı ideâl olur. Eğer ideal kişisel hale gelirse buna da "irtica" diyoruz. Bunlara da şahit oluyoruz...
 

Sonuç:
 

Türk milliyetçi, idealist partilerin görevi; Türk Devletini yıkmak isteyen hain yapıların faaliyetlerini raporlayarak, yetkili makamlara arz etmektir.
 

Bir iki demeçle, yan gelip yatma yeri değildir..
 

( Bu partilerin sorumlulukları şahsi hiç olamaz)
 

Türk idealist'i demek; Devlet de Türklüğü hakim kılmaya emek vermektir.
 

Türk idealisti'nin görevi; Devlet de, adaleti temin ve tesis ettirmektir.
 

Türk idealist'liğinin görevi; Demogratif yapımızı bozan aşırı göçlere ve ülkesinde yaşayan ayrı ırk artış hızını insanca, hukuk'en ve ekonomik yaşam standartları içinde denge yarattırmak ve kontrol altına aldırmaktır.
 

Türk idealist'inin görevi; Atatürk'ün izinden giderek ideallerini gerçekleştirmeye çalışmaktır.
 

 Bunları sağlayamıyorsanız, sizin Türk idealist'liğinizin hiç bir önemi yoktur.
 

Siz sadece siyasi rant peşinde ve kendi egonuzu tatmin ediyorsunuz demektir. Az olsun benim olsun, koltuk dolu olsun misali olmaz...
 

Kardeşlerim:
 

TÜRK ırkı'mızı koruyan kim olursa olsun, onu müdafaa etmek zorundayız. Etmemek ihanet ve korkaklık değil de nedir?...
 

Senin partin benim partim yok... Sağ-Sol kutuplaşması yok.
 

Çünkü bizler idealist Türkçü ve Atatürk milliyetçileriyiz.
 

Ama şunu da belirtmek de yarar görüyorum "Şövenist, Irkcı" değiliz. Bizlerin ve atalarımızın geleneklerinde böyle şey yoktur... Bizimle yaşayan bütün ırkların da, mutlu yaşamasını sağlarız. Tarih bunları yazar. 
 

Ülkemizde yaşayan kardeşlerimizi kimseye ezdirmeyiz, bütün dünya bunu bilmeli...
 

Görevimizi de tam yapmaya da mecburuz...
 

Tanrı Türkü Korusun
 

Sevgi ve Saygılarımla