YAZARLAR

Tüm Yazıları Kazım Saymalı

Değerler Eğitimi

09.02.2017 00:00

Önümüzdeki eğitim öğretim yılında uygulanmak üzere MEB’in hazırladığı taslak müfredatta “gizli” değerlerden söz edilmiştir. Gizli değerlerin ne olduğu belirsizdir. Değerler öğretilecekse açık olmalıdır.         Gizli değerlerden söz etmek art niyeti çağrıştırmaktadır. Umulur ki bu terim yanlışlıkla girmiş olsun ve çıkarılsın.

Bireylerin ve toplumun öğrenmesi ve sıkı sıkıya onlara sarılması gereken değerlerimiz vardır. Bu değerler, kutsal değerler, ulusal değerler, toplumsal değerler, evrensel değerler diye gruplanabilir. Peki, nedir değer? Değer, “üstün ve yararlı nitelik” demektir.

Her konuda olduğu gibi değerler eğitimi ve öğretimi ailede başlar ve okullarda devam eder. Değerler eğitiminde sevgi ve saygı dili kullanılmalıdır. Değerler eğitiminde ana babaların ve öğretmenlerin özen göstermesi gereken durumları kısa kısa açıklayalım:

Birey ve toplum için önemli olan değerlerin başında kutsal değerlerimiz gelir. Kutsal değerler deyince; Allah, peygamberler, dinimizin kutsal kitabı, melekler, Cennet, Cehennem, ölüm, mezarlar, şehitlik, gazilik vb. akla gelir. Bu değerleri öğretirken nasıl davranılmalıdır? Söz gelimi “Allah büyüktür, maşallah, inşallah, Allah kurtarsın, Allah zihin açıklığı versin, Allah şifa versin, Allah korusun, Allah devamını erdirsin” gibi söylemleri çocuk ailesinde ve çevresinde sık sık duymaktadır. Buna karşılık, çocuk yaramazlık yaptığı zaman ana babalar ya da diğer büyükler ve öğretmenler, güya değerleri öğreteceğiz düşüncesiyle, çocuğa “Allah cezanı versin, Allah seni taş eder, şeytan çarpar, Cehennemde yanacaksın; kıyamet kopacak ve biz yok olacağız, dünyaya bir yıldız çarpacak ve dünya toz duman olacak; ölüm, kefen, azap, şeytan, günah” gibi korkutucu kavramları vermeye çalışırlar. Bu tür davranışlar, çocukların zihninde şok etkisi yaratır ve onların ruhsal sağlığını bozar. Çocuk, bu tür sözleri sürekli işittikçe Allah’ı korkulan, ondan kaçılan, bir kavram olarak algılayacaktır. Oysa sevgi ve saygı dili kullanılırsa çocuk Allah’ı seven sevilen bir kavram olarak algılayacaktır.

Bireyin ve toplumun doğru öğrenmesi ve sıkı sıkı sarılıp sahip çıkması gereken diğer önemli, üstün ve yararlı nitelik ulusal değerlerimizdir. Ulusal değerler deyince vatanımız, bayrağımız, İstiklal Marşı’mız, ulusal bayramlarımız, başta Atatürk olmak üzere ulusal kahramanlarımız, Cumhuriyetimiz ve Cumhuriyetimizin kazanımları akla gelir. Atatürk diyor ki: “Türk çocuğu atalarını tanıdıkça daha büyük işler yapmak için kendinde kuvvet bulacaktır. Eğer bir ulus büyükse kendini tanımakla daha da büyük olur.”

Ulusal değerlerimiz bizlere kendimize güven, sevinç, coşku, övünç, gurur gibi olumlu duygular kazandırır. Söz gelimi bayrak ve istiklal marşı, bağımsızlığımızın, özgürlüğümüzün, kimliğimizin simgesidir. Cenap Şahabettin’in dediği gibi “Bayrak, vatanın şapkasıdır.” Bayrağa sahip çıkmak, saygı göstermek, kendimize, bağımsızlığımıza, özgürlüğümüze, vatanımıza sahip çıkmak demektir. Unutmayalım ki bayrak düşerse vatan da düşer. Ulusal değerlerimizin önemi, daha aile içinde ve okul sıralarında öğrencilere kavratılmalıdır. Atatürk diyor ki: “Bayrak bir ulusun bağımsızlık işareti ve şerefidir. Düşmanın da olsa saygı göstermek gerekir.”

