YAZARLAR

Tüm Yazıları Mustafa Çiftçi

İşkence çeşitleri

21.04.2017 00:00

 

İnsanı tüylerini diken diken yapan...

Korkutan..

İnsanlığın yüz karası...

Kimi zaman ölümüne sevdaya düşülüp, sevgili uğruna ölüm göze alınıyor, kimi zamanda insan sevdiği için kendi canından vazgeçebiliyor.

Yaşamın tüm boyutlarının tam tersi olduğu gibi, sevginin derinliği kadar şiddetin ve acımasızlığında derinliği o kadardır. Bu kadar derin bir sevgi boyutunun tam tersi de mümkündü.

“Aşkta alınan haz, ayrılıklarda çekilecek acının sınırlarını çizer”, demiştim.

Sevgi hikâyeleri insana hep güven verir, mutluluk sağlar, kendini diğer insanlara yakın hissetmesine vesile olur. İyi insanlara içsel bir yakınlık duyulur, kötü olanlara kötü gözle bakılır, sevilmez.

Şiddet içerikli şeyler ise insanı tedirgin yapar, mutsuzluğa sürükler, şüphe uyandırır, korku ve endişe verir..

İnternette insanlığın yüz karası şiddet çeşitlerini okurken tüylerimin diken diken oluşunu hissettim bir anda, korktum bunları okurken.

İnsanlık tarihinde insanın kanını donduran öldürme şekilleri:

İspanyol eşeği: Mahkûm, eşek biçiminde yapılmış bir kütük düzeneğe oturtulur, ayaklarına giderek artan ağırlıklar bağlanırdı. Sonunda mahkûm ikiye bölünerek ölürdü.

Toptan atılma: Bazen mahkûm, bir topun ağzına bağlanır ve top ateşlendiğinde mermi kişinin bedeninin içinden geçerdi. Bazen de mahkûm büyük bir topun içine mermi niyetine yerleştirilir, sıkıştırılmış barut ateşlendiğinde paramparça olurdu.

Tekerlek: Tekerlekler çok değişik biçimlerde kullanıldı. Örneğin, kişi özel yapılmış dev bir tekerliğin dış kenarına bağlanıyor ve sivri kazıkların ya da bir tepenin üzerinden aşağı yuvarlanıyordu.

Demir kadın: Kadın biçiminde, bir insanın ancak sığacağı büyüklükte yapılan tabutların içi sivri demirlerle donatılıyor. Mahkûm bu tabutun içine konularak kapağı kapatılıyor.

Sarkaç: Kişi bir masaya sırtüstü yatırılıp bağlanıyor. Çok büyük, ağır ve keskin bir baltanın bağlandığı sarkaç mahkûmun üzerinde sallanmaya başlıyor. Sarkacın ipi yavaş yavaş bırakılarak, her salınımda mahkûmun bedeninin doğranması sağlanıyor.

Demir kap: İçine fareler doldurulan büyükçe demir bir kap, açık ağzı karın bölgesine gelecek şekilde mahkûmun vücuduna yerleştiriliyor. Ardından bu kap ısıtılıyor. Fareler can havliyle mahkûmun karnını kemirip kaçacak yer arıyor. Böylece mahkûm iç organları fareler tarafından kemirilerek ölüyor.

Germe: Tarih boyunca mahkumların el ve ayakları bağlanarak gerdirmek yöntemiyle ölmesini sağlayan mekanik yöntem....

Böceklerle öldürme: Kişinin zemine sabitlenmesi, üzerine bal gibi tatlıların sürülmesi ve böcekler tarafından yenilmeye bırakılması gibi pek çok türü var.

Atlarla parçalama: Mahkûm kol ve bacaklarından, 4 ayrı yöne koşturulacak olan atlara bağlanırdı. Ardından atlar koşturulurdu.

Kafa kesme: Bu infaz yöntemi 16 ve 17´nci yüzyılda Avrupa´da ölüm cezasının en insancıl yolu olarak kullanılmıştır. 1789 Fransız devriminde ise kafa kesmek için Giyotin adlı özel alet geliştirildi. Giyotin, Fransa´da uzun yıllar kullanıldı.

Öldüresiye dövme: Bu yöntemin son örneği, sahipleri tarafından ölünceye kadar dövülen Amerikalı kölelerdir.

Kaynatma: Ortaçağ´da popüler olan yöntem. İnsanlar bağlanarak, ağır ağır ısıtılan dev kazanlarda haşlanırdı.

Gömme: Çağlar boyunca tüm dünyada yaygın olarak kullanıldı. Örneğin, Hindistan´da kadınlar boyunlarına kadar kuma gömüldü ve kafası güneşte pişmek üzere terk edildi. Arap ülkelerinde de yaygın biçimde kullanıldı.

Yakma: Avrupa´da inançsızlara, cadılara ve iffetsiz kadınlara engizisyon döneminde sıklıkla uygulandı. Mahkûm bir kazığa bağlanır ve çevresinde ateş yakılırdı.

Vahşi hayvanlara atılma: İlk Hristiyanlar aslanlara atılıyordu.

