Dünya Esnaf ve Sanatkarlar Derneği'ne bağlı Ahi Ensitüsü, Asgari Ücret Tespit Komisyonu toplantısı öncesi, taraflara fedakarlık yapması çağrısında bulunurken hazırlandığı raporda, 'Devlet; genel bütçe içerisinde %2, gelir bütçesi içerisinde de %3'e yaklaşan bir gelirden feragat etsin. İşçi, sosyal güvenlik primini ve işsizlik fonu primini ödesin, ancak işverenin ödemesi gereken 661 liralık sosyal güvenlik ve işsizlik fonuna uygulanan %5 (147 lira) teşvik, %10 olarak uygulansın ve aradaki %5'lik fark işçiye ödensin' öneresi getirdi.
Merkezi Ankara'da bulunan Dünya Esnaf ve Sanatkarlar Derneği'nin araştırma ve eğitim kuruluşu Ahi Enstitüsü'nün hazırladığı 'Asgari Ücret ve Kaynak Alternatifleri Raporu'nda ilginç tespitler dikkat çekti. Raporda 'Bu hesaplamayla işçinin asgari ücret için ödeyeceği 375 lira, işçinin maaşına ilave bir artış olarak yansıtılmış olacaktır. Sadece bu rakam bile, AGİ dahil net olarak işçinin aldığı maaşta %17 artışa tekabül etmektedir. Ayrıca, işveren SGK katkı payına eklenen %5 Hazine teşviki de işçiye ödeneceği için, işçinin maaşında 522 lira (%22) artış yapılmış olacaktır.' denildi.
Raporun çarpıcı bölümleri şu şekilde:
Sosyal Güvenlik Sistemi 75 Milyar TL bulmak zorunda
Çözüm ne olabilir/? Yasal asgari ücret var, açıklanan rakama karşılık işçinin eline geçen net rakam var. Diğer tarafta ise açıklanan asgari ücretin üstüne, işçi adına ödeyeceği gelir vergisine ilave olarak 661 lira daha ekleyerek, 3458 lira maliyete katlanan işveren var. Üçüncü bir taraf var ki, o da devlet. Vergi ve SGK olarak devlet, asgari ücretli işçi adına her ay 1134 lira gelir elde etmektedir.
Asgari ücret taraflarının fedakarlık etmesi gerekecektir. 1,5 trilyon liralık bütçemiz içerisinde, bahsettiğimiz 27 milyar lira, %2'yi bulmamaktadır. 2020 yılı için SGK'nın merkezi bütçeye yükü yaklaşık 75 milyar lirayı bulacaktır. 10 milyon kayıt dışı işsizimiz kayıt altına alınmış olmasa, bir yılda SGK kasanına girecek para yaklaşık 120 milyar lira olacaktır. Asgari ücretten 27 milyar gelir elde ediyorken, sosyal güvenlik sistemi için 75 milyar (faiz hariç) para bulmak zorunda kalınan bir durum var ortada.
10 MİLYON KAYITDIŞI İSDİHDAM
Kayıt dışı istihdam. Kayıt dışı istihdam rakamları, ihmal edilemeyecek ya da göz ardı edilemeyecek kadar çoktur. Yaklaşık 10 milyon işçiden bahsediyoruz. Bunlar için uygulanan yasal asgari ücretten bahsetmek mümkün olmadığı ve devlet bir kuruş gelir vergisi alamadığı gibi, hem bu şekilde çalışan sosyal güvenlik sisteminin dışında kalmakta hem de milli bütçemizin en büyük açıklarının birincil sebebini oluşturan sosyal güvenlik sistemimiz beslenememektedir. Bu arada, kayıt dışı işçi olma seçeneğini, işçi değil, maalesef ki işveren tercih etmektedir. Asgari ücret üzerinden, yasal işçi çalıştıran bir işveren; 2324 lira işçiye öderken, 1134 lira da SGK primi ve vergi olarak devlete ödemektedir. Yani, iki adet kayıtlı işçi maliyetine 3 adet kayıt dışı işçi çalıştırmak mümkündür. Bu noktada, kayıt dışı çalışmaya razı olan işçinin de, işsiz ve aç kalmak yerine ve sosyal güvenlik sistemine dahil olmayacağını da bilerek, başka bir seçeneği kalmamaktadır.