Ekonomi & Finans

Ekonomi & Finans Haberleri

Dünyaya ilham veren 10 şeften biri Ebru Baybara Demir

Mehmet Emin AVCI 12.07.2018 00:54
Dünyaya ilham veren 10 şeften biri Ebru Baybara Demir

Mardin topraklarına yüreğini eken Ebru Baybara Demir, ikinci kez Basque Dünya Aşçılık ödüllerinde finale kalan 10 şeften biri oldu. Bu yıl finalde Ebru Baybara Demir ile beraber Peru, Danimarka, İspanya, Avustralya, Norveç, Kongo ve Amerika'dan şefler yarışıyor.

Kuruluşuyla, Mardin hikayelerine 20. yüzyılda bir yenisini ekleyen Cercis Murat Konağı'nın yaratıcısı Ebru Baybara Demir, bu yıl ikinci kez Basque Dünya Aşçılık ödüllerinde finale kaldı. Yemek kültürü konusunda dünyanın en prestijli ödüllerinden biri olarak kabul edilen BasqueDünya Aşçılık Ödülleri'nin hedefi; yaratıcılıklarını toplumsal faydaya dönüştüren şeflerin projelerine destek olmak.

Ebru Baybara Demir
 

Bugüne kadar Mardin başta olmak üzere çevre bölgelerde kadınların, mültecilerin, yerel çiftçilerin ve çocukların daha iyi bir sosyal yaşama sahip olması için gastronomi temelli birçok projeyi hayata geçiren Ebru Baybara Demir, 100 bin Avro'luk ödülü kazanırsa Mardin'de kadınlara ve gençlere meslek edindirmek ve geleneksel mutfak kültürünün devamlılığını sağlamakiçin gastronomi enstitüsü projesini hayata geçirecek.

Hazırladığı tabağı bölgesinde değişimleri hayata geçiren projelere dönüştüren şeflerin değerlendirildiği yarışmada bu yıl finalde Ebru Baybara Demir ile beraber Peru, Danimarka, İspanya, Avustralya, Norveç, Kongo ve Amerika'dan şefler yarışıyor.

Bir şefin işi tabakta değil toprakta başlamalı

Yeniden başlamak için herkes İstanbul'a gelirken o 23 yaşında Mardin'e, topraklarına döndü… Mardin'e inandı… İnandığı toprağa yüreğini ekti… o topraktan nice cesur yürekler biçti. Son 20 yıldır Mardin'de gerçekleştirdiği projelerle sadece Türkiye'de değil Japonya'ya kadar dünyanın birçok ülkesinde sosyal girişim projesine esin kaynağı olan aldığı ödüllerle Türk mutfağını ve Türk kadınlarını dünyaya duyuran Baybara Demir, "bir şefin işi tabakta değil toprakta başlamalı" diyor.

"Dünyada gıdaya erişimin giderek zorlaştığı günümüzde biz şefler, toprağımızda yetişen ürünün, yetiştiği toprağın, yetiştiren çiftçinin, yetiştirdiği koşulların iyileştirilmesinden, sağlıklıve sürdürülebilir olmasından sorumluyuz. Yaptığımız tabağın sadece içinin değil altının dolu olması gerektiğine inanıyorum. Artık tabağınızınlezzetinin yanı sıra ne kadar toplumsal faydaya dönüştüğü önemli."

 

Mardin Gastronomi Enstitüsü projesini bölgenin yüzünü değiştirme gücü olan kültürel beceriye dayalı ekonomi modeli olarak tanımlayan Baybara Demir'in 20 yıl önce 21 kadını arkasına alarak kurduğu Cercis Murat Konağı, bölgenin kadınlarına bildikleri en iyi işten, yemek yapmaktan, başlayarak bir şehrin ekonomisini nasıl değiştirebileceklerini kanıtlamış oldu.

Her şey dünyadaki çocukların bir tabak sağlıklı geleceğe sahip olması için

Mardinli kadınların hayatını değiştiren Ebru Baybara Demir, 800 bin nüfuslu şehrin mültecigöçü almasıyla topraktan sürdürülebilir gelir kaynağı yaratmak için yeni projeleri hayata geçirmeye başladı. Mardin halkını tohumdan ürüne, üründen ekonomiye, ekonomiden atık yönetimine uzanan Topraktan Tabağa projesinin bir parçası haline getiren Baybara Demir, bu dönemde; adını Mardin'de en yaygın yetişen buğday türünden alan, Sorgül ile hem yerel halka hem de mültecilere yeni bir yol açtı. Suriye'de tarımın Türkiye'den neredeyse 70 yıl daha geride olmasına rağmen mültecilerin toprağı temizleme yöntemleri, susuz ve gübresiz tarım konusunda bilgilerini fark eden Baybara Demir, Sorgül'ün yeniden canlandırılmasında ve iyi tarım uygulamalarında özellikle kadın mültecilerin de dahil olduğu projeyi hayata geçirdi. Suriyeli kadınların bilgilerinin, sürdürülebilir tarım politikalarına katkı sağlaması amacını taşıyan proje Türkiye'nin en büyük yerel tohum projesihaline geldi. Birleşmiş Milletler Gıda Tarım Örgütü(FAO) ve Birleşmiş Milletler Yüksek Mülteci Komiserliği (UNCHR),Türkiye Cumhuriyeti Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ve Türkiye Cumhuriyeti Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığıtarafından desteklenen projelerde 6 ay gibi kısa bir sürede 350 kadın istihdam edildi. Şu anda sayısı 4'e ulaşan Topraktan Tabağa Tarımsal Kalkınma Kooperatifleri ile yürütülen projenin diğer bir hedefi de yerel ve Suriyeli mülteci kadın çiftçilerin toplumsal entegrasyonu ve istihdamına olumlu katkıda bulunmak. Bu kapsamdaki mesleki ve iş başı eğitim faaliyetlerinin yine Topraktan Tabağa Tarımsal Kalkınma Kooperatifleri ile birlikte yürütülmesi öngörülüyor.

Gerçek tohum toprağa bereket, bizlere şifa

Harran'da 160 kişiye mutfak eğitimi veren Baybara Demir, eğitmen olarak yetiştirdiği 6 kadının işbaşı eğitimlerini ise İstanbul'daki Eataly'de tamamladı. Bu kadınlardan 3 tanesi halen Eataly'de çalışıyor. Okuma yazması dahi olmayan, pamuk tarlasında geleneksel aile işçisi olarak çalışan kadınlar İstanbul ve Fransa Lyon'da gerçekleştirilen Sirha Gastronomi Fuarı'na katılarak ulusal ve uluslararası tecrübe kazandılar ve fuarlarda yaptıkları yöresel yemekleri ile büyük beğeni topladılar.

"Gerçek tohum toprağa bereket, bizlere şifa, çocuklarımıza gelecek demek" diyen Baybara Demir aynı zamanda Yaşayan Toprak Yerel Tohum, Arı ile Yaşam Devam Ediyor, Ekmek Atölyesi, Halep Sabunları Projesi, Atık Yönetimi, "Ortak Dilimiz Toprak Olsun" Çocuk Ve Tarım ve Cercis Murat Konağı Mutfak Okulu projelerini ve kuruculuğunu üstendiği Hayatım Yenibahar ve Şükraan Tarımsal Kalkınmayı ve Sosyal Gelişimi Destekleme Derneği ile Mezopotamya'nın verimini sürdürülebilir kılmaya çalışıyor.

 

 

 

1.sayfa

1.sayfa