YAZARLAR

Tüm Yazıları Mahmut Köksal

Yaygınlaşan muafiyet ve istisna alışkanlıkları

31.08.2016 00:00

Ekonomimizin gündeminde olumlu ve olumsuz çeşitli yorumlara ve Parlamentodaki görüşmeleri sırasında da teknik tartışmalara neden olan; Türkiye Varlık Fonunun kurulmasına ilişkin 6741 sayılı Türkiye Varlık Fonu Yönetimi Anonim Şirketinin Kurulması İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun 26.08.2016 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girdi.

Anılan Kanuna ilişkin Kanun Teklifinin muafiyet ve istisnaları düzenleyen 8 inci maddesinin madde gerekçesinde; “…Finansal piyasaların dinamik yapısı nedeniyle bu kuruluşların esnek bir yapıda oluşturulması zaruret arz etmektedir. Bu çerçevede madde ile Şirket ile bağlı ortaklıkları, iştirakleri ile Türkiye Varlık Fonu ve alt fonlarına muafiyet ve istisnalar sağlanmıştır.” ifadesi yer almıştır. Kanunun söz konusu 8 inci maddesinde ise; adları tek tek sayılan 18 adet KHK/kanun ile bunların ek ve değişikliklerine ilişkin hükümlerin Türkiye Varlık Fonu ve Şirket ile alt fonlar ve Şirket tarafından kurulan diğer şirketler hakkında uygulanmayacağı hükmüne yer verilmiş, ayrıca anılan maddede sayılan bazı vergi, harç vb. mali yükümlülüklere ilişkin olarak muafiyet getirilmiş, Kanun kapsamında oluşturulacak yapıların kuruluş, tescil ve faaliyetleri kapsamındaki işlemlere ilişkin istisna hükümleri sayılmış ve kamu kurum ve kuruluşlarının tabi olduğu bazı mevzuat hükümlerinin uygulanmayacağına dair ibarelere yer verilmiştir.    

Yazımın konusu, bu Kanunun değerlendirilmesi amacını taşımadığından; anılan kurumsal yapının yurt dışındaki örnekleri, Ülkemizdeki uygulama modeli, bu Kanunun içeriği ve Kanun metninde yer alan muafiyet ve istisnaların gerekliliği gibi çeşitli konulara değinmeyi düşünmüyorum. Ancak, bu Kanunun içeriğinde muafiyet ve istisnalara ilişkin olarak geniş bir çerçeve çizilmesi ve kapsamlı ayrıcalıklar sağlanması; geçmişten günümüze kadar Ülkemizde gerçekleştirilen yasal düzenlemelerde yer alan benzer bu görüntülerin (farklı boyutlarda da olsa) dozunu arttırdığını ve çok kullanılan bir yöntem olarak bürokratik ve hukuksal bir alışkanlık yarattığını göstermiş ve yaygınlaşan bu konunun ciddi bir şekilde irdelenmesi gerektiği düşüncesini gündeme getirmiştir.      

Her yeni yasal düzenleme öncesinde bu tür taslakları hazırlayanların genel olarak; “6245 sayılı Harcırah Kanunu, 237 sayılı Taşıt Kanunu, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu, 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu, 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu, 6085 sayılı Sayıştay Kanunu, 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu…” şeklinde sıralanan, bu vb. kanunların kapsamı dışına çıkmayı öngören maddeleri monte etmeleri kanıksanmaya başlanmıştır.