Deri yüzme: Keskin bir bıçakla canlı canlı suçlunun tüm derisi yüzülüyordu. Deri solunumu duran mahkûmu acılı ve uzun bir ölüm bekliyordu.

Parçalanma: Mahkûm henüz canlıyken balta, satır ya da testerelerle parçalara ayrılıyordu. Arap ülkelerinde 20´nci yüzyılda bile biçimde uygulandı. En son Suudi Arabistan yetkilileri, 1987 yılında Kâbe´yi basan bir grubu bu şekilde öldürdü.

Kazığa oturma: Bilek kalınlığında bir kazık, mahkûmun kuyruk sokumundan başlayarak ensesine kadar sokulurdu. Kazığın omurilik ve iç organlara zarar vermemesine özen gösterilirdi. Ardından kazık mahkûmla birlikte dikilir ve mahkûmun ölmesi günler sürerdi.

Demir sandalye/Demir yatak: Bu demir eşyalar iyice beslenmiş bir ateşle çevreleniyor ve bunların üzerindeki kişiler ölünceye kadar kızartılıyordu.

Boğma: Çok değişik biçimlerde kullanılmıştır. En yaygın olanı denizdir. Belki de en iyi bilinen varyasyonu cadı testidir. Su eğer kadını reddederse kadın yüzer. Bu da kadının suçlu olduğunu gösterir ve infaz edilirdi. Eğer su kadını kabul ederse kadın boğulur ve bu da kadının suçsuz olduğunu gösterir.

Zehir: İlginçtir ki zehir, infazın yaygın bir biçimi olmamıştır. Zehir’in en çok tanınan kurbanı, baldıran zehrini içmeye zorlanan Sokrates´tir.

Ezme: Mahkûm zemine yatırılır ve üzerine aşama aşama ağır taşlar yerleştirilirdi. Mahkûmun nefessiz kalarak öldüğü bu yöntemde, cellat, ölüm zamanını istediği gibi uzatabilirdi.

Testereyle kesme: Suçlu testere ile ikiye bölünürdü.

Yüksekten atma: Mahkûm yüksek bir uçurum ya da kale burcundan aşağı atılırdı.

Çuvala koyma: Suçlu yılan, akrep, kedi, köpek gibi hayvanlarla büyük bir çuvalın içine konurdu.

Aç bırakma: Kişi bir hücre ya da kafese konur ve yiyecek verilmezdi.

İki ağaçla ikiye ayırma: İki ağaç, birbirlerine doğru çekilir, mahkûm bir kol ve bacağı bir ağaca, diğer kol ve bacağı da diğer ağaca bağlanırdı. Ağaçlar bırakılınca mahkûm gerdirilmiş olur ve acı içinde ölürdü.

Garotte: Askı ve idamın karışımı bir yöntem. Bir ucu duvara tutturulan ipin diğer ucu da mahkûmun boynuna dolanırdı. Mahkûm itilerek, çekilerek ya da ayakları kaldırılarak boğulurdu.

Sürükleme: Kişi bir ata bağlanır ve ölene kadar sürüklenirdi.

Su veya cıva ölümü: Mahkûm ölünceye kadar su veya cıva içmeye zorlanırdı.

Okla vurma: Vikingler tarafından uygulanmıştır. Acıyı uzatmak için ölümcül olmayan bölgeleri hedef almışlardır.

Taşlama: Kişi, ölene kadar taşlanırdı. Taşlamada, kişinin üyesi olduğu topluluk da bu taşlamaya yardımcı olurdu. Arap ülkelerinde yakın zamana kadar kullanıldı.

Yarma: Suçlu kendindeyken gövdesi açılır ve iç organlar tek tek çıkartılıp, kendisine gösterilirdi..

Haberler

Maliye & Muhasebe

TÜRMOB Başkanı Kartaloğlu: Taleplerimize acilen yanıt bekliyoruz

Gündem

UND, tır sürücülerinin 'acil ve öncelikli' olarak Schengen vizesi alabilmesi için destek istedi

Ekonomi

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlanıyor

Gündem

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Terörü öyle ya da böyle yok edeceğiz, kararlıyız

Gündem

TBMM'nin açılışı, kurtuluş mücadelesinin en önemli safhalarından biri oldu

Gündem

"Irak ziyaretim ve anlaşmalar Türkiye-Irak münasebetlerinde yeni bir dönüm noktası teşkil edecek"

Gündem

"Kalkınma Yolu Projesi" ile Avrupa'nın her ülkesine kesintisiz ulaşım sağlanacak

Gündem

Türkiye'nin "aşı üretim üssü" için çalışmalar hızla sürüyor

Ekonomi

Uzmanlar, alışverişlerde "IBAN ile ödeme"lerin artması nedeniyle tarafları uyardı

Gündem

İstanbul'da kuvvetli yağış nedeniyle trafikte aksamalar yaşanıyor

Gündem

ÖSYM'nin dünyadan izole sınav merkezi kapılarını ilk kez açtı

Ekonomi

Tokat'ta 5,6 büyüklüğünde deprem