Seçim Heyecanı...

Her seçim bir başka heyecan. Hayal kırıklıkları, kaybedilmiş umutlar ve yeni serüvenlere açılan kapı...

 

Kampanyalara bakıyorum vaatler, atıp tutmalar, içi doldurulamayan cümle israfları... Dükkan benim olsun gerisi yalan olsun… Hani Süleyman Demirel’in siyasetteki ünlü sözü vardıya “dün dündür, bugün bugündür” her seçim bu söz bir şekilde çalınır kulağıma. Eee ne olacak, kazanan vaat ettiklerini veremezse ne diyecek? Bekleyip göreceğiz.

 

Ama benim dikkatinizi çekmek istediğim asıl konu, parlamentoya taşınacak 600 vekilin profili ne olacak?

 

Malum başkanlık kabinesi parlamentodan çıkmayacağı için (çıkabilir) parlamenterin kabine üzerinde şimdiki gibi bir ağırlığı olmayacak. Daha açık bir ifadeyle yeni vekillerimiz çalışacak, üretecek ve kafa yoracak.Komisyon çalışmalarına daha aktif katılacak, alt komisyonlarda görev alacak ve konuya daha hakim olacak. El kaldır, el indir olmayacak. Tabii bu durum vekillerin beklentilerine ters gelebilir. Ama yeni sistem ve sistemin getirdiği yeni düzen bu...

 

Vekillerin kazancakları sosyal hakları biliyorsunuz… Ve bu haklarıda analarından emdikleri süt kadar helaldir. Şimdi bunun farkında olan olacak vekillik için müracaatlarına bakacak olursak, Ak Parti’den 7 bin 329, İyi Parti 2 bin 800, MHP 1.815 ve CHP’ye ise 1.592 kişi aday adayı olarak başvurdu. Toplamda 13 bin 500 kişiden 600 seçkin aday parlamentoya girmeye hak kazanacak.

 

Adaylar ve sistem nasıl mı olmalı?

 

Adaylar, mürekkep yalamış, dünyayı iyi takip eden, okuyan, araştıran, çözüm odaklı ve analiz gücü yüksek profillerden seçilmeli. Bunu ısrarla vurgulamamın sebebi ise, atan tutanları önleyecek mekanizma parlamento olacaktır. Parlamentonun bölge dengesi aşiret ve benzeri kıvamlarda değil, yeni paradigma söylemine katkı sunan olmalı.

 

Malum bölgemizde yaşanan gelişmeler ve uluslararası arenadaki ekonomik savaşlar, bizleri daha dikkatli olmaya mecbur ediyor. Başkanlık Sistemi bir yapının ve rejimin değişimi olmamalı... Sistem, kendi kendine demokrasiyi üretmeli ve halkı bu demokratik söylemle ileriye taşımalı.

 

Hedef GSMH’nın kaç bin dolara çıkacağı değil, hedef gösterilen dolara çıkmak olmalı. Ekonomide yeni dinamikliklerin hayat bulması, çağdaş ve özgürlüklerin ülkesi olunması ve toplumu daha üst bir noktaya ulaştırmak için doğru politikalar izlenmeli.

 

O zaman bu seçim ve seçilecek adaylar, yeni Türkiye düzeni için önem arz ediyor.

 

Hadi bakalım, gözler partilerin YSK’ya bildireceği listede...

 

Buyrun efendim hep birlikte izleyelim, görelim.