YAZARLAR

Tüm Yazıları İbrahim Araç

Olağanüstü hallerde Cumhurbaşkanınca çıkarılacak Kanun Hükmünde Kararname

25.02.2017 00:00

Referanduma sunulacak Anayasa değişiklikleri ile ilgili Televizyon kanallarındaki tartışma programlarını fırsat buldukça kaçırmamaya çalışıyorum. Bazı kişiler her nedense bu programların vazgeçilmez aboneleri, aktörleridir. Seksen milyonluk ülkede onlardan başka bu konuları bilen yok gibi.

20 Şubat 2017 gecesi Habertürk Televizyon kanalında “Türkiye’nin Nabzı” programı yayınlanıyor. Programın moderatörlüğünü Didem Aslan Yılmaz yapıyor. Konu yine son Anayasa değişiklikleri. Programın 3.bölümünde takriben 35.dakikasında Burhan Kuzu ile Murat Emir tartışıyorlar: Murat Emir, bu son Anayasa değişikliğiyle Cumhurbaşkanınca çıkarılacak Olağanüstü Hal Kararnameleri ile temel haklar, kişi hakları ve ödevleriyle, siyasi haklar ve ödevlerin düzenlenebileceğini ısrarla belirtiyor; Burhan Kuzu ise böyle bir şey yok diyor. Emir, Anayasa metnine bakıyor, haklılığını kanıtlamaya çalışıyor.

Bu durum, konuyu araştırmama neden olmuştur.

21.01.2017 tarihli 6771 sayılı Anayasa Değişikliği Kanununun 12.maddesiyle, mevcut Anayasanın 119 uncu maddesi değişiyor. Bu maddenin konumuzu ilgilendiren 5 ve 6.fıkraları yani paragrafları şöyledir:

“Olağanüstü hallerde vatandaşlar için getirilecek para, mal ve çalışma yükümlülükleri ile 15 inci maddedeki ilkeler doğrultusunda temel hak ve hürriyetlerin nasıl sınırlanacağı veya geçici olarak durdurulacağı, hangi hükümlerin uygulanacağı ve işlemlerin nasıl yürütüleceği kanunla düzenlenir.”

“Olağanüstü hallerde Cumhurbaşkanı, olağanüstü halin gerekli kıldığı konularda, 104.maddenin 17.fıkrasının ikinci cümlesinde belirtilen sınırlamalara tabi olmaksızın Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarabilir. Kanun hükmündeki bu kararnameler Resmi Gazetede yayımlanır, aynı gün Meclis onayına sunulur.”

Formülü çözmek için şimdi de bu son paragraftaki “104.maddenin 17. fıkrasının ikinci cümlesinde belirtilen sınırlamaların” ne olduğunu bulmamız gerekir. 104.maddenin 17. fıkrasının ikinci cümlesi de şudur: “ Anayasa’nın ikinci kısmının birinci ve ikinci bölümlerinde yer alan temel haklar, kişi hakları ve ödevleriyle dördüncü bölümde yer alan siyasi haklar ve ödevler Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle düzenlenemez.”

Böylece “……..düzenlenemez” ibaresi ile “….belirtilen sınırlamalara tabi olmaksızın Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarabilir.” ibaresi birlikte değerlendirildiğinde Cumhurbaşkanının temel haklar ve özgürlükler konusunda olağanüstü hal kararnamesi çıkarabileceği sonucuna ulaşılmış olur.

Ancak, bu Cumhurbaşkanlığı kararnameleri, bugün yürürlükte bulunan “Olağanüstü Hal Kanunu”nda belirtilen hükümler ile Anayasa’nın 15 maddesindeki ilkeler çerçevesinde çıkarılabilecektir. Söz konusu temel hak ve hürriyetleri sınırlandırmak için Olağanüstü Hal Kanununda öngörülen tedbirler alınabilecektir.

Bugün, Cumhurbaşkanının başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu olağanüstü halin gerekli kıldığı konularda, kanun hükmünde kararnameler çıkarabilmektedir. Anayasa’daki son değişikliğe göre de Cumhurbaşkanı tek başına çıkarabilecektir.

İşlem bakımından fark bu olmakla birlikte, mevcut Anayasa’nın olağanüstü halle ilgili 121.maddesinde temel haklar ve hürriyetlerle ilgili sınırlamalar yapılabileceği vurgulanmakta, yeni değişiklikte ise buna siyasi haklar ve ödevler de ilave edilmektedir. Buna neden gerek duyuldu bilemiyorum.

