'Erken seçim'in ayak sesleri

Anayasa görüşmeleri TBMM Genel Kurulu’nda kesintisiz ve süratli bir şekilde yürütülüyor. Görüşmelerde yüksek düzeyde gerginlik yaşanıyor. Kavgalar, itiş kakışlar eksik olmuyor. Partiler arasında uzlaşma olmadığı için kavgaların, itiş kakışların yaşanması doğal. Esasında Anayasa değişikliklerinin demokratik gerçekleşebilmesi, uzlaşmanın varlığına bağlıdır. Anayasa demek toplumsal uzlaşma belgesi demektir. Bu nedenle uzlaşma olmadan yapılan Anayasa değişiklikleri demokratik olmayan bir toplumsal yönetim anlayışına neden olur.

Anayasa görüşmeleri sırasında beklenmedik bir şekilde “erken seçim” gündeme geldi. Erken seçim konusu, önce, çok güçlü olmayan bir sesle AK Parti Grup Başkan Vekili Mustafa Elitaş tarafından seslendirildi. Bu söylem gündemde yerini bulmadı. Ardından MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, eğer TBMM’de Anayasa değişiklikleri için halkoylamasına gidilecek yeterlikte oy sağlanmazsa, erken seçime gidilmesi gerektiğini söyledi. Bu söylem medyada yer alınca, erken seçim olasılığı düşünülmeye kısık bir sesle dillendirilmeye başlandı.

CHP adına sözcü olarak 8. nci madde değişikliği üzerine konuşan Deniz Baykal, erken seçim söylemenin gündeme getirilmesinin tehdit olarak algılanacağını; eğer bu bir tehdit değil tespit ise, bunun da zamansız olduğunu söyledi. Bu söylem CHP sıralarında alkış alınca bu kez CHP Grup Başkan Vekilleri Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu adına erken seçim kararını şimdi alalım deyince “erken seçim” gündeme oturdu.

Bu tartışmalar üzerine bir gazetecinin sorusu üzerine Cumhurbaşkanı da erken seçimi dillendirince; hem AK Parti’nin hem CHP’nin erken seçim beklentisi ve isteği deşifre oldu.

Ok yaydan çıktı. Anayasa değişikliği için ister halkoylamasına gidilsin ister gidilmesin, erken seçim kaçınılmaz görünüyor. 2002 yılında erken seçim talep ederek parlamento yapısının değişmesi ve bir dönem parlamento dışında kalma deneyimi olan MHP’nin bu saatten sonra duruşu önemli. Ya AK Parti’den erken seçim yapılmayacağı veya erken seçim yapılması halinde seçilme garantisi isteyecek ya da Anayasa değişikliği için verdiği desteği çekecek.

Demokratik değişim olmadan toplumsal uzlaşma belgesi olan Anayasa ile oynamak tehlikelidir. FETÖ darbesinin alt yapısında uzlaşma sağlanmadan gerçekleştirilen 2010 Anayasa değişikliğinin yattığını, o günleri yaşayan herkes biliyor.