YAZARLAR

Tüm Yazıları Zeki Kentel

Bayramlar, ah ne güzeldir bayramlar

26.06.2017 00:00

Toplumsal neşelerin ve sevinçlerin tadına varıldığı, paylaşıldığı, toplumsal birlik ve dayanışma duygusunun pekiştirildiği ne güzel günlerdir bayramlar.

Bayramlar asırların şekillendirdiği dayanışma, barış ve sevgi duygularının en üst düzeye yükseldiği, kin, kırgınlık ve kavgaların sona erdiği, iç dünyamızı ışıtan, dostluk, barış ve neşe kaynağı, benliğimize işlemiş kutlu günlerdir.

Bayramlar çocukların yüzlerinin güldüğü, oyun ve eğlence günleridir.

Gökyüzünün ve ufukların kapkara olduğu o Kurtuluş Savaşı yıllarında milletimizin sonsuza kadar var olma ve yaşama umudunun, birliğimizin ve mücadele gücümüzün tek kaynağı olarak elimizde dini bayramlarımızdan ve dinen kutsal günlerimizden başka hiçbir şeyimiz kalmamıştı.

Çalışmaların ve çabaların başarı ile sonuçlandığı yerde ve zamanda bayram vardır. 9 Eylülde düşmanın denize döküldüğü günde, yangın yeri bir ülkede, 12 milyon bitkin ve yaşlı toplumdan bugün 80 milyon genç ve dinamik bir toplumun üyeleriyiz.

Milli Mücadelenin o karanlık günlerinde bu dini günlerden ve bu dini bayramlardan habersiz bir kişi olamazdı. Kurtuluş umutlarına bu günler kaynak olmuştur. 23 Nisanlar, 19 Mayıslar, 30 Ağustoslar, 9 Eylüller ve büyük Cumhuriyet o kutsal dini günlerin üzerinde gelişen dayanışma, birlik ve mücadele ruhu ile kazanılmıştır.

Serhat şehirlerimiz Edirne ve Kars, hem milli ve hem de dini günlerimizi bütün yurt düzeyinde olduğu gibi coşku ile kutlar. Fakat Selanik ve Batum'daki veya Türkistan'daki soydaşlarımızın asırlar boyunca kimliklerini koruyabilmeleri, geleceğe umutla bakmaları, ancak unutmayacakları kutsal ortak inanç kurumları sayesinde mümkündür.

Dini bayramların, çocukların kişilik yapılanmasında çok önemli bir yeri vardır. Anne-baba, çocuklar, akrabalar, kan davalılar ve diğerleri arasındaki dargınlıklar, bu bayramlarda daha bir özenle sona erdirilmeye çalışılır.

Dargın anne-babanın perişan çocuğu bir bayram gününde yuvanın yeniden kazandığı mutluluğu yakalar.

Bayram, zorda ve darda kaldığımızda umutlarımızı yaşatır ve yeşertir, düşkünlere, yoksullara yardıma yöneltir.

Bu kurumların yalnız sosyal hayatımızda değil belki ondan daha önemli olarak ekonomik hayatımızda da gerçekleştirdiği hareketlilik, başlıbaşına incelenmeye değer ve ekonomide bize yeni açılımlar verecek zenginlikler taşımaktadır.

Dün ancak askerlik nedeniyle ülkeyi biraz tanıma fırsatı bulan insanımız, bugün Ramazan ayının her gününde ve bayramlarda yüzbinlerle ülkeyi bir uçtan ötekine dini mekanlar ziyareti ile yeniden keşfetmek, akraba ve dostluk dayanışmasını güçlendirmektedir.

Çocukluğumda toplumun içinde bulunduğu yoksulluk nedeniyle çevremde kurban kesen veya insanımıza dünyayı tanıma ve diğer İslam ülkeleri insanlarıyla tanışma ve dayanışma olanağı sağlayan hac ziyaretine giden hemen hemen hiç kimse yoktu.

Evrensel ilkelerin kaynağı dini inançlardır. Hümanizma, Mevlanalardan, Hacı Bektaşlardan, Yunus Emrelerden asırlar sonra Batının lügatine girmiştir ve bugün tam bir iflası yaşamaktadır.

