Son yıllarda elektronik ve teknoloji alanındaki yükselişiyle dikkat çeken Çin, artık otomotiv tedarik sanayisinde de küresel dengeleri kökten değiştiriyor. Bu dönüşüm, sadece maliyet odaklı değil; yapısal, stratejik ve uzun vadeli sonuçlarıyla Türkiye başta olmak üzere Avrupa ve Orta Doğu ülkelerini derinden etkiliyor. Motor Aşin CEO’su Saim Aşçı, Çin’in tedarik sanayisindeki yükselişine ilişkin “Bugün Çin, geniş üretim ağı ve düşük maliyetli ama yüksek verimli tesisleriyle sadece Türkiye’ye değil, tüm dünyaya yedek parça ihraç eden dev bir oyuncu haline geldi. Üstelik bu ürünlerin fiyat-performans dengesi, yerli üreticileri zorlayacak seviyelere ulaşmış durumda. Rüzgara karşı durmak değil, rüzgarı arkaya almak zorundayız.” diye konuştu.
‘Çin’den ithalat yüzde 156 arttı’
‘Mevcut gidişat sürdürülebilir değil’
Motor Aşin CEO’su, çözümün yalnızca gümrük vergileri ve koruma tedbirlerinde aranmasının yetersiz olduğunu vurgularken, “Kamu desteklerinin sadeleşerek doğrudan üreticiye ulaşması, SGK ve vergi teşvikleriyle nitelikli istihdamın artırılması, dijitalleşme yatırımlarına özel fonlar oluşturulması ve Çin ile stratejik üretim ortaklıkları kurulması gerekiyor.” ifadelerine yer verdi.
Ortak akıl ve uzun vadeli politikalar şart
Türkiye’nin sadece iç pazarına değil, Avrupa, Orta Doğu ve Amerika’ya açılan bir üretim ve lojistik üssü olabileceğini belirten Aşçı, “BYD gibi Çinli devlerin Türkiye’ye yatırım yapması, potansiyelimizin uluslararası düzeyde fark edildiğini gösteriyor. Yerli üreticilerimizin Çin’e gitmek yerine, Çinli üreticilerle Türkiye’de ortaklık kurması; bilgi transferi ve maliyet dengesi açısından stratejik bir adım olabilir.” şeklinde konuştu ve “Sanayi odaları, üretici birlikleri, sektör temsilcileri ve kamu otoriteleri bir araya gelerek günü değil, geleceği planlamalı. Aksi takdirde Türkiye’nin güçlü potansiyele sahip otomotiv tedarik sanayisi, yatırımcı kaybı ve kalıcı dışa bağımlılıkla karşı karşıya kalabilir” değerlendirmesinde bulundu.