Usta gazeteciler, Bahçeşehir Üniversitesi ''Siyaset Okulu''nda yeni medyayı konuştu

Basın Konseyi Başkanı Pınar Türenç ile gazeteci ve dijital konusunda uzman Faks TV Genel Yayın Yönetmeni Doğan Şentürk, ülke ve dünya üzerindeki dijital konuları ve özellikle ülkemizdeki gazete, televizyon, dergi gibi önemli yayın organları hakkında geniş bilgiler aktardılar. TBMM eski Başkanı Hüsamettin Cindoruk, usta gazeteciler Oktay Ekşi ve Kenan Akın, Tufan Türenç yanı sıra birçok ünlü yazar ve gazeteci ile öğrencilerin katıldığı buluşmada konuşan Basın Konseyi Başkanı Pınar Türenç zamanın değiştiğine vurgu yaparak, “Suudi Arabistan bile, yıllar sonra sinema salonlarının açılmasına ve kadın erkek birlikte sinemaya gidilmesine izin verdi. Geçtiğimiz günlerde de çarşaf yasağını kaldırdı. Kadın devrimlerini yapmaya devam ediyor.” dedi.

Dünyada olduğu gibi, ülkemizde de iletişim kanalları ile medyanın değişim içinde olduğunu ifade eden Türenç, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Artık yazılı, basılı gazetelerden mi gelişmeleri, haberleri öğreneceğiz. Yoksa dijitalin önlenemez yükselişinde, baş döndüren hızda, daha az okuyup, daha yüzeysel ve doğruluğu tartışılan haber yağmurundan mı besleneceğiz. Tüm gün, dakika dakika doğruluğu tartışılan bilgilendirmeler sonucu öfke sellerinde boğulacak mıyız?

Önemsiz detaylarda esas olayı, gerçeği bulmakta zorlanacak mıyız? Sadece başlık spotlarla haber açlığımızı giderebilecek miyiz? Ya da gerçeği öğrenmek için en iyi kaynağa ulaşmayı mı tercih edeceğiz. Hayat hızlı veya yavaş akabilir, teknoloji ise baş döndürücü. Akıllı telefon, sosyal medya şaşırtıcı hızda. Ama bu hız içinde daha temkinli olmak da akıllı insanların izlemesi gereken bir yol olmalı.

Dünyadaki saygın gazeteciler, düşünürler, algılara ve paranoyaya kapılmadan, flaş haber tuzaklarına düşmeden yine de doğru, güvenilir, tarafsız haberciliğin aranıp bulmasını gazete okuma alışkanlığının terk edilmemesini gerektiğini savunuyorlar.

Daha çok kitap okunmasını, şiirden vazgeçilmemesini, düşün dünyasının zenginliğinin aslında insanın iç dünyasını daha da zenginleştirdiği gerçeğinin altını kalın çiziyorlar.”

Konuşmasında basın ve ifade özgürlüğüne de değinen Türenç, “Basın ve ifade özgürlüğünün baskı ve tehditlere karşı korunmasız kılınması, gerçeklere ulaşılmasını engelleyeceği için bu durum demokratik hakların kaybedilmesi demektir ki yaşananlar çağdaş ülkelerde gerçek demokratik iklimlerde kabul görmez.” diyerek konuşmasına şöyle devam etti:

“Hukuk alanında ve akademik yaşamdaki özgürlüklerin kısıtlanması da bu tabloya eklenince, çağdaş dünyadan kopmanın başladığına tanık oluruz. Sonuç ise daima trajik olmuştur.

6 Nisan öldürülen gazeteciler günüydü. 6 Nisan 1909’da Galata Köprüsü üzerinde katledilen gazeteci Hasan Fehmi Bey’den sonra aradan 109 yıl gecen yılda 100’ü aşkın gazeteci öldürüldü.

Hasan Tahsin’den, Sabahattin Ali’ye, Adem Yavuz’dan Abdi İpekçi’ye, Çetin Emeç’e Uğur mumcu’ya. Hrant Dink’e, Metin Göktepe’ye çok sayıda gazeteci katleden bazılarının tetikçileri yakalanmışsa da gerçek azmettiricilere ulaşılmadı, buda ayrı bir utancımızdır.

Son yıllarda çok şükür gazeteci ölümleri azalsa da yaşanan süreçte bu kez 145’i aşkın gazeteci bugün cezaevlerinde tutuklu. Tutuklu gazetecilere özgürlük isterken, bir daha söylüyoruz, “Gazetecilik suç değildir. Gazeteciden terörist yaratılmaz, aksi çabalar beyhudedir. Tutuklu da, tutuksuz da yargılanan gazetecilerin davalarını izlerken onların sadece gazetecilik yaptıkları için suçlandığına tanıklık etmekteyiz.

Kelimelerden, haberlerden korkmadan, özgür gazetecilik yapılmasını içimize sindirmemiz gerekir. Halkın haber alma hakkına sonuna dek saygılı olmaya çalışmalıyız.”

Konuşmaların ardından, dijital çağın getirdikleri ve medyanın günümüz hallerini anlatan uzman gazetecilere birer plaket verildi.

Oktay Ekşi ve Adnan Avuka

Konferanstan sonra Basın Konseyi seçimleri yapıldı. Aynı salonda yapılan seçimde Pınar Türenç ve arkadaşları tek liste ile yeniden Basın Konseyine seçildiler.