Defans Sos Verdi

MAÇ ÖNÜ ANALALİZİ

Dominico Tedesco her ne kadar takımı hızlı bir şekilde toparlasa da bir türlü ilk 11 tercihlerinde doğruyu bulamamakta ısrar ediyor. Plzen maçına bakarsak atıl hale gelen bir ilk yarı görmüştük. Syzmanski'nin kenarda oynaması, Asensio'nun oyuna başlamamasının faturası ağır olabilirdi Ederson ve Skriniar'ın ekstra çabaları sonuç vermeseydi Çekya'da.

İkinci yarı başlarken de aynı kadro sahadaydı ki ancak 60. dakikada yapılan değişikliklerle kendine gelebildi Fenerbahçe. En azından ikinci yarı başlarken Asensio ve Duran'la başlayabilseydi genç teknik adam, oyun daha farklı olabilirdi.

Okan Buruk haftalardır hatta aylardır içerde ve dışarda neden galip geliyordu sizce? Sadece oyuncu kalitesinden mi? Hayır! Kendisi gündüz maçında makine gibi işleyen 4-2-3-1 sistemini bozarak büyük hata yaptı. Ayrıca Buruk hoca her oyuncusunu da yerinde oynatıyordu ki mutlaka bunu yapmalısınız futbolda, futbolu basit oynamak adına. Forvet arkası oynayan bir oyuncudan santrafor yapamazsınız mesela! Ya da Osimhen'le mükemmel işleyen çarkı İcardi'yi sıkıştırıp bozarsanız, avucunuzdaki 3 puan da uçup gidecektir karşılaşmanın sonunda.

Şimdi bakıyoruz Tedesco'nun ilk 11'ine! Okan Buruk'tan benzer rol çalmışa benziyordu İtalyan hoca sürdüğü kadroyla. Elinde bir türlü istikrarı yakalayamayan Nesyri ve gelişen Duran varsa takımın en önde oynayacak golcüsü olarak, hangi taktiksel açıdan bu iki oyuncu da kulübede oturuyor ve mevkisi sadece forvet arkası olan Talisca'nın santrafor oynamasına karar veriyordu? Son iki maçta form grafiği yükselen Duran'ın da Nesyri'nin düşünülmediği bir kadronun içinde olmaması, Duran'ın yüzde yüz fit olmadığını gösteriyordu sanırım.

GELELİM MÜCADELEYE

Mourinho ile çok maçın ilk yarıları çöpe atılmıştı. Plzen'de de öyle olduktan sonra Kayseri önünde de ilk 37 dakika çöp kutusundaydı Fenerbahçe sahaya 4-6-0 yayılırken. Sahaya golcüsüz çıkınca Nene ve Kerem'den çok verimli olmalarını düşünmüş olmalıydı Tedesco. Ancak gole kadar Kerem ve Nene'den ses çıkmadığı gibi Talisca ve Asensio da çok silik kalmışlardı oyuna ağırlıklarını koymak adına.

Talisca belki formsuzdu ama hocanın kendisinden istediği aksiyonlardan biri gerçekleşti 38. dakikada. Ya ceza alanı dışından şutla gol arayacaktı, ya bir frikikden direk kaleciyi avlayacaktı ya da bir serbest vuruş organizasyonuna liderlik edip golü attıracaktı. Öyle de oldu. Kerem ile paslaşıp meşin yuvarlağı Asensio ile buluşturunca, Marco'ya sadece topu çerçevenin içine itmek kalıyordu.

DÖRTLÜNÜN İMZASI

İki dakika sonra Ederson ile başlayan hızlı atak Fred ve finalde Nene'nin dokunuşuyla filelerle buluşuyordu ki bu gol Fenerbahçe adına rakibi Galatasaray'la puan farkını bire indirmek adına çok büyük bir hamleydi ilk devre biterken.

Perde sona ererken başlayan fırtına ilk düdükle beraber devam etti. Zaten santraforsuz oynuyorsanız, kenarlara inmeli ve yerden oynamalısınız. Kerem'in ve Talisca'nın yaptıkları pres sonucunda Nene farkı üçe taşıdı. Kenarlardan ceza alanına servisler genelde yerden yapıldı. Bu noktada gecenin yıldızları Kerem ve Nene'ydi. Hem kenarları iyi kullandılar hem de önde baskıyı yüksek tuttular. Kerem de güzel futbolunu çok güzel bir golle süsledi.

Gecenin Notu: Santraforsuz düzen kenarların iyi oynamasıyla ve ikinci yarıda bu gayrete orta sahanın katılımıyla verimli hale geldi. Gecenin yıldızları Asensio - Fred - Kerem - Nene dörtlüsüydü. Defansın 3 defa konsantrasyonun düştüğü anda 2 gol yenmesi ve Kayserispor'un son dakikada direkten gelen vuruşu Fenerbahçe'nin hanesine yazılan eksi puanlardı. Kayserispor adına gecenin yıldızı da golleri atan ve son dakikada direğe takılan Onugkha'ydı.

Gecenin Görüntüsü: Dominico hocanın yardımcısı Zeki Murat Göle hocayı alıp tribünlere götürüp alkışlatması ve hocayı onurlandırmasıydı. Gelecek olan şampiyonluğun ilk karesiydi belki de bu görüntü. Tedesco Fenerbahçe'de müthiş bir aile olma duygusu oluşturdu. Devre arası yapılacak 2-3 takviyeyle sezonun son haftasına kadar şampiyonluğu rahatlıkla kovalayacak bir takıma büründüler.