Dünya Esnaf Sanatkarlar Derneği tarafından İçişleri Bakanlığı Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğü desteğiyle düzenlenen "Anadolu'nun Ahisiyiz, Türkiye'nin Ailesiyiz" projesinin “Ailenin korunmasında esnaf ve sanatkarın rolü” çevrimiçi toplantısında bir araya geldi. Dünya Esnaf Sanatkarlar Derneği Ahi Enstitüsü Başkanı gazeteci-yazar Fehmi Çalmuk'un yönettiği Akhisar Lokantacılar Kebabçılar Esnaf Odası Başkanı Pınar Gören, Diyarbakır Terziler Odası Başkanı Saniye Atmaca, Erzurum Oltu Esnaf ve Sanatkar Odası Başkanı Ümmühan Gülsüm Musaoğlu ile Kadın İşverenleri ve Sanayicileri Derneği (KASİDER) Başkanı Mehlika Gider katıldı.
Pınar Gören: Hanımefendilerin Önlenemez Yükselişini Göreceğiz
Akhisar Lokanta, Köfteci ve Tatlıcılar Esnaf Sanatkar Odası Başkanı Pınar Gören, kadın esnafın iş hayatındaki mücadelesini ve toplumsal rollerini anlattı.
Gören'in en çarpıcı gözlemlerinden biri, son 2 ila 2,5 yılda, özellikle boşanmış kadınların esnaflık teşkilatına ilginin arttığı yönündeki tespiti oldu. Bu kadınların, eşten ya da aileden destek gelmediğinde ekonomik olarak ayakta kalmanın tek yolu olarak emek yoğun işlere (gıda, aparatif işletmeciliği) yöneldiğini belirtti. Bu durumun, normalde çalışan kadına göre boşanmış kadının hayatını sürdürmesini daha da zorlaştırdığını ekledi.
Başkan Gören, esnaf liderlerinin seçiminde ahlak ve aile yapısının esas alınması gerektiğini yinelerken, bir adayın (kadın veya erkek) "kartvizitinin evladı" olduğunu savundu. Pınar Gören, kadınların hem annelik vasıflarıyla hem de ticari vasıflarıyla her anlamda desteklenmeleri gerektiğini savunarak şunları ekledi: "Esnaf ve sanatkarın aile üzerinde bir rolü varsa bunun kadından başladığına, kadın girişimciden ve kadın patrondan başladığına ben kalben inanıyorum... Çünkü artık erkekler daha kolay pes ediyorlar, daha çok demoralize oluyorlar. Ama kadınları öyle bir noktaya getirdi ki hem hayat hem şartlar... hanımefendilerin önlenemez yükselişini göreceğinize ben inanıyorum".
Gören, tüm başkanlarla ortak görüş bildirerek, zincir marketlerin ve büyük firmaların esnafın zanaat ve ticari hayatını olumsuz etkilediğini kabul etti. Ayrıca, kadın girişimcilerin ve çocuklarının daha çok kapsanması için Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı eliyle kurslar ve eğitim programları yapılması gerektiğini belirtti.
Saniye Atmaca: Biz Ülkenin Vicdanı, Hafızası Aslında Bir De Kalbiyiz
Diyarbakır'ın tek kadın esnaf başkanı olan Terziler Odası Başkanı Saniye Atmaca, 6 Şubat depreminden etkilenen bölgedeki esnafların ekonomik zorluklarla mücadelesini aktarırken, esnaf ve sanatkarların toplumsal değerlerin ve Ahilik ahlakının taşıyıcısı olduğunu belirtti.
Atmaca, aile kurumunun zayıflamasına karşı esnafın kritik bir görev üstlendiğini ifade ederek, "Biz ülkenin vicdanı, hafızası ve kalbiyiz" dedi.
Başkan Atmaca, 2025 yılının Cumhurbaşkanlığı tarafından Aile Yılı ilan edilmesinin kendileri için anlamlı olduğunu, zira esnafın aileden geldiğini, aileyle var olup aileyle ürettiğini belirtti.
Atmaca, bir ülkede aile yapısı sağlam değilse, o ülkenin ekonomisinin, kültürünün ve vicdanının da zayıflayacağını savundu. Bu noktada esnaf sanatkarların kritik bir görev üstlendiğini söyledi:
"Biz toplumun içinde yaşayan, insanı yakından tanıyan, onun halinden anlayan insanlarız. Bir müşterimizin yüzüne baktığımızda bazen onun derdini hissederiz. Bir çocuğun okul forması alınmadığında onun eksikliğini içimizde duyarız. Ve bu duyarlılık, aileyi korumanın en insani halidir".
Atmaca, esnafın duruşunun, aile kurumunun zayıflamasına karşı "sessiz ama güçlü bir direnç" oluşturduğunu ifade etti.
Diyarbakır'ın 6 Şubat depreminde afet bölgesinde yer almasının esnaflara ciddi maddi sıkıntılar, sağlık problemleri getirdiğini belirten Atmaca, esnafın yavaş yavaş nefes almaya başladığını söyledi. Ancak son dönemdeki ekonomik krizler nedeniyle esnafların personel yetiştirme imkanlarının kısıtlandığını aktardı.
