HDP’nin Mardin mitinginde Türk Bayrakları dalgalandı

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Mardin’de 15 Temmuz Demokrasi ve Şehitler parkında HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli’nin katılımı ile seçimlere 3 gün kala Mardin mitingini gerçekleştirdi.

Kalabalık bir katılım ile yapılan miting hem Türk bayrakları ve Hem de HDP bayraklarını bir arada asarak eş başkanları Temelli’nin seçim konuşmasını dinledi. Temelli Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Mardin mitinginde dile getirdiği yatırım ve Kayyum belediye çalışmalarını eleştirdi.

HDP Eş genel Başkanı Sezai Temelli’nin konuşmasından önce Mardinlilere seslenen Mardin eski Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk, Kürtçe konuşmasının ardından Türkçe olarak vatandaşlara hitap etti.

Mardin eski Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk.

Mitingde HDP Eş Başkanı Sezai Temelli, terör soruşturması kapsamında görevden alınan eski Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk ve adaylar, il ve ilçe başkanları katıldı.

24 Haziran’a çok az zaman kaldığını belirten Temelli, “24 Haziran’da bu iktidarı düşüreceğiz. 3 gün sonra bu gerçekleşecek. Bu onurlu halkın karşında yılmayacak hiçbir baraj yok. Demokrasinin halkın önüne dikilmiş bu barajı hep birlikte yıkacağız. Bu güzel şehir Mardin insanlık tarihine çok önemli bir ders vermiş şehir. Bir arada, barış içinde yaşamaya örnek olmuş. Mardin demek; tarih demek kültür cd barış demek. Kardeşlik demektir.” dedi.

Temelli konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Halklar HDP kurulduğu günden beri barış dedi özgürlük dedi. Halklarını birbirine düşürenlere karşı biz bir aradayız dedik. Bir yeni yaşam siyaseti var ettik. Bugün bu yeni yaşam siyasetinin iktidar olma zamanı gelmiştir. HDP iktidara yürüyecektir. Halkın iktidarına, barışlarına setler kurmaya çalışıyorlar. 1 Kasım’da 7 Haziran’da olduğu gibi bu barajı hep birlikte yıkacağız.

Bu bizim irademiz bu bizim gücümüzdür. Biz yan yana geldiğimizde bizden daha güçlü olamaz. Hangi baraj bunun önünde duracak. Biz sadece, diktikleri barajı, 24 Haziran’da hep birlikte yıkacağız.

Her türlü provokasyonu yapılar ne zaman vazgeçtik asla vazgeçmeyeceğiz. Bugünden sonrada ne yaparlarsa yapsınlar onların bu kirli tuzaklarına düşmeyeceğiz. Oyumuza sahip çıkarak, bu oyunu hep birlikte bozacağız. Arife günü Suruç’ta insanları katlettiler. 245 yıllık insanları katlettiler ve döndüler o insanları suçladırlar. Yalan üretim makinesi olmuş her şey. Bu Suruç olayı, sayın İnce’nin sayın Demirtaş’ı ziyaret etti ondan oldu. Bu yalanı bütün Mardin’i bir araya getirse yapamaz. Suruç’ta insanların gözü önünde 3 insan katledildi. Otopsi raporlarını saklıyorlar, görüntü kayıtlarını saklıyorlar. Çok iyi biliyorlar hakikat çok geçmeden ortaya çıktı. Dünden beri kimin ne iş çevirdiğinin kayıtları var. Çok kısa zamanda suçlular ortaya çıkacak. Ben ilk gün dedim ki gidin suçlukları yakalayın. Savcılar gitmişler oraya suçluları değil de, olayda terörü bağlantısı var mı diye bakılıyor. Diyarbakır barosu, ticaret odası biz gidelim yerinde inceleme yapalım diyor. Diyorlar ki bu baro, terör örgütüne yardım ediyor. Senin görevin suçluları bulmak provokasyonları gerçekmiş gibi anlatmak değil. Çok yakında bu çıkacak. Bunlar 24’ünde gidecek bu ülkeye adalet gelecek adalet . Bu adaletsizlikleri, bağımsız yargı hesabını soracak. İşte bizim Türkiye halklarına vereceğimiz en değerli sözdür. Bu sözü de buradan herkese veriyoruz. Bu ülkeye, Türkiye’ye demokrasinin gelmesi için üzerimize ne düşüyorsa onu yapacağız. Bu işin en önünde biz yürüyeceğiz. Bu ülkeye barış gelecekse, hiçbir hesap, pazarlık hiçbir kirli pazarlığın içinde olmadan halkımız, kadınlarımız, çocuklarımız için bu ülkeye barış demokrasi gelecekse ancak bizim onurlu mücadelemizle gelir. Bugüne kadar olduğu gibi bugünden sonrada öyle devam edeceğiz. Birinci ve 2 turda ne yapacaksınız diyorlar. Bir oy HDP ’ye bir oy Demirtaş’a. 2. turda da ya demokrasi ya Erdoğan rejimi bizim tercimiz demokrasidir. Bu kadar samimidir bizim düşüncelerimiz, bu Erdoğan rejimi düşecek.

24’ünden sonra Türkiye demokrasi yolunda yol kat etmeye başlayacak. Bir program yaptık. Selahattin Demirtaş Türkiye’nin adayıdır. Dedik ki Türkiye’nin adıdır. 25’inde Selo, Nebahat, Selma, Gülten de bütün tutsak arkadaşlarımız özgür kalacak. Selam olsun bütün tutsak arkadaşlarımıza. Binlerce yoldaşımız tutsak. İşte ondan sonra yan yana geleceğiz. Bu ülkenin önünü açacak demokratik anayasayı yapacağız.