Özellikle her kanunda olması gereken; “Amaç, kapsam, tanımlar, yürürlük ve yürütme maddeleri” gibi, muafiyete ve istisnalara ilişkin maddelerin de yoğun bir şekilde kanun teklifi ile kanun tasarılarında yer alması ve mutlaka olması gereken bir madde olarak algılanmaya başlanması; bu konunun ciddi olarak tartışılması gerektiğini göstermektedir. Çok gerekli durumlarda böyle bir teknik öngörünün faydası olmakla birlikte, ihtiyaten bu tür hükümler konulmasının çeşitli sakıncaları vardır. Alışkanlık yapması ve yaygınlaşması; hem bürokratik hem de hukuki titizlik açısından da sorgulanması gereken bir durum oluşturmaya başlamıştır. Hazırlanan yasal düzenleme taslaklarına bu tür hükümlerin monte edilmesinde, bürokratların ve siyasilerin; hız kazanılması, esnek hareket edilmesi, oluşturulan yapının mali açıdan kuvvetlenmesi, hiç bir hukuki sıkıntı çıkmaması vb. nedenlerle böyle bir tercih içinde oldukları görülmektedir.

Ancak, diğer kamu kurum ve kuruluşlarının da kamu hizmeti yaptığı dikkate alındığında; bunların da benzer gerekçeleri ileri sürme hakkına saygı göstermek gerekir. Bu kurum ve kuruluşlarında hizmetlerine hız kazandırmak istemesi, bürokratik ve hukuki düzenlemelerle uğraşmak istememesi doğal bir taleptir. Kaldı ki olası sorunlarda; bu tür imkanların kendi kurumsal yapılarına            sağlanmamasını mazeret olarak gösterebilirler. Bu durumda, doğal olarak akıllara gelen soru şudur: “ Uygulanması istenilmeyen kanunlar, hükümler, esas ve usuller… sorunlar çıkarıyor, kamunun hızını azaltıyor ve hedeflere ulaşmayı zorlaştırıyor ise; neden diğer kamu kurum ve kuruluşlarına uyguluyoruz? ” Ayrıca, geçmişte çıkarılan bu yasal düzenlemeler yürürlükten kalkmadığına göre, kamu adına bir faydası ve işlevi bulunmaktadır. Dolayısıyla, bunların uygulanmamasına ilişkin yeni hükümleri getirirken çok titiz olunmalı ve bu tür talepler frenlenmelidir. Çünkü, bu tür taleplere direnmeyi öngören bir yaklaşım; hem daha evvel yürürlüğe konulan çeşitli düzenlemeleri uygulayan kamusal oluşumlara saygı açısından, hem de yeni düzenlemelerin sağlıklı oluşturulabilmesi için gereklidir. Ayrıca, bu tür muafiyet ve istisna girişimlerine sıcak bakılması; gerek mevcut gerekse yeni oluşturulacak kamu kurum ve kuruluşlarının da benzer taleplerle gelmesini teşvik edeceği de unutulmamalıdır.

Belirtilen nedenlerle, muafiyet ve istisna getiren hükümleri yasal düzenlemelere monte ederken kolaycılığa kaçılmamalı, devre dışı bırakılmak istenilen düzenlemenin mantığı irdelenmeli, bürokratlar ve siyasiler bu hükümlerin çok sınırlı tutulması hususunda birbirlerini ikna etmeli ve denetim alanları da daraltılmamalıdır.

Haberler

Ekonomi

İran ile ticaret hacminde 30 milyar dolar hedefi

Ekonomi

Küresel piyasalar karışık seyrediyor

Gündem

Emeklilere bayram ikramiyelerinin ödeme takvimi belirlendi

Ekonomi

KOBİ'ler yeni dönemde KOSGEB destekleriyle büyüyecek

Gündem

Yapay zeka girişimleri 7 yılda 33 kat arttı

Gündem

İstanbul'da köprüler Pakistan Milli Günü için ışıklandırıldı

Gündem

Yaşlanan nüfusun çalışma hayatına olumsuz etkilerine karşı ''kadın istihdamı'' önerisi

Gündem

Türk Devletleri Teşkilatının tarım bakanları Kazakistan'da toplandı

Gündem

Türksat 6A'da sona yaklaşılıyor

Ekonomi

KOSGEB geçen yıl 107 bine yakın işletmeye destek verdi

Gündem

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bayram tatilinin kamu çalışanları için 9 güne çıkarılacağını açıkladı

Gündem

Çanakkale Şehitler Abidesi'ne Türk bayrağı yansıtıldı