1-0 Olsun Bizim Olsun!

"Futbol doksan dakika süren ve sonunda Almanların kazandığı bir oyundur" demişti Garry Lineker. Fenerbahçe Feyenoord maçından sonra zorlu bir rakiple hatta daha güçlü bir takımla oynuyordu Papazın Çayırında. Elbette Stuttgart, Feyenoord'dan daha disiplinli bir ekipti. Bence maçın kilit sözcüğü disiplindi. Bakalım Fenerbahçe Alman disiplinine ne kadar ayak uyduracaktı?

Stuttgart orta sahası güçlü ve önde baskı yapmayı seven bir takımdı. Öyle de oynadılar. Fenerbahçe de aynı şekilde karşılık verince ortaya adrenalini yüksek bir oyun çıktı. Nesyri, Asensio, Semedo ile denenen şutlar Fener'in kazanma arzusunu ortaya koyuyordu.

Karşılaşmanın 25. dakikasında El Khamnouss, takımı aleyhine herhangi bir tehlike olmamasına rağmen orta alanda Alvarez'e çok gereksiz ama bir o kadar da ağır bir faul yapınca, haliyle herkes kırmızı kart bekledi. Tartışmaya açık olmayan ve çok net kırmızı karttı pozisyon. Maçın hakemi Jakob Kehlet pozisyonu sarı kartla geçiştirirken, VAR hakemi Mikkel Ridder de sessiz kalarak büyük bir yanlışa imza attılar.

BİR HAKEM ANCAK BÖYLE MAĞLUP EDİLİR!

Gelelim penaltı poziyonuna. Avrupa'nın bir çok ülkesinde ve özellikle de İngiliz Premier Ligi'nde bu tarz pozisyonlara penaltı çalınmıyor. Ancak maçın hakemi veremediği kırmızı kart pozisyonunun üzerini penaltıyı vererek örttüğünü düşünüyorum. Thomas bir korner pozisyonunda her ne kadar Skriniar 'ı arkadan tutsa da her hakemin penaltı kararı vereceği bir pozisyon değildi. Sana göre, bana göre olan bir penaltıydı aslında. Kırmızı kart pozisyonunda net kararı veremeyen Danimarkalı, beyaz noktaya hiç tereddütsüz gitti.

İkinci yarıda da heyecanlı mücadele devam etti. Fenerbahçe ilk yarıdaki isteğini, arzusunu ve disiplinli mücadele etme tarzını karşılaşmanın bu perdesine de taşıdı. Ancak kanımca gecenin yıldızı Danimarkalı hakemdi! Kerem'in Alman defansı arasında adeta sandviç yapılmasına penaltıyı çalamayan, ancak bir kaç dakika sonra Alvares'in yerde rakibini rahatsız etmeden kayarak yaptığı müdahaleye hemen cezayı kesen kararı verendi. Allah bu sefer VAR hakemi insafa gelmiş ve penaltının iptali için maçın hakemini monitöre çağırmıştı.

Fenerbahçe oyunu bırakmadan, taktiksel dizilişe bağlı kalarak, çok çalışarak ve disiplini elden bırakmayarak hem ihtiyacı olan galibiyeti aldı hem de iyi bir Avrupa takımı olabileceğinin işaretlerini verdi.

Gecenin Notu: Tedesco takımı çok iyi yönetti. Elindeki kadronun kendisine verdiği fırsatlar ölçüsünde sahaya doğru kadro çıkardı. Değişiklikleri zamanında yaptı ancak John Duran tercihi hem de son dakikalarda takıma defansif katkı yapılacağı anlarda fiziken zayıf ve sakatlıktan yeni çıkmış bir oyuncunun yeşil çimene adım atması yanlıştı.

Oğuz Aydın tercihi ne kadar doğruysa Duran hamlesi de bir o kadar yanlıştı. Oyuna daha sağlıklı ve koşucu bir oyuncu alınmalıydı. Bu arada hocanın sürekli birliktelik vurgusu işe yaramış göründü bütün karşılaşma boyunca. Birlikte mücadele edip kazanmanın güzel bir fotoğrafını çektiler. Seyircinin 12. adam oluşunu hatırlaması ve takıma verdiği katkıysa gerçekten inanılmazdı.