Atmaca, SSK ve sigorta gibi giderlerin işveren tarafından karşılanamaması sebebiyle personel azaltmaya gitmek zorunda kalındığını, ancak umudunun bu durumun düzelmesi ve eskisinden daha fazla istihdam sağlanması yönünde olduğunu ifade etti.
Mehlika Gider: "Kadınlar Ne Kadar Çok Karar Verici Makamlarda Olurlarsa, Toplum O Kadar İyiye Gider
Kadın İşverenleri ve Sanayicileri Derneği (KASİDER) Başkanı Mehlika Gider, kadınların iş dünyasında anne, öğretmen ve girişimci olmak üzere üç ayrı mesleği birden yürüttüğünü vurgularken, esnafı "ülkenin vicdanı, hafızası ve ahlakı" olarak niteledi.
Mehlika Gider, kendi bakış açısını Ahilik kültürünün üzerine oturttuğunu ifade etti. Yapımcılık yönüyle çektiği bir belgeselde Ahilik kültürünü işlediğini belirten Gider, Ahilik felsefesinin getirdiği ahlaki değerlerin ön planda tutulması halinde işlerin bereketli ve verimli olacağını kaydetti. Gider, esnaf ve sanatkârları "Ahilik kültürünü devam ettiren bacı erenleriz" diyerek tanımladı.
Gider, KOSGEB benzeri girişimcilik desteklerinin genellikle üç yılda bittiğini ve sürdürülebilirliğin büyük önem taşıdığını vurguladı. Kadın girişimcilerin ticari yolda ilerlerken bazen duygusal zekalarından dolayı hatalar yapabildiğini, kağıt üstünde yapılması gereken ticari hesaplamaları duygusal tutku nedeniyle kaçırabildiğini belirtti. Bu nedenle, markalaşma, ticarileşme ve mentörlük konularında bakanlıkların daha fazla katkıda bulunması gerektiğini söyledi.
Ayrıca, kooperatifçilik konusunu gündeme getiren Gider, özellikle kadın kooperatiflerinin potansiyelinin yüksek olduğunu ve kadın güçlenirse toplumun güçleneceğini ifade ederek, ortak noktanın "kadını güçlendirmekten"geçtiğini savundu. Karma yapılarda seçilen kadın esnaf başkanlarının başarısından gurur duyduğunu söyleyen Gider, "Kadınlar ne kadar çok karar verici makamlarda olurlarsa, toplum o kadar iyiye gider" diyerek sözlerini tamamladı.
Gülsüm Musaoğlu: Esnafın Gelirinde Yaşanan Azalma Ailenin Yapısını Etkileyen Önemli Bir Toplumsal Mesele
Erzurum Oltu Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Ümmühan Gülsüm Musaoğlu, esnaf ve sanatkarların toplumun ekonomik omurgasını oluşturduğunu ve ailenin geçim yükünü doğrudan omuzlarında taşıdığını belirtti. Esnafın gelirinde yaşanan azalmanın yalnızca ticari bir sorun değil, ailenin yapısını etkileyen önemli bir toplumsal mesele olduğunu vurguladı. Yılbaşında yürürlüğe girmesi planlanan Basit Usul esnafın deftere tabi tutulması uygulamasının ve zincir marketlerin yerel esnafı bitirme noktasına getirdiğini belirterek acil önlem talep etti.
Musaoğlu, esnafı en çok rahatsız eden iki temel sorunu dile getirdi:
1. Basit Usul Esnafın Deftere Tabi Tutulması: Yılbaşında planlanan bu genelgeye kesinlikle karşı çıktı. Bu uygulamanın, sirkülasyonun olmadığı küçük yerlerde ve tüm Türkiye genelinde birçok küçük esnafın kepenk kapatmasına kadar gideceğini öne sürdü ve bu mevzuatın tekrar değerlendirilmesini talep etti.
2. Zincir Marketler Sorunu: Zincir marketlerin, kırtasiyesinden konfeksiyonuna kadar her sektörden ürün satarak yerel esnafı bitirme noktasına getirdiğini belirtti. Yerel seçimlerde belediyelerin bu tür marketlere bu kadar ruhsat verilmemesi yönünde düşüncesini dile getirdi.
Musaoğlu, esnafın ayakta durması için kritik öneme sahip finansal erişimin kolaylaştırılmasını isterken, özellikle kooperatif kredilerindeki sorunlara dikkat çekti:
• Kooperatif kredilerinin, NACE kodu uygulamasının düzeltilmesi gerektiğini, zira bazı sektörlere verilen küçük rakamların yetersiz kaldığını belirtti.
• Kooperatif kredilerine faiz oranı artışının talep düşüşüne neden olduğunu ve bu oranların esnaf adına değerlendirilmesi gerektiğini ekledi.
• SSK primlerinin de bir nebze de olsa esnafı rahatlatacak şekilde değerlendirilmesini talep etti.