Hem de şöyle bir anayasa yapacağız ki Mithat hocam yazdı ben okudum. Bütün dünya öğrendi bitek bunlar öğrenmedi. Bunların okuması yok, olsa okuyacaklar. O demokratik anayasayı hep birlikte hayata geçireceğiz. O anayasa eşit yurttaşlık temelinde bizi çağırıyor, ayrıştırmıyor, ötekileştirmiyor.

Çünkü o anayasa bizleri birbirimizden ayırmıyor, bir demokratik demokrasi temeli sağlıyor geçmişte olduğu gibi. Güçlü, evrensel insan hakları konusunda ayrımcılık yapmayan demokratik anayasa onun üzerinde yükselen bir siyaset bütün sorunları çözer. Baştan Kürt sorununu çözer. Bingöllüler şaşkın Diyarbakırlılar şaşkın bu ses burudan gitmez Diyarbakır’a. Gidiyor insanlara bakarak diyor ki Kürt sorunu yoktur. Bu sorun şiddet nedir? Afrin, Cizre, Sur nedir? Bunlar Kürt sorunu. Nedir bu yoksulluk, işsizlik, nedir bu kayyumlar? Bunlar Kürt sorunu değilse bu kayyumlar nedir. Biraz önce sevgili Ahmet başkan anlattı. Bu ülkeyi koca bir coğrafyayı kayyumlarla yöneten zihniyet yüzü kızarmıyor. Biz senin kardeşin değiliz bunu aklından çıkar. Eşit yurttaşlar olarak ortak alanda yaşamak istiyoruz. Bize ağabeylik taslayamazsın. Eşit yurttaşlık gelince Kürt sorunu da çözülecek. Kürt sorununu diğer sorunlarından ayırıp güvenlik sorunu olarak ele alıyorlar. Bir yolsuzluk ekonomisi yaratıyorlar. Bir haksız zenginleşme yaratıyorlar. Güçlü bir ekonomide yazdık. Hakça dağıtım dedik adına bu adaletsizliğe işsizliğe bir son vermek için. Bakın Mardin’de ne kadar ciddi işsizlik sorunu var. Mardin’de işsizlik sorununu çözecek bütçeleri yok, yatırımları yok. Bunları yapacak olan belediyeye de kayyum atıyorlar. Buranın kaynaklarını tüketiyor sonrada bizi suçlu gösteriyor. Halbuki bizim tüm belediyelerimiz buraya geldiğinde oturduğu koltuk bile hazcılığı bütün bunları düzelten belediyelere belediyeye borçlandıracak sonrada gelip bizi suçlayacaksın. Bütün Mardin’i çölleştiriyorlar. GAP Projesi, Atatürk Barajı projesi 1962 yılında başlamış. Benden büyük. Fakat sulama projesi bitmediği için Mardin çölleşiyor tarım yapılamıyor. Mardin ekilebilir toprakların yüzde 25’ini kaybetmiş çiftçi halk perişan. O çıkmış diyor ki üretiyorum. Kürdüm düşman olsun diye. Tüm bunlara rağmen halkın kaynağını halak vererek halk çiftliklerini var ederek bu sorunu ve Kürt sorununu çözeceğiz” işsizlik sorunu bu kadar devasa bu yurtta gençler işsiz gençlere vaade ettiği şey kıraathane şimdi çeviremiyor da. Demiyor ki hata yaptık. Kıraathane okuma evi diyor. Gençler gidecek diyor orda okuyacak. Dün akşam bunun koalisyon ortağı varya bize kurt işareti yapanlar varya televizyonda diyor ki nedir ya bu kırrathane nedir bu kek işi. Spiker perişan oldu diyemiyor ki bu senin ortağının projesi sen ne diyorsun. Bunların emeklilik yaşı çoktan gelmiş. Bunları bekleyen yer iktidar değil huzur evi. Ben doktorlara dedim ki teşhis koyun koymuyorlar. Çalışıyorlar. Ben onların affına sığınarak diyorum ki alzemır başlangıcı. Bunlara bir oy bile verilmez ne ülkesi. Hastalık ilerlemiş artık. Biz geldik buzdolabı geldi diyor, daha önce fırın yoktu. Biz hamurları çiğ çiğ yiyorduk. Ülkeyi yöneteceklermiş. Bunlara ülke teslim edilmez, iki koli teslim etseniz birini kaybederler. En büyük olan hepimiziz. Halklardır büyük olan işte bu yüzden diyoruz ki bizler meclise girelim ki bu dertler bitsin . esnaf kan ağlıyor habire esnafa vergi. Vergi alınması gereken yerden vergi alıyor musun? Hani müteahhitleri varya. Şoför esnafı perişan. Binlerce esnaf kepenk kapamış müteahhitlerin vergi borcu silinmiş. Çiftçiye, esnafa zulüm. 24 Haziran’da esnafı, çiftçisi ile bu adaletsizliğe son vereceğiz. Vergide adalet yoksa o toplumda adalet yok. Çok kazanandan çok, az kazanandan az vergi alacağız. Kentimizi de kendimizi de biz yöneteceğiz.“ (Mütia AVUKA - Mardin)