YAZARLAR

Tüm Yazıları Mahmut Köksal

Ekonomi ile siyasi alandaki ilişkisel görüntüler

07.12.2016 00:00

Dünyadaki ve Ülkemizdeki iç içe geçmiş olan ekonomi-siyaset ilişkilerine ait görüntülerin her geçen gün arttığı ve bu ilişkisel görüntülerin; karışıklığı, bilinmezlikleri, nedenleri ve sonuçları hakkında çok çeşitli saptamaların, analizlerin ve tahminlerin yapıldığı ve bu kapsamda görüşlerin paylaşıldığı bir ortamda, bazı ilginç görüntüler ile Ülkemizi etkilemesi olası iç ve dış faktörlerden örnekler vererek algılamalarımı, tespitlerimi, tahminlerimi ve merak ettiğim diğer hususları siz değerli okurlarla paylaşmak istiyorum.  

  • Ülkemizde son yıllarda geleneksel hale gelen seçim atmosferi kapsamında bir olası referandum (TBMM’deki Anayasa değişikliği oylaması sonuçları referandumu gerektirirse) sürecine girerken, ekonomiye tamamen odaklanma isteği olsa bile, bu konudaki reflekslerin zayıflama olasılığı fazladır.  

  • Referandum için değişik tarihlerin gündeme gelmesinde ve bunların revize edilmesinde etkili olan nedenler merak konusudur (siyasi sonuç, mevcut ekonomik durum ve mevsimsel şartlar).  

  • Referanduma “OHAL ortamında mı girilecek, yoksa OHAL’siz mi girilecek” sorusu merakla cevabını beklerken; siyasal iktidarın kendi içinde de farklı görüşlerin olduğu görülmektedir.

  • Referandumdan hangi sonuç çıkarsa çıksın, her iki durumda da; Ülkemizde siyaset ve ekonomi alanındaki hareketlenmelerin artması çok yüksek bir olasılıktır.

  • OHAL döneminde ekonominin (içsel ve dışsal nedenlerle) olumsuz etkilenip etkilenmediği konusunda farklı görüşlerin olduğunu biliyoruz. Ancak, normal süreçleri gerektiren ekonominin doğal dengesinin, girişimci reflekslerinin ve sermaye hareketlerinin olumsuz etkileneceği görüşleri ağırlık taşımakla birlikte, doğru analizlerin, OHAL bittikten sonra yapılacak olan; OHAL süreci öncesindeki, OHAL dönemindeki ve OHAL sonrasındaki ekonomik göstergelerin kıyaslanması sonucunda ortaya çıkacağı aşikârdır.  

  • Ekonomide yaşanan sıkıntıların sadece doların değeriyle sınırlı olmadığını, diğer temel konularda da sorunların devam ettiğini ve siyasi iklimin ekonomiyi çok etkilediğini unutmamalıyız.  

  • Son zamanlarda Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Yıldırım’ın söylemlerinde ekonomiye daha çok yer verdikleri ve bu alanı sahiplendikleri görülürken, Başbakan Yardımcısı Şimşek’in “AB’ın kurumsal yapısına yaptığı övgü, Ekonomi Bakanı Zeybekci’nin ise OHAL’in uzatılmaması yönündeki görüşleri ilginç bir farklılık yaratmıştır.

  • ABD’nin yeni Başkanı Donald Trump’un 20 Ocakta görevine başlayacak olmasından sonra, yeni yönetimin ekonomi ve uluslararası ilişkiler alanında yaratacağı farklılıklardan; Ülkemiz de diğer ülkeler gibi etkilenecektir, ancak bunun dozu merak edilmektedir.  

  • FED’İN Aralık ayı ortasındaki toplantısı; faizlerin seyri ve doların rotası açısından önemini korumaktadır.

  • AB ile Türkiye arasında gergin bir ortam yaşanırken ve karşılıklı restleşmeler olurken, bu gelişmeleri müteakip AB ile olan ilişkilerimize dair olumlu mesajlar verilmesi, geleceğe ilişkin doğru değerlendirmeler yapmamızı zorlaştırmakla birlikte, bu süreçteki söylemlerde; iç kamuoyuna yönelik mesajların, milli duygusal reflekslerin, söylemleri yumuşatma veya söylem pişmanlığı düşüncesinin etkili olduğu konusunda görüş oluşmuştur.  

  • Ekonomiye ilişkin sorunlarını ve görüşlerini çeşitli saiklerle ifade edemeyen, etmekten kaçınan veya muhatap olarak kabul edileceği bir ortamı bulamayan bir çok mesleki kuruluşun görüş boşluğunu gidermek gibi geleneksel bir işlevi de üstlenen ve bazılarının övgüye değer buldukları, bazılarının ise eleştirdikleri TÜSİAD’ın; hem ekonomi hem de Ülke gündemine ilişkin diğer konularda yaptığı tespit ve önerileri kapsayan görüşlerini açıkladığı Yüksek İstişare Konseyi Toplantısını, siyasi iktidarın ise; iş dünyasının endişelerini gidermeye yönelik bir platform olarak görerek bu toplantıya Başbakan Yıldırım’ın katılması ve bir konuşma yaparak TÜSİAD’la ılımlı bir diyalogu benimsemesi, siyasi iktidarı destekleyen belirli bir kesimin ise bu yaklaşıma mesafeli bakması ilginç bir görüntü oluşturmaktadır.  
      
