YAZARLAR

Tüm Yazıları Mahmut Köksal

Dış ticarete farklı gözle bakabilmek?

07.06.2017 00:00

Dış ticaret göstergelerine çeşitli açılardan bakabilmek, gerçekleri görebilmek, söylem ve algı rüzgârlarına kapılmadan gerekli analizleri yaparak objektif değerlendirmeleri paylaşmak hususunda gösterilecek sağduyulu yaklaşımın bu konudaki sorunların çözülmesine önemli katkılar yapacağına hiç şüphe yoktur. Konuya ilişkin klişeleşmiş ve klasikleşmiş bilgi sunumları ile değerlendirmelerin yetersiz kaldığı görülmektedir. Dolayısıyla, bazı hususların sorgulanması gerekmektedir. Bu bağlamda belirgin örnekler vermek mümkündür. Örneğin; dış ticaret hacminin toplam olarak veya ülke bazında artmasının olumlu olarak değerlendirilebilmesi için bu göstergenin Ülkemizin lehine oluşması ve gelişmesi gerekir, ithalat artışıyla sağlanacak dış ticaret hacmindeki artışları savunmak mümkün değildir. Öte yandan ihracatın ithalatı karşılama oranı da tek başına anlamlı olmayabilir. Özellikle daralma dönemlerinde veya kriz dönemlerinde ithalatın ihracattan daha fazla bir oranda düşmesiyle sağlanacak yüksek bir oranın fazla bir anlamı yoktur. Nitekim, geriye dönüp son on beş yıllık döneme baktığımızda, küresel ekonomik krizin yaşandığı ve hem ihracatımızın hem de ithalatımızın düştüğü 2009 yılında ihracatımızın ithalatımızı karşılama oranının yüzde 72,5 ile bu dönemin en yüksek oranı olduğu görülmektedir. Ayrıca, ihracat ve ithalatımızın; inişli ve çıkışlı bir seyir izlediği, bu dalgalanmaların hepsinin küresel veya içsel geçici nedenlerle izah edilemeyeceği, dolayısıyla Ülkemizin potansiyeliyle uyumlu bir üretim modelinin ve kurumsal bir dış ticaret yapısının oluşturulamadığı dikkat çekmektedir. Diğer yandan, ihracat ve ithalattaki düşüş yıllarını izleyen yıldaki oranları değerlendirirken, düşüşün olduğu yılın baz yılı niteliğinin dikkate alınması sağlıklı ve abartısız bir yorum yapılmasını sağlayacaktır. Sonuç olarak, bir yıldaki veya bir dönemdeki bir oranı tek başına alıp olumlu veya olumsuz olarak yorumlamak doğru bir analiz yapmayı engelleyecektir.  

 

Ülke gruplarının toplam ihracat içindeki payları açısından TÜİK’in verilerine bakıldığında ise; 2002 ve 2016 yılları ile 2017 yılı Ocak-Nisan dönemine ilişkin oranlar (%) şöyledir. Avrupa Birliği (56,7-48,0-46,1), Diğer Avrupa ülkeleri (7,1-6,8-5,6), Afrika ülkeleri (4,7-8,0-7,5), Amerika ülkeleri (10,9-6,6-7,2), Yakın ve Orta Doğu ülkeleri (9,5-22,0-24,4), Diğer Asya ülkeleri (5,0-6,8-7,3), Avustralya ve Yeni Zelanda (0,3-0,5-0,4), Diğer ülke ve bölgeler (1,8-0,1-0,1), Türkiye Serbest Bölgeleri (4,0-1,3-1,3). Türk Cumhuriyetlerinin ihracatımız içindeki payı ise 2002 yılında yüzde 1,7 iken 2016 yılında yüzde 2,8’e çıkmış, 2017 yılı Ocak-Nisan döneminde ise yüzde 2,6 olarak gerçekleşmiştir. Görüldüğü üzere on beş yıl önceye göre, oransal olarak; Avrupa ve Amerika ülkelerine olan ihracatımız azalmış, yakın ve Orta Doğu ülkelerine olan ihracatımız belirgin bir şekilde artmış, Afrika ülkelerine olan ihracatımız ivme artırmış, Diğer Asya ülkelerine olan ihracatımız ise cüzi oranda artış göstererek, beklentilerin altında kalmıştır. Ülkemizdeki Serbest Bölgelere yapılan ihracat ise ilginç bir şekilde azalmıştır.   