Türkiye'nin 2000li yıllardaki parlak geleceği, toplumun asırlar ötesinden bütünleşmiş olduğu değerler içinde içtenlikle yer alması ile mümkündür.

Anadolu insanımızı kucaklarken de onun inancını daha iyi tanımamız gereği kaçınılmazdır.

Bayramların bilincinde olalım ve değerini bilelim. Ne güzel bayramlardır bizim bayramlarımız.

Bayramların tatil olarak algılanması, akrabadan, komsulardan tatile kaçış toplumdan kaçış, sosyal bir varlık olarak insanın kendinden kaçışıdır.

Dinimiz de bu günleri tatil için koymamıştır. Dolayısıyla bayramda ortadan kaybolmak, tatile çıkmak bayramın ruhuna aykırıdır. Bayramda tatile değil bayramlaşmaya gidilmelidir.

Yaşlı olanlar evlerinde oturup ziyaretler kabul etmeli, ikramlarda bulunmalıdır.

Böylece eş, dost, yakın akraba ile sevinç ve kederlere de ortak olunmalıdır.

İslam dini, sosyal ve ahlaki değerler ile insanların eşitliği fikrini, diğer beşeri öğretiler gibi sadece söz ile savunmakla kalmamış, insanların bu değerleri özümsemesi için bir takım eğitici uygulamalar ve yaptırımlar koymuştur.

Bayramlar tüm yurtta, tek bir ferdi dışarda bırakmaksızın tüm kardeşlerimiz, aşiretler, köyler ve kasabalarla bir arada kutlanmalı, sınır ötesi kardeşlerimize ulaşılmalıdır.

Artık Kartpostal devri her halde tarih oldu onun icin tanıdıklarımızla, tanımadıklarımızla doğrudan, bir telefon veya bir E-MAIL ile buluşmanın mutluluğunu yakalamalıyız.

Her gününüz bayram mutluluğunda olsun.

_______________________________________________________

Sabah sabah kim o? tak tik tak tik!

Mini minnacık bebelerdi

Bakın el öpmeye geldik

Bu bir bayram ziyareti

Hayallerden bir bir geçtik

 

Birden çocukluğum geldi

Bayramda sevinci içerdik

Günler bir başka geçerdi

Bayramı şeker bilirdik

 

Gelen neşeli günlerdi

Her günü iple çekerdik

Günler ne de zor geçerdi

Gözlerimizle gülerdik

 

Hayat ah ne de güzeldi

Birbirimizi severdik

Bayram ne çabuk geçerdi

Şeker için el öperdik

 

Büyükler bizi beklerdi

Bayram şekerini yerdik

Bizleri sever dinlerdi

Yaramazlıklar ederdik

 

Günler neşeyle geçerdi

Kahkaha ile gülerdik

Kimse bir şeyler demezdi

(Ömer İkbal Şendil Bent)

Haberler

Gündem

ÖSYM'nin dünyadan izole sınav merkezi kapılarını ilk kez açtı

Ekonomi

Tokat'ta 5,6 büyüklüğünde deprem

Otomotiv

TOGG, üçüncü modeli T8X'in çalışmalarına başladı

Ekonomi

Türkiye'nin savunma sanayisi ihracatındaki artış sürecek

Gündem

Türk Kızılay Genel Başkanı Yılmaz, "İyilik Gemileri"nin Gazze'ye yolculuğunu anlattı

Spor

Fenerbahçe Avrupa'da yarı final için sahaya çıkıyor

Ekonomi

Havacılık sanayisinde 20 milyar dolarlık buluşma

Otomotiv

İsviçre'nin Blick gazetesinden Togg'a, "Türk Teslası" övgüsü

Gündem

İran, İsrail'e yönelik askeri operasyonun tamamlandığını açıkladı

Gündem

İran'dan İsrail'e hava saldırıları

Gündem

Kuzey Marmara Otoyolu'nda kamyonet otomobile çarptı, 2 ölü, 4 yaralı

Gündem

Otoyollarda bayram tatili dönüşü yoğunluğu sürüyor