Dil değmemiş küfürlerim var…

Küfürlerim var iç cebimden hiç çıkarmadığım.

Küfürlerim var dile gelmeyen, henüz kulakların duymadığı…

Dil değmemiş küfürler…

Siz sadece kınamalarla devam edin Gazze’de yaşanan katliamı…

Siz sadece diplomasiden bahsedin güleç yüzlerinizi arada bir asılan, gerilen göz çukurlarınızı göstererek…

Siz sadece seyredin avuçlarınıza aldığınız çekirdeklerinizi dişlerinizin arasında kırarken kısık gözlerinizle ekrana bakarak…

Siz sadece sözde Birleşmiş Milletler ’in yapacağı açıklamalara bakarak yudumlayın sularınızı, sıralayın boğazınıza lokmalarınızı…

Varlıkta olup da hakikatte olmayan sözde Birleşmiş Milletlerin Gazze’deki çocukların, yaşlıların, annelerin, kadınların, babaların kısacası sivillerin katledilmesi ile ilgili bir söz söylemesi için ekranlara kulak kabartın…

Hiçbir şey yaşanmıyormuş gibi…

Bu katliamlar dünyada olmuyormuş gibi…

Çocuklar kanlar içerisinde son nefeslerini vermiyormuş gibi…

Yaşantınıza, plajlarda, sokaklarda, caddelerde, alışveriş merkezlerinde devam edin…

Kahkahalarınızla devam edin.

Gülümseyen yüzünüzle devam edin.

Kahkahalarınız gök yüzünü çınlatsın bir çocuğun bedeni kanlar içerisinde parçalanırken…

Varsın masum insanlar ve onlarla birlikte insanlık ayaklar altında ezilsin, siz bütün bu yaşananlara aldırmayın.

“Bugün hangi meyveyi tatsam” diye düşünün…

Yanınızdaki arkadaşınıza, dostunuza, tanıdığınıza belki de herhangi bir durakta sizinle birlikte bekleyen ama ilk defa karşılaştığınız bir insana usulca eğilerek fısıldayın.

“Günler de ne çabuk geçiyor. Bir bakmışsın akşam oluvermiş” deyin.

Siz devam edin hayatınıza, yaşantınızdan keyif alın.

Bir yudum su için gök yüzüne gözlerini diken Gazzeli bir çocuğu unutun ve havanın ne kadar sıcak olduğunu hissederek soğuk sularınızı midelerinize gönderin susuzluğunuz gitsin diye, serin sulara girin denizlerde, soğuk suyun altına kafanızı sokarak serinletin bedeninizi…

Gazze’ de bir çocuk ölüyormuş, bir çocuk veya bir kadın veya bir ihtiyar ve bir sivil katlediliyormuş düşünmeyin…

Siz hayatınıza devam edin…

Ben dil değmemiş, dile gelmemiş küfürler biriktiriyorum katil sürülerine karşı…

Burkulmayan, üzülmeyen, üzüntü duymayan, hayıflanmayan çehrelerinizle yaşamınıza devam edin…

Gezin ayaklarınız yoruluncaya kadar, denizlere girin, suların en mavisinde kulaçlar atın kollarınız yorgun düşene kadar…

Siz çocuklar, Gazze’nin çocukları adına gökyüzüne uçurtmalar gönderin.

Mavi gökyüzüne en renkli olanlarından...

Benimse küfürlerim var.

Dil değmemiş küfürler…

Henüz sandıktan çıkarmadığım

Üzerini hiç açmadığım

Henüz hiç kimsenin işitmediği, duymadığı küfürler saklıyorum kuytu köşelerde…

Ben sadece küfrediyorum.

Bedduayı bıraktım.

Siz isterseniz sabah akşam beddua edin.

Ben küfürler biriktirdim dağarcığımda.

Siz isterseniz katiller, katil sürüleri için, katliamcılar için kötü temennilerde bulunun.

Ben ne temennileri dilime dolayacağım ne de bedduaları haykıracağım.

Ben sadece küfredeceğim en afilisinden.

En bilinmezinden küfürler çıkartacağım dağarcığımdan.

Henüz hiçbir kulağın duymadığı küfürler çıkartacağım.

Bir bıçak gibi, kurşun gibi, kırbaç gibi küfürler…

Hiçbir şey yaşanmıyormuş, çocuklar, kadınlar, insanlık, katledilmiyormuş gibi meyvelerinizi dişleyin… En lüks yerlerde, en lüks mekanlarda damaklarınızın tadına düşkünlüğünüzü ortaya koyun…

En iyi, en güzel eğlence yerlerinde, mekanlarında kendinizden geçin…

Ben küfürler biriktirdim katliamcılar için…

Çocuklar katledilirken siz yaptırdığınız kocaman pastaya alkışlar eşliğinde ayaklarınızı basın…

Kahkahalarınız yeri ve göğü çınlatsın.

Varın siz bir lokma yiyecek için yol gözleyen, semaya ellerini açan Gazzeli çocukların varlığını düşünmeksizin, hiçbir şey olmamış, insanlık ayaklar altına alınmıyormuş gibi sabah akşam boğazınıza götüreceğiniz yiyeceklere, gıdalara karar vermekte güçlük çekin…

Ben küfürler saklıyorum kimsenin bulamayacağı ücra yerlerde.

Siz katiller için bedduanıza, kötü temennilerinize devam edin.

Ben küfürler biriktiriyorum dil değmeyen…

Küfrediyorum gökyüzüne bakarak.

Küfrediyorum içim kanayarak…

Sadece küfrediyorum.

Varsın adım küfürbaza çıksın.

Bütün bu yaşanan insanlık dışı katliamlar karşısında ben küfretmişim çok mu?

Varsın adım küfürbaza çıksın…