 

En çok ihracat yapılan 20 ülke; toplam ihracatın 2015 yılında yüzde 65,6’sını, 2016 yılında yüzde 68,3’ünü oluşturmuş, ancak bu 20 ülkeden 8 tanesine yapılan ihracat ise 2015 yılına göre 2016 yılında düşmüştür. 2016 yılı ithalatımızda ilk 20’ye giren ama ihracatımızda ilk 20’ye giremeyen ülkelerden; özellikle Japonya’ya yaptığımız ihracatın 500 milyon doların altında olması, Güney Kore ve Hindistan’a yapılan ihracatımızın bir milyar doların altında kalması, ihracat ve ithalat listemizde ilk 20 ülke arasında olan Çin’e karşı ise 2016 yılında 23,1 milyar dolar dış ticaret açığı vermemiz ve Hindistan ile Çin’in nüfus büyüklükleri nedeniyle büyük bir Pazar olmalarına rağmen, bu durumdan yeterince yararlanamamamız dikkat çekmektedir.                

 

Dolayısıyla, söylemlerde geniş yer tutan; mevcut pazarlardaki payımızın artırılması, yeni pazarlar aranması, her ülkeye satılacak mallarımızın bulunduğu, ülkeler bazında çeşitli çalışma ile arayışların önemli olduğu ve yüksek teknolojili ürün ihracatının artırılması hususundaki düşüncelerin, gereği kadar uygulamalara ve sonuçlara yansımadığı görülmektedir. Ancak, bu saptamaları yaparken ve beklentilerimizle kıyaslarken; Ülkemizin ihracat potansiyelinin büyüklüğünü dikkate almakta, ihracatçılarımızın her türlü şartlara rağmen gösterdikleri performansa inanmakta, ihracatın sorunlarını çözmeyi ve ihracatı artırmayı görev ile ilke edinmiş ve sorumluluk alan mesleki örgütler ile ilgili kamu kurumlarının tecrübe ve çabalarını da takdir etmekteyim.                

 

Yazımızın sonunu ise güncel verilerle noktalayarak ve yorumlayarak bitirmek istiyorum.  Gümrük ve Ticaret Bakanlığının 2017 Yılı Mayıs Ayı Veri Bültenine göre; 2017 yılı Ocak-Mayıs döneminde ihracatın geçen yılın ayni dönemine göre yüzde 8,9 artarak 63,9 milyar dolar, ithalatın yüzde 11,1 artarak 89,1 milyar dolar, dış ticaret açığının ise yüzde 17,2 artarak 25,2 milyar dolar olarak gerçekleştiği anlaşılmaktadır. Mevcut şartlara ve trende bakıldığında, dış ticaret açısından Orta Vadeli Programdaki (OVP) hedeflere ulaşılabilecek gibi görünmektedir. Ancak, OVP’deki hedeflerin geçmiş yılların verileri göz önüne alındığında ihtiyatlı olduğunu ve mevcut sorunları kabullenen bir düşünceyi yansıttığını hatırlatmakta fayda vardır. Aslında, Ülkemiz potansiyeli dikkate alındığında hedeflerin mütevazi olduğunu söylemek mümkündür. 

Haberler

Ekonomi

Tokat'ta 5,6 büyüklüğünde deprem

Otomotiv

TOGG, üçüncü modeli T8X'in çalışmalarına başladı

Ekonomi

Türkiye'nin savunma sanayisi ihracatındaki artış sürecek

Gündem

Türk Kızılay Genel Başkanı Yılmaz, "İyilik Gemileri"nin Gazze'ye yolculuğunu anlattı

Spor

Fenerbahçe Avrupa'da yarı final için sahaya çıkıyor

Ekonomi

Havacılık sanayisinde 20 milyar dolarlık buluşma

Otomotiv

İsviçre'nin Blick gazetesinden Togg'a, "Türk Teslası" övgüsü

Gündem

İran, İsrail'e yönelik askeri operasyonun tamamlandığını açıkladı

Gündem

İran'dan İsrail'e hava saldırıları

Gündem

Kuzey Marmara Otoyolu'nda kamyonet otomobile çarptı, 2 ölü, 4 yaralı

Gündem

Otoyollarda bayram tatili dönüşü yoğunluğu sürüyor

Gündem

Bayram tatilinin 5 gününde trafik kazalarında 38 kişi öldü, 5 bin 26 kişi yaralandı