İnsan toplumsal ve ekonomik bir varlıktır. Yani tek başına yaşayamaz, tek başına gereksinmelerinin tümünü karşılayamaz. Bu nedenle toplum durumunda yaşamak zorundadır. Toplum durumunda yaşarken öğrenmesi ve saygı duyması gereken toplumsal değerlerimiz de bulunmaktadır. “Ahlak, doğruluk, dürüstlük, iyilik, güzellik, sevgi, saygı, tahammül, çalışma, temizlik, adalete uygunluk, başkalarına zarar vermeme, yalan söylememe, kendi eşyalarını, evinin eşyalarını, okulun, mahallenin, milletin eşyalarını temiz kullanma, onlara zarar vermeme gibi değerler, hem evde aile bireylerince hem de okullarda öğretilmelidir.

Bir de her topluma göre değişmeyen evrensel değerler vardır. Bunlar, yaşama hakkı, eşitlik, özgürlük, bağımsızlık, eğitim görme, sağlık, düşünceye saygı, demokrasi, barış içinde yaşama vb.dir. Çocuklar, eşitlik, özgürlük, düşünceye saygı, demokrasi gibi değerleri aile içinde öğrenmeye başlar. Bunun için aile bireylerinin birbirlerine karşı saygılı, hoşgörülü olması çok önem taşımaktadır. Çocuk, evinde ana babasının sık sık kavga ettiğini görüyorsa, o da arkadaşlarıyla kavga etmek isteyecektir. Oysa barış aileden başlar. Okulda öğrenilenlerle sürdürülür. Çünkü gerek aile içinde gerekse okullarda verilen eğitimle nefret duygusu aşılanmamalıdır. Dinci ve kinci kuşaklar yetiştirmeye çalışmak, birlik ve beraberlik içinde yaşamaya ve İslam’ın sevgi ve barış anlamına aykırı ve tehlikeli bir yöntemdir.

Hindistan’ın büyük önderi Mahatma Gandi, barışı sağlamanın yolunu şöyle çizmektedir: “İnsanları mutlu emenin yolu, onları birbirlerine yaklaştırmaktır, birbirlerini sevdirmektir. Ortak maddi ve manevi gereksinmeler için birlikte çalışmalarını sağlamaktır.”

Atatürk de der ki: İnsanlığı mutlu edeceğim diye birbirine boğazlatmak, insanlık dışı ve son derece acınacak bir yöntemdir. Dünya vatandaşları açlık, kıskançlık, açgözlülük ve kinden uzaklaşacak biçimde eğitilmelidir.”

Kutsal, ulusal, toplumsal ve evrensel değerlerden bazıları ortak değerlerdir. Söz gelimi “barış” bunlardandır. İslam, sevgi ve barış anlamı da taşımaktadır. Sevgi, iyilik, eşitlik, özgürlük vb.

Bireylerin küçük yaşlardan itibaren değerleri tanıması, öğrenmesi ve onlara bağlı kalması önem taşır. Ancak, değerler eğitimi verilirken bireyin yaş, cinsiyet durumları göz önüne alınmalıdır. Küçük çocukları korkutacak, onların ruhsal yapıları olumsuz yönde etkileyecek telkinlerden kaçınmak gerekir.

Eğitim öğretim işleri hangi alanda olursa olsun, Milli Eğitim Bakanlığının görevidir. Bakanlık bu görevini herhangi bir derneğe veya cemaate havale edemez. Bireyleri tek yanlı koşullandıracak biçimde dinci derneklerle işbirliğine girmesi, özellikle değerler eğitimini onlara havale etmesi son derece sakıncalı ve tehlikeli bir yaklaşımdır.

Değerler eğitimi okullarda öğretmenlerce verilmelidir; ancak bu görev de salt din bilgisi öğretmenlerine yüklenmemeli, bütün dal öğretmenleri, kendi derslerinde ayıracakları beş on dakikalık süreler içinde sayılan değerler üzerinde eğitim vermekle yükümlüdürler.

Haberler

Gündem

ÖSYM'nin dünyadan izole sınav merkezi kapılarını ilk kez açtı

Ekonomi

Tokat'ta 5,6 büyüklüğünde deprem

Otomotiv

TOGG, üçüncü modeli T8X'in çalışmalarına başladı

Ekonomi

Türkiye'nin savunma sanayisi ihracatındaki artış sürecek

Gündem

Türk Kızılay Genel Başkanı Yılmaz, "İyilik Gemileri"nin Gazze'ye yolculuğunu anlattı

Spor

Fenerbahçe Avrupa'da yarı final için sahaya çıkıyor

Ekonomi

Havacılık sanayisinde 20 milyar dolarlık buluşma

Otomotiv

İsviçre'nin Blick gazetesinden Togg'a, "Türk Teslası" övgüsü

Gündem

İran, İsrail'e yönelik askeri operasyonun tamamlandığını açıkladı

Gündem

İran'dan İsrail'e hava saldırıları

Gündem

Kuzey Marmara Otoyolu'nda kamyonet otomobile çarptı, 2 ölü, 4 yaralı

Gündem

Otoyollarda bayram tatili dönüşü yoğunluğu sürüyor