Medyadaki tartışmalara katılanlar eğer konunun uzmanı ve tarafsız değillerse, sapla saman, doğru ile yanlış birbirine karışacak, pirincin ayıklanması ise vatandaşa kalacaktır.

Tartışmacıların bir kısmı belki de konuyu bulandırmak, vatandaşın kafasını karıştırmak için böyle bir yöntemi tercih etmiş olabilirler.

Sosyal medyada dolaşan mesajlarla, 16 Nisanın bir referandum olmadığı, darbecilere, baş örtüsünü çekip indirenlere, başbakanları asanlara, yıllardır bu ülkeyi sömürüp kaymağını yiyenlere ve daha neler nelere karşı bir referandum olduğunu ısrarla vurgulamaktadırlar. Yani 16 Nisan 2017’de Anayasa değişikliğinin oylaması değil, sıralanan haksızlıkların oylaması yapılacakmış.

Bu mesajlar, bana yazar Yuval Noah Harari’nin “Sapiens” adlı kitabında geçen bir anekdotu hatırlatıyor.

1969’da Neil Armstrong ve Buzz Aldrin Ay’ın yüzeyine indiler. Apollo 11 astronotları bu seyahatten önce ABD’nin batısında Ay’a benzeyen ıssız bir çölde eğitim gördüler. Bu çölde bir Kızılderili topluluğu yaşıyordu; bir yerliyle astronotlar arasında geçen bir diyaloga dair şöyle bir hikaye vardır:

Bir gün eğitim esnasında astronotlar yaşlı bir Kızılderiliyle karşılaşır. Adam orada ne yaptıklarını sorar. Astronotlar kısa bir süre içinde Ay’a yapılacak bir araştırma seyahatinin parçası olduklarını söylerler. Yaşlı adam şaşırır, bir an sessiz kalır, sonra kendisine bir iyilik yapmalarını ister.

Astronotlar “Ne istiyorsunuz” diye sorar.

Yaşlı adam, “Kabilemdeki insanlar Ay’da kutsal ruhların yaşadığına inanır. Onlara halkımdan önemli bir mesaj iletmenizi isteyecektim.”der. Astronotlar “Mesaj nedir?” diye sorar. Adam kendi dilinde bir şeyler mırıldanır, sonra da astronotlara bunu ezberleyene kadar tekrar etmelerini söyler. Astronotlar “Bu ne demek?” diye sorar. “Bunu size söyleyemem. Sadece bizim kabilemizle Ay ruhlarının bilebileceği bir sır.”der.

Astronotlar üsse geri döndüklerinde uzun uğraşılardan sonra yerel dili konuşabilen birini bulurlar ve ondan mesajı tercüme etmelerini isterler. Ezberledikleri şeyi söyleyince çevirmen kahkahalarla gülmeye başlar. Nihayet sakinleşince, astronotların o kadar dikkatle ezberlediği sözlerin, “Bu adamların size söylediği hiçbir şeye inanmayın, topraklarınızı çalmaya geldiler.”olduğunu söyler.

Bunun için bizler de aklımızı kullanalım, her şeye inanmayalım, oyumuzu çaldırmayalım.

Haberler

Gündem

UND, tır sürücülerinin 'acil ve öncelikli' olarak Schengen vizesi alabilmesi için destek istedi

Ekonomi

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlanıyor

Gündem

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Terörü öyle ya da böyle yok edeceğiz, kararlıyız

Gündem

TBMM'nin açılışı, kurtuluş mücadelesinin en önemli safhalarından biri oldu

Gündem

"Irak ziyaretim ve anlaşmalar Türkiye-Irak münasebetlerinde yeni bir dönüm noktası teşkil edecek"

Gündem

"Kalkınma Yolu Projesi" ile Avrupa'nın her ülkesine kesintisiz ulaşım sağlanacak

Gündem

Türkiye'nin "aşı üretim üssü" için çalışmalar hızla sürüyor

Ekonomi

Uzmanlar, alışverişlerde "IBAN ile ödeme"lerin artması nedeniyle tarafları uyardı

Gündem

İstanbul'da kuvvetli yağış nedeniyle trafikte aksamalar yaşanıyor

Gündem

ÖSYM'nin dünyadan izole sınav merkezi kapılarını ilk kez açtı

Ekonomi

Tokat'ta 5,6 büyüklüğünde deprem

Otomotiv

TOGG, üçüncü modeli T8X'in çalışmalarına başladı