Avrupa Yeşil Anlaşması Bildirisi (European Green Deal)

Dünyada olduğu gibi ülkemizde de insan hayatı için çok tehlikeli olan yeni tip Korona virüs (Covid-19) salgınını ile bir taraftan mücadele edilirken, sokağa çıkma yasağı gibi durumlar nedeni ile araçların çok az kullanılması, doğa açısından faydalı olmuş, hem hava temizlenmiş hem ağaçların egzozla ve karbon salınımı ile mücadelesi bir nebze olsun azalmıştır. Bu açıdan baktığımızda ister istemez dünyadaki çevre ile ilgili gelişmeleri de takip etmemiz, sorgulamamız gerekiyor.

Bu durumun farkında olan Avrupa Birliği (AB), sera gazı emisyonlarının azaltılması, enerji verimliliğinin artırılması ve yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımını artırmayı amaçlayan çeşitli iklim ve enerji hedefleri doğrultusunda önemli çalışmalar yapmakta, Avrupa Çevre Ajansından da yardım ve destek almaktadır.

İşte Avrupa Birliği buradan hareketle, iklim krizi ile mücadelede dünyada öncü bir rol üstlenmek amacıyla Avrupa Komisyonu tarafından hazırlanan,'Yeşil Anlaşma' olarak da bilinen eylem planını açıkladı. Açıklama, İspanya'nın başkenti Madrid'de Birleşmiş Milletler (BM) İklim Konferansı (COP 25) yapılırken duyuruldu.

Buna göre, önümüzdeki 5 yıl için stratejik planlarını belirleyen ve bunların önceliklerinden olan iklim değişikliğine ilişkin, yeni politika sürecine yer veren ve iklime zarar vermeme amacına ulaşmaya yönelik taahhüdünü yerine getirme yolu olarak da diyebileceğimiz (iklimsel önlem anlamına da gelen) Avrupa Yeşil Anlaşması Bildirisi (European Green Deal) 11.12.2019 tarihinde yayınlandı.

Eylem planının başlıklarına bakacak olursak;

- Bütün AB ülkelerini 2050 yılına kadar karbon-nötr hale getirmek,

- Karbon salınımını sıfırlamak,

- Bio çeşitliliği korumak,

- Yenilenebilir enerji ile yola devam etmek,

- Fosil yakıtları terk etmek,

- Büyüme hedeflerini arttırmak.

- Yeşil bir geçiş yapmak,

- Çevresel bozulmayı ve iklim değişikliğini önlemek,

- Sürekli yaşanan sel baskınları ve kuraklığın önüne geçmiş olmak.

Böylece iklim değişikliği ile mücadelede, çevre ve yeşil ekonomi konularındaki dönüştürücü politikalarına yer veren Avrupa Yeşil Anlaşması Bildirisi'nin bir diğer amacının, temel sistemlerin sürdürülebilirliğini destekleyen şekilde yeniden tasarlanmasına ilişkin politika önceliklerini ortaya koymak olduğu anlaşılmaktadır.

Komisyon tarafından iklimle bağlantılı tüm politikaların gözden geçirilme süreci Haziran 2021'de başlayacak olup, bu kapsamda, Emisyon Ticareti Sistemi (ETS)'nin kapsamı genişletilecek ve üye devletlerin ETS dışında kalan sektörlerde de emisyon azaltımı hedefi koyması gibi hususlar ele alınacaktır.

Bu anlaşma kapsamında ilk etapta 2030 yılına kadar emisyon azaltımını mevcut yüzde 40 hedefinden en az yüzde 50 ye artırmak için hedefler ortaya konacaktır. Komisyon ayrıca, fosil yakıtlardan daha yeşil ekonomiye geçiş için 100 milyar euroluk yatırım yapmayı 'kolaylaştıracak' bir ek fon yaratmayı da önermiştir.

Avrupa Yeşil Anlaşması Bildirisi'nde; vergilendirmenin iklim hedefleriyle uyumunun sağlanmasının önemli olduğu vurgulanmakta ve Avrupa'nın iklim hedefleriyle uyumlu olacak şekilde revize edilmesi planlanmaktadır.

Avrupa Yeşil Anlaşması Bildirisi'nin sürdürülebilir taşımacılığa geçişin hızlandırılması başlığı altında ise ulaşım sektörünün, Avrupa sera gazı emisyonunun çeyreğini oluşturduğuna ve ulaşım sektöründen kaynaklı emisyon miktarının 2050 yılı itibariyle %90 azaltılması gerektiğine dikkat çekilerek; karayolu, demiryolu, havayolu ve deniz taşımacılığı sektörlerinin hepsinin azaltım hedefine katkıda bulunması gerektiği ve sürdürülebilir ve akıllı taşımacılık için bir strateji kabul edeceği hususlarına yer verilmektedir.

Öte yandan, Avrupa Yeşil Anlaşmasını desteklemek amacı ile Avrupa İklim Kanunu, AB ve komisyonlarında gündeme gelmiş ve görüşülmeye başlanmıştır.

Yine Avrupa Komisyonu, Yeşil Mutabakat ile ilgili araştırmaları ve yenilikleri desteklemek amacı ile AB araştırma ve inovasyon programı olan Horizon Europe (2020)kapsamında da bu alanda ek araştırma ve girişimleri desteklemektedir.

Bu gelişmelerle, 1972 yılında İsveç'in Stockholm kentinde düzenlenen Birleşmiş Milletler Çevre Konferansı'ndan kabul edilen 5 Haziran Dünya Çevre Günü'nü kutlarım.