  • Ankara Ticaret Odası (ATO) seçimleri; bir seçim olmasının yanı sıra, adayların profilleri ve siyasi güçleri dikkate alındığında, aynı siyasi yelpaze içinde yaşanan ve tek adayın empoze edilemediği bir yarış olmuş ve bu açıdan farklı bir görüntü vermiştir.

  • Son yıllarda mali disiplinin en büyük göstergelerinden biri olarak görülen bütçedeki açığın arttığı ve klasik bütçe refleksiyle; gelir artışını öngören vergisel tedbirlerin süratle uygulamaya sokulduğu ve TL’nin değer kaybettiği bir ortamda, bu durum önümüzdeki dönemdeki bütçe performansı ve enflasyon beklentileri arasında bir çelişki yaratma olasılığını gündeme getirmektedir.

  • Petrol fiyatlarındaki artış trendinin daha da ivme kazanması halinde, çok önemli sonuçlar oluşabilir. Bu durumda, özellikle enerji maliyetlerimizin artması ve ticari partnerlerimizin olumlu ve/veya olumsuz etkilenmesi söz konusu olabileceğinden; olası bu gelişmelerin Ülkemize yansımaları hususunda hazırlıklı olmakta fayda vardır.

  • Devletin ve bu kapsamda kamu kurumlarının; dövizi baz alarak yaptığı ihaleleri, sözleşmeleri, hesapları ve işlemleri TL’ye dönüştürme yaklaşımını başlatması; yaşanan kur artışlarını önleme, dövize olan talebi azaltma ve dövizle ilgili oluşan algıları regüle etmeyi öngören tedbirler olmasının yanı sıra, aynı zamanda bir özeleştiri niteliği de taşımaktadır.  

  • Doların hızla aşırı değer kazanmasını protesto eden yaklaşımlar kapsamında; dolar yakma (Gerçek veya temsili) gibi girişimlerin, aynen geçmişte olduğu gibi ikili ilişkilerimizin bozulduğu ve bu durumun da halkımıza yansıması sonucunda bu ülkelerden aldığımız ithal ürünleri yaktığımız günleri hatırlatmaktadır. Vatandaşların dövizlerini bozdurmaları için yapılan çağrı ve kampanyalar ile kamu kurumlarının TL’ye dönüş yaklaşımının kısmen dövize olan talebi azaltabileceği kabul görmekle birlikte, asıl yapmamız gereken döviz gelirlerimizi artırmaktır. Çünkü, dolar gibi rezerv paraları kullanmadan ekonominin çarklarını döndürmek mümkün değildir.

  • Tasarruf kavramının çok kullanıldığı ve az uygulandığı Ülkemizde, UEFA’nın futbol kulüplerine getirdiği ve uyguladığı mali disiplinin ve harcama kısıtlamalarının bir benzerini maalesef bizler kamu kurumlarında yeteri kadar uygulayamadığımızı ve tasarruf olgusunu benimsetemediğimizi kabul etmek zorundayız. Ayrıca, siyasetçiler ile kamu kurumlarının başında bulunan yöneticilerin de bu konuda örnek olma performansı gösteremediklerine şahit olmaktayız.        

Çeşitli bu görüntüleri siz değerli okurlara aktardıktan sonra, uzun bir süredir yazılarımda ihmal ettiğim fıkra birlikteliğimizi devam ettirmek amacıyla, yazıma bir fıkrayla ve bir dilekle son veriyorum.  

Öğrencinin biri öğretmeninin verdiği konuya ilişkin olarak kompozisyonunu yazmış ama noktalama işaretlerinin nerelerde kullanılacağını iyi bilemediğinden, bunları yazısında ilgili yerlere koyamamış ve yazısının sonunda noktalama işaretlerinin hepsini nokta işaretinden başlamak üzere tek tek sıralamış ve yazısını şöyle bitirmiş; “Herkes yerli yerine marş marş.”

Dilerim; ekonomi ile siyaseti iyi bilenlerin ve bu birikimlerini Türkiye’nin yararına kullananların sayısı Ülkemizde hem artsın hem de etkin görevlere gelsinler, bu alanlarda başarılı olanları ise objektif bir yaklaşım göstererek takdir etmeyi öğrenelim ve bunu bir alışkanlık haline getirelim.

Haberler

Gündem

İstanbul'da kuvvetli yağış nedeniyle trafikte aksamalar yaşanıyor

Gündem

ÖSYM'nin dünyadan izole sınav merkezi kapılarını ilk kez açtı

Ekonomi

Tokat'ta 5,6 büyüklüğünde deprem

Otomotiv

TOGG, üçüncü modeli T8X'in çalışmalarına başladı

Ekonomi

Türkiye'nin savunma sanayisi ihracatındaki artış sürecek

Gündem

Türk Kızılay Genel Başkanı Yılmaz, "İyilik Gemileri"nin Gazze'ye yolculuğunu anlattı

Spor

Fenerbahçe Avrupa'da yarı final için sahaya çıkıyor

Ekonomi

Havacılık sanayisinde 20 milyar dolarlık buluşma

Otomotiv

İsviçre'nin Blick gazetesinden Togg'a, "Türk Teslası" övgüsü

Gündem

İran, İsrail'e yönelik askeri operasyonun tamamlandığını açıkladı

Gündem

İran'dan İsrail'e hava saldırıları

Gündem

Kuzey Marmara Otoyolu'nda kamyonet otomobile çarptı, 2 ölü, 